Deprem bölgesine ikinci kez giden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından video paylaşımına devam ediyor. Bölgeden izlenimlerini aktaran Kılıçdaroğlu, paylaştığı videoda "Bugünü unutmayalım. Düşen yerde kalmasın. Mazlumun hakkı divanda kalmasın. Bu ülkenin yeni bir dirliği yeni bir düzene ihtiyacı var halkım" dedi.
Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Zor bir günün karanlık gecesinden derin bir kalp sızısı ile sesleniyorum size. Buralarda çok mücadele var çok. Zamana karşı canhıraş savaş veriyor insanlarımız. Emin olun, gerçekten de canhıraş savaş veriyor insanlarımız. Bir canı daha kurtarabilmek için tırnaklarını parçalayarak o enkaz yığınlarında yaşam tünelleri açıyorlar. Enkazın karanlığına bir damla ışık olabilmek için. Türkiye'nin evlatları, yüreklerini koymuş durumdalar. Allah, hepsinden razı olsun. Türkiye onları asla unutmayacaktır.
Çok can yitirdik halkım çok. Toprak elbet hepimizi zamanı geldiğinde basacak bağrına ama 'Allah sıralı ölüm versin' deriz ya, keşke öyle olsaydı. İçimiz acı dolu, yaprak döküyor her yanımız. Bir de enkazdan kurtulanlar var ki öldürücü soğukta sokaklarda can cana vermiş direniyorlar. Hala koordinasyon sağlanabilmiş değil. Çadır yok, tuvalet yok. Sizin de bildiğiniz şeyler işte.
Bu zifiri karanlık saatlerinde daha ne anlatayım ben size. Bu günü asla unutmayalım halkım. Düşen yerde kalmasın, mazlumun hakkı divana kalmasın. Bu ülkenin yeni bir dirliğe, bir düzene ihtiyacı var halkım. Hepimizin zihniyeti değişmek zorunda. Önümüzdeki yol çok uzun olacak. O yol çok engebeli, tırmanışımız çok dik olacak.
Öyle dedikleri gibi bir yılda falan gitmemiz gereken yere varamayız. Geçici çözümlerle idare edemeyeceğimiz bir noktaya geldik. En acısı da bizi biz yapan değerlerimiz zarar gördü halkım. Arsızlık, hırsızlık, rant kavgası, bencillik... Bunları derhal bitirmeliyiz. Bunlar, Türkiye'nin ruhunu kemirdi. Artık aç gözlülüğün bittiği, kaynakların sadece küçük bir azınlığa değil tüm halkımıza ait olduğu yetkili bir düzeni getirmek zorundayız. Ve inanın bu sadece iktidar değişikliğinde olmaz. Daha büyük değişimler lazım bize. Zarar gören her değerimizi bir bir tamir ederek çok güçlü bir değişim yaratmalıyız.
Güçlü bir sosyal devleti, vatandaşı için var olduğunu hiç unutmayan bir devleti bu enkazın içinden çıkarıp, inşa etmek zorundayız. Bunu hep beraber yapacağız inşallah. Bir daha önlenebilir nedenlerden dolayı böylesi bir acı yaşamayalım, bu son olsun, bu son..."