CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun iki günlük Diyarbakır programı başladı. Dün akşam saatlerinde kente gelen Kılıçdaroğlu, ilk olarak İçişleri Bakanlığı’nın yönlendirilmesiyle HDP önünde oturma eylemi yapan kişilerle Öğretmenvi’nde görüştü.
Kılıçdaroğlu, bu sabah da katledilen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin eşi avukat Türkan Elçi, faili meçhul cinayet sonucu öldürülen Zübeyir Akkoç'un eşi Nebahat Akkoç, yerine kayyım atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı'nın eşi Zeynep Mızraklı ve "çocuklar ölmesin" dediği için cezaevine giren öğretmen Ayşe Çelik’in de aralarında bulunduğu kadınlarla kahvaltıda bir araya geldi.
Esnaftan tepki
Kılıçdaroğlu, sonrasında Sur ilçesinde esnaf ziyareti gerçekleştirdi. Ziyaret sırasında bir esnaf, geçen hafta mal almak için gittiği ve 200 TL yol biletine dönüş için 700 TL ödediğini belirterek, “Yeter artık, bıktık” dedi. Kılıçdaroğlu, esnafın tepkisine karşılık, “İnşallah seçimle bunları göndereceğiz, sorunlarımızı halledeceğiz” diye yanıt verdi.
Kılıçdaroğlu, esnaf ziyaretinin ardından Sur’da bulunan Dengbêj Evi’ni ziyaret etti. Burada dengbêjlik kültürü hakkında görevliler tarafından bilgilendirilen Kılıçdaroğlu’na dengbêjler mini bir müzik dinletisi düzenledi. Dengbêjlerin klamlarına yönelik beğenisini dile getiren Kılıçdaroğlu, dengbêjlik kültürünün mutlaka yaşatılması gerektiğini söyledi.
'Bu memleketin helalleşmeye ihtiyacı var'
Kılıçdaroğlu, daha sonra Sur ilçesi esnafını ziyaret etti. Ardından partisinin Sezai Karakoç Kültür Merkezi’nde düzenlediği üye katılım törenine katılan Kılıçdaroğlu, “Yaşadığınız sıkıntıları biliyorum. Ama bu ülkeye barışı mutlaka getireceğim. Huzuru mutlaka getireceğim. Kardeşliği mutlaka getireceğim. Bedeli ne olursa olsun bu memleketin huzura, beraber yaşamaya, kucaklaşmaya ve helalleşmeye ihtiyacı var. Bunu yapacağım. Birlikte yapacağız” dedi. Programa katılanlara “Büyük acılar çektiniz” diye seslenen Kılıçdaroğlu, “İşsizlik var, yoksulluk var. Hepsinin farkındayım. Bu ülke çok zengin bir ülke. İmkanlarımız var. Ama bu imkanlar doğru yerde kullanılmıyor. Bu imkanlarımız vatandaşlarımızın hayrına kullanılmıyor" dedi.
'Ankara’da oturduk, güzel güzel laflar ettik'
Partisinin bölgeye fazla gelmediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Bunun kabahatı Diyarbakırlılar'da değil. Kabahati bizde. Gelmedik, oturmadık, konuşmadık, çayınızı ve kahvenizi içmedik. Ankara’da oturduk, güzel güzel laflar ettik. ‘Niye bize oy vermiyorlar’ Oy istiyorsan, gideceksin, vatandaşın derdinin dinleyeceksin. Ondan sonra diyeceksin ki ben sizin dertlerinizi çözmeye talibim” diye kaydetti.
"Sizin dertlerinizi çözeceğim" diyen Kılıçdaroğlu, "Birlikte çözeceğiz. Diyarbakır ilk başkanımız kadın. Kadınların bu bölgede ne kadar önemli olduğunu, siyasete ne kadar önem verdiğini, ülke sorunlarının çözülmesi için ne kadar çaba harcadığınızı biliyorum" diye kaydetti.
6 milyon 300 bin genç ülkenin kaderini değiştirecek
Kılıçdaroğlu, "Hiç meraklanmayın. Emin olun az kaldı. Geliyor gelmekte olan ve geleceğiz" dedi. Kılıçdaroğlu, gençlere de seslenerek, "Gençler size iki lafım var. Ülkenin kaderini değiştirecek olan sizlersiniz. 6 milyon 300 bin genç ilk kez sandığa gidip oy kullanacak. 6 milyon 300 bin genç ülkenin kaderini değiştirecek. Türkiye'nin kaderini değiştirecek olan 6 milyon 300 bin genç. İlk kez sandığa gidecekler. Dolayısıyla benim umudum ve bekletin gençlerden. Demokrasinin gerçek güvencesi sizler olacaksınız” şeklinde konuştu.
