KESK Hakkari Şubesi'nin yaptığı basın açıklamasına, KESK bileşenleri, İHD ve TTB üyeleri katıldı.
Yüksekova Devlet Hastanesi'nde eşi tarafından bıçaklanan sağlık çalışanı kadın için yapılan basın açıklamasını SES üyesi Çimen Gezer okudu.
Gezer açıklamada şunları aktardı;
"Yüksekova devlet hastanesi çalışanı ve üyemiz olan kadın arkadaşımız evliliği boyunca fiziksel ve psikolojik şiddet görmüş, ancak son olayla birlikte şiddetin dozu artmış ve sağlık durumunu ciddi şekilde tehdit eden fiziki bir şiddet ve saldırıya maruz kalmıştır . Üyemizin yaşadığı bu korkunç olay, toplumumuzda sıkça rastlanan ancak kabul edilemez ve asla normalleştirilemeyecek bir durumdur. Bu tür olaylar, kadına yönelik şiddetin ne denli vahim sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha hatırlatmaktadır. Bu trajik olay, toplumumuzda kadına yönelik şiddetin boyutunun her geçen gün ne kadar büyüdüğünü göstermektedir. Bu durum, bizleri derinden yaralamaktadır ve bu konuda sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz."
Gezer, KESK olarak, insan haklarına, kadın haklarına ve eşitliğe olan bağlılığın altını çizerek, "Kadın kimliğine verdiğimiz değer, eş başkanlık sistemimiz ve toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik çalışmalarımızla da açıkça ortadadır. Kadınların hayatın her alanında eşit, güvenli ve onurlu bir şekilde var olmalarını sağlamak için var gücümüzle mücadele ediyoruz. Bu nedenle, şiddet mağduru mesai arkadaşımızın yanında durduğumuzu ve ona her türlü desteği sağlayacağımızı belirtmek istiyoruz" dedi.
Ülkede kadına yönelik şiddetle mücadelede hükümetin pasif kalarak bu tür olayların artmasına zemin hazırlandığına değinen Gezer, "Yeterli önlem alınmamakta, caydırıcı politikalar uygulanmamakta ve şiddet mağduru kadınlar korumasız bırakılmaktadır. Hükümetin bu konudaki duyarsız ve yetersiz politikaları, şiddetin yaygınlaşmasına sebep olmaktadır. Kadına yönelik şiddetin engellenmesi için acil ve etkin adımlar atılması gerekmektedir. Bu bağlamda, kadınların yaşam haklarının korunması ve şiddete karşı sıfır tolerans politikalarının hayata geçirilmesi elzemdir" ifadelerini kullandı.
Gezer'in açıklaması şu şekilde devam etti;
"KESK olarak, kadın üyelerimizin maruz kaldığı her türlü şiddetin karşısında duracağımızı ve bu konuda gereken tüm hukuki ve sosyal desteği sağlayacağımızı ifade ediyoruz. Kadına yönelik şiddet, sadece bireysel bir sorun değil, toplumsal bir yaradır ve bu yarayı sarmak hepimizin sorumluluğudur. Kadınların özgürce, korkusuzca ve onurlu bir yaşam sürmesi için tüm gücümüzle mücadele edeceğiz. Bu vesileyle, hükümeti kadına yönelik şiddete karşı daha etkin ve caydırıcı önlemler almaya, gerekli yasal düzenlemeleri bir an önce hayata geçirmeye çağırıyoruz. Bu konuda sessiz kalmak, şiddeti onaylamak anlamına gelir ve bizler buna asla izin vermeyeceğiz. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için acil bir seferberlik başlatılmalı ve toplumun tüm kesimleri bu mücadelede aktif olarak yer almalıdır. Tüm sendikalarımızı, sivil toplum kuruluşlarını ve duyarlı vatandaşlarımızı, kadına yönelik şiddete karşı birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz. Birlikte daha güçlü, daha kararlı ve daha etkili bir şekilde sesimizi duyurabiliriz. Unutulmamalıdır ki, şiddet hiçbir koşulda meşrulaştırılamaz. Kadınların güven içinde, onurlu ve eşit bir yaşam sürmesi, hepimizin sorumluluğudur."
Gezer'den sonra İHD Eşbaşkanı Sibel Çapraz ise, yaşanan kadın şiddetine karşı dayanışma çağrısında bulunarak, "Maalesef ki kadına şiddet olayları politiktir. İktidarlar devlet yetkilileri eğer bu kadına yönelik şiddeti yasalarla koruma altına almazsa cezasızlık politikasını sürdürürse maalesef ki biz her gün böyle acı haberleri duymak durumunda kalacağız. Burada iktidar ve yöneticilerine sesleniyoruz. Şiddetin önlenmesi için cezasızlık, politikalarından bir an önce vazgeçilmesi gerekiyor. Hakkari İnsan Hakları Derneği olarak mağdur kadın arkadaşımızın başvurusunu almış bulunmaktayız. Gerekli hukuki süreci de başlattık. Bu hukuki süreci takip etmeye devam edeceğiz. Öldürmek maksadıyla saldırgan kişinin gerekli cezayı alması içinde hukuki yollardan mücadele sürdürmeye devam edeceğiz" dedi.