Kayseri Emek ve Demokrasi Platformu, döviz kurlarının yükselmesi ve son dönemde yapılan zamlarla ilgili basın açıklaması düzenledi.
Açıklamada dövizin yükselişi karşısında değeri eriyen Türk Lirası'na ve 2022 yılı bütçe görüşmelerine değinildi. 2022 yılında halkı kara kışın beklediği belirtilirken, halkın nefes almaya ihtiyacı olduğu ve vergide adaletin olması gerektiğine vurgu yapıldı.
‘MASAL DEĞİL ÇÖZÜM İSTİYORUZ’
Basın açıklamasına Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Eğitim Sen, Sağlık Emekçileri Sendikası (SES), Büro Emekçileri Sendikası (BES), CHP, Emek Partisi (EMEP), Sol Parti, Türkiye İşçi partisi (TİP), Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP) ve Devrimci 78’liler Platformu da katıldı.
Açıklamayı Kayseri Emek ve Demokrasi Platformu adına Eğitim Sen Kayseri Şube Başkanı Uğur Sedat Ünsal yaptı. İktidarın "Şahlanıyoruz" sözlerine tepki gösteren Ünsal, halk için işsizliğin büyüdüğünü, pahalılığın arttığını ve faturaların "şahlandığını" söyledi.
Ünsal, işçilerin asgari ücrete mahkûm edildiğini ve iktidarın bu durumdan utanmadığını belirtti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in "Asgari ücret meselesini Türkiye’nin gündeminden çıkaracak, bazı düzenlemelerle birlikte rahatlama sağlayacağını söyleyebilirim" sözlerini eleştiren Ünsal, “Laf üretmek yerine gereğini yapın. Sendikalaşmanın önüne set çekmekten, grevleri yasaklamaktan ve işçilere yandaş sendikalara üye olunması için yapılan baskılara son verin” dedi.
‘ASGARİ ÜCRET BELİRLENİRKEN SOSYAL DEVLET GİBİ DAVRANIN’
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda, devletin sosyal bir devlet olduğunun belirtildiğini dile