CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Mersin’in ardından İstanbul’da düzenlediği ‘Milletin Sesi Mitingleri’nin üçüncü adresi Balıkesir’di.
Vatandaşın sahneden dertlerini anlatmasının ardından kürsüye Kemal Kılıçdaroğlu çıktı.
Sözlerine “Milletin Sesi’ni dinlediniz. Bu sesi geniş kitlelere ulaştırmanın yanında Ankara’daki sağırlara da duyurmak zorundaydık. Onların da duyması lazımdı” diyerek başlayan Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:
– Milletin arasında oturan, milletin halini düşünen yöneticilere ihtiyacımız var. Toplandığımız meydan sıradan bir meydan değil. Kuvâ-yi Milliye Meydanı. Kuvâ-yi Milliyeciler var burada.”
‘Lozan’ın yıldönümünü bayram ilan edeceğiz’
“Lozan’ın yıldönümünü bayram ilan edeceğiz. Bu teklifi yaparken akla karayı bir daha göreceğiz. Bu teklifi TBMM Genel Kurulu’na getirirken kimlerin vatansever olduğunu hep beraber göreceğiz. O gün TBMM’nin Genel Kurulu’nu izlemenizi isteriz. Lozan’ın ne olduğunu 7 düvele anlattık. Henüz kendi ülkemizde bazı çevrelere anlatamadık. Onu da anlatacağız. “
“Kutuplaşan bir toplum var. Dış politikanın şahsileştiğini görüyoruz. Birilerinin iradesiyle dış politikanın oluşturulduğunu görüyoruz. Dış politikanın milli olmaktan çıkarıldığını görüyoruz. O nedenle ağır bedeller ödüyoruz.”
‘Beş cente muhtaç bir Türkiye gerçeği var’
“Beş cente muhtaç bir Türkiye gerçeği var bugün. Türkiye kanla gözyaşıyla kuruldu. Bu gerçekten yola çıkmamız lazım. Bu ülkenin bir itibarı, bir saygınlığı var. Bütün mazlum milletlere örnek olma pozisyonu var. Devletin dini adaletse adaleti yeniden getirmek zorundayız. Hangi görüşten olursa olsun herkes hak, hukuk, adalet diyor. Bu ülkeye hakkı, hukuku, adaleti mutlaka getireceğiz. Bize inanın.”
‘Rüşvet alan büyükelçilere de hesap soracağız’
“Rüşvet alan büyükelçilere de hesap soracağız. Uyuşturucu baronlarıyla mücadele edeceğiz. Uyuşturucu baronları ile fotoğraf çektirenlere de hesabını soracağız. Birlikte mücadele etmek zorundayız. Bir kez daha söylüyorum bize inanın, gize güvenin, bizimle yürüyün. Hak, hukuk, adalet için bizimle yürüyün.”
-“Sen gidip özel görüşmeler yapamazsın, oğlunu devlet protokolüne sokamazsın.”
“Bu düzeni değiştireceğiz. Rahmetli Ecevit’in dediği gibi; “Ne ezilen, ne ezen insanca hakça bir düzen” getireceğiz.”
“Emekliler, EYT’liler. Çözdüler, çözdüler. Çözemediler, biz çözeceğiz. Meraklanmayın.”
“İktidarımızda bayramlarda emeklilere asgari ücret kadar iki ikramiye vereceğiz.”
“Baskı kuruyorlar, tazminat davaları açıyorlar, sanıyorlar ki Kılıçdaroğlu geri adım atacak. Sizin feriştahınız bile gelse geri adım atmam! Ben millet için çalışıyorum, kendim için değil. Bu ülkede bir çocuk gece yatağa aç giriyorsa o gece rahat uyumam. Bunun kavgasını veriyorum. Üniversite mezunları işsizse, senin çocukların dört yerden maaş alıyorsa ben bunun hesabını sormak zorundayım.”
‘Bay Kemal olmak için bütün hayatımı verdim’
“Bay Kemal olmak için bütün hayatımı verdim, Bay Kemal sıradan bir olay değil; Bay Kemal olmak için kul hakkı yemeyeceksin, adaletli olacaksın.
Bay Kemal olmak için önce ahlaklı olacaksın, kul hakkı yemeyeceksin, adaletli olacaksın, emperyal güçlerin önünde diz çökmeyeceksin. Bay Kemal olmak için Körfez ülkelerine el avuç açmayacaksın, bu ülkenin itibarını koruyacaksın. Bay Kemal olmak için İstanbul Sözleşmesi’ni bir hafta içinde yürürlüğe koyacaksın. Sen kim, Bay Kemal kim.”
“Gençler var aramızda, üniversiteler açılacak, sınav sonuçları çıktı. Bir yıl içinde, bu ülkede yurt sorunu kalmayacak. Bir yıl içinde bitireceğiz. 20 yılda yapamadılar. Bay Kemal olmak kolay değil, söz verdin mi yapacaksın, tuttuğunu koparacaksın.”
‘Soygunu bitireceğiz’
“Türkiye zengin bir ülke. Acımasızca iktidar sahipleri tarafından soyulan bir ülkeyiz. Soygunu bitireceğiz. Kul hakkı yiyenden hesabını soracağız. Beş yerden maaş alma devrini bititeceğiz. Bay Kemal’in felsefesi iktidar olduğunda halka hesap vermeyi namuslu bir görev olarak kabul etmesidir.
Dünyanın en korkak adamlarıyla muhatabız. Süleyman Şah Türbesi’ni kaçırdılar. Kendi toprağımızı terk ettiler. Sözüm söz: Bir hafta içinde Süleyman Şah Türbesi’ni kendi topraklarımıza götüreceğiz. Hiçbir güç bize geri adım attıramaz. Çünkü biz Kuvâ-yi Milliye’yiz. Çünkü biz CHP’yiz. CHP avukat bürolarında değil savaş meydanlarında kurulan bir partidir.”