Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sivil toplum örgütlerine danışılarak hazırlandığını söylediği 9 amaç, 50 hedef ve 393 faaliyetli "İnsan Hakları Eylem Planı’na" ilişkin tartışmalar devam ediyor. Söz konusu eylem planına ilişkin kendilerinden görüş alınmadığını belirten Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonun (KESK) Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik, eylem planının imaj kurtarmaya yönelik olduğunu söyledi.
Hem yeni anayasa hem de eylem planıyla iktidarın bozulan imajının kurtarmayı amaçladığını dile getiren Bozgeyik, eylem planına ilişkin “Gayri ciddi” değerlendirmesinde bulundu. İktidarın projesinin amaçtan uzak, oyalama, AB ve ABD ile bozulan ilişkilerini düzeltmeye yönelik göstermelik bir adım olduğunu ifade eden Bozgeyik, “AKP bu tartışmaları kimler ile yaptı? Biz bunu bilmiyoruz. Türkiye’de önceki anayasa çalışmaları için, emek meslek örgütleri, demokratik kitle örgütleri, insan hakları örgütleri, akademisyenler ve hukuk kürsüleriyle tartışmalar yapılırdı. Bu eylem planı ile ilgili ne konfederasyonumuz ne bizim dışımızdaki DİSK, TMMOB, TTB gibi meslek örgütleriyle iktidarın bu konuda bir öneri alma yaklaşımı olmadı. AKP atacağı adımları sarayda oluşturmuş olduğu politik bürolar, yandaş STÖ ve meslek örgütleriyle birlikte arka bahçede karar alıp, tüm toplumun talebiymiş gibi kamuoyuna yansıtarak bir makyaj düzeltme yolunu seçiyor” dedi.
İKTİDARIN TAKTİKSEL HAMLESİ
Türkiye’de anayasaya ve uluslararası sözleşmelere aykırı birçok hak ihlalinin yaşandığını söyleyen Bozgeyik, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Ak Parti tarafından ilan edilen OHAL süreci ve Kamun Hükmünde Kararname ile birlikte anayasanın ortadan kaldırıldığını ifade etti. Söz konusu süreci “Anayasasızlık” olarak tanımlayan Bozgeyik şöyle devam etti: “Sendikal örgütlenme, grev yapma, düşünce ve ifade özgürlüğümüz yine anayasal olan eylem ve etkinlik hakkımız yasaklandı, ortadan kaldırıldı. Bırakın yeni bir insan hakları eylemi planını, anayasada ve uluslararası sözleşmelerde var olan haklarımız dahi kullandırılmadı. O açıdan bu sürecinde, giderek imajı bozulan AKP ve MHP iktidar bloğunun bu tartışmalarla kamuoyunu oyalama, ömrünü uzatmaya dönük bir taktiksel hamle olduğunu ifade edebiliriz. Baskıcı, otoriter ve tek adam rejiminden, önümüzdeki dönem için hem insan hakları açısından hem anayasal açıdan demokratik bir yaklaşımı olmayacağını söyleyebiliriz.”
Bozgeyik sözlerini şöyle tamamladı: "Saray hazırladığı değişiklikleri KHK ile hızlıca anayasaya aykırı bir şekilde hayata geçirmeyi amaçlıyor. Yani parlamenter sistem devre dışı bırakılmakta. Bu eylem planı ve anayasa değişikliğiyle tek adam, kendi otoritesini güçlendirecek bir düzenlemeye çekmeye çalışıyor. Eylem planının inandırıcılığı yok.”