'Bütün bölgede huzuru sağlayacağız'
Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında, “Bütün bölgede huzuru sağlayacağız. Çatışmadan kaçınacağız. Bütün bölge olarak –Ortadoğu’yu kastediyorum- hep beraber huzur içinde yaşayacağız. Oradaki yaşayan insanlar da huzur içinde yaşasın istiyoruz. Bütün komşularımızla barış ve huzur içinde yaşamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
'Oturup konuşmalıyız'
Kılıçdaroğlu, Diyarbakır'daki programının ilk gününde esnaf ziyaretinin ardından "Kanaat Önderleri, Muhtarlar ve STK Buluşmaları"na katıldı. Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin içinde bulunduğu sorununun herkesin ortak sorunu olduğunu belirterek, "O zaman var olan sorunları nasıl çözeriz? Bunun anahtarı demokrasidir. Oturup konuşmalıyız. Oturup, konuşurken sağlıklı bir zeminde tartışmamız lazım. Sadce benim dediklerim doğrudur dersek o zaman sorunları çözemeyiz" dedi.
5 siyasi partinin genel başkanlarıyla yaptığı toplantıya değinen Kılıçdaroğlu, "Niçin geldik. Demokrasi, insan hakları, ekmek için geldik. Aş için geldik. İşsizliği nasıl çözeriz onun için geldik. Var olan derin yoksulluğu nasıl değiştirebiliriz, onun için geldik. Sıkıntılar var mı? Var. Dert var mı? Evet var" diye kaydetti.
'Kimlikler bizim şerefimizdir, onurumuzdur'
Kılıçdaroğlu, “Kimlikler bizim şerefimizdir, onurumuzdur. Kimlikleri siyasete bulaştırmak doğru değildir. Öyle bir noktaya getirdiler ki her birimiz komşumuzu sorgulamaya başladık. 6 siyasi partinin genel başkanı bunları bir tarafa bırakacak ülkenin temel sorunlarına odaklanarak sorunları aşmak istiyoruz. Yapacağımız birliktelik Türkiye’yi aydınlığa çıkarabilir, kucaklaştırabilirsek emin olun sadece Türkiye için değil dünyada siyaset tarihini yazan bütün kitaplara bu konu girecektir” dedi.
'Diyarbakır Hapishanesinin insan hakları müzesine dönüştürülmesi lazım'
Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında ekonomideki gidişat ve kentin ekonomik durumu üzerine durdu. Bölge kentlerine yatırımın az yapıldığına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, Helalleşmeden söz ettim. toplum olarak helalleşmek zorundayız. Sıkıntılarımız var. Diyarbakır çok yaşadı. Bu bölge büyük sıkıntılar yaşadı. Diyarbakır Hapishanesi'ndeki acılar unutuldu mu? Unutulmadı. Oradaki insanlarla helalleşmemiz lazım. Bunu yapmazsak barışamayız. Haksızlığa uğrayan kişiyle helalleşmemiz lazım. Diyarbakır Hapishanesinin insan hakları müzesine dönüştürülmesi lazım" diye kaydetti.
Roboski açıklaması
"Roboski'de öldürülenlerin gencecik evlatlarımız vardı, onlarla da helalleşmemiz lazım" diyen Kılıçdaroğlu, "Helalleşmek, yüzleşmektir. Eğer siz bir kişinin hakkını ihlal etmişseniz helalleşmeniz lazım. Af çıkarmak değil. Helalleşmeniz lazım. Helalleşme aynı zamanda adalettir. Adaleti sağlamaktır. Devletin dini adalettir. Adaletin üzerine titrememiz lazım. Ülkede adalet var mı? Adaleti inşa edeceğiz. Bunun anahtarı demokrasiden geçer. Ben düşündüğümü ifade etmeliyim. Sizler de düşündüğünüzü ifade etmelisiniz. Ama siz düşündüğünüzü ifade ettiniz diye sizi benim hapse atmamam lazım. Tutuklamamanız, gözaltına alınmamanız lazım. Eğer bu olursa o zaman demokrasi de yoktur adalet de yoktur” şeklinde konuştu.
'Sorunu yaşayan biliyorsa, onu dinleyeceksin'
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Pek çok haksızlık görüyoruz. Özgürce tartışamazsak sorunları çözemeyiz. Sorun yoktur. ‘Kürt sorunu yoktur (Erdoğan’a) diyor. Ona göre yok. Vatandaşa sor bakalım. Var mı yok mu? Sorunu yaşayan biliyorsa, onu dinleyeceksin. Çözeceksin. Sorunu yaşayanı dinlemezseniz sorunu çözemezsiniz."
'Kayyım atayamazsınız'
Kılıçdaroğlu, kayyım atamalarına da değinerek, “Seçimle gelen seçimle gider. Bunu yasal güvenceye bağlamışsanız, bir başka yönetici gelip, belediye başkanını yerine kayyum atayamazsınız” dedi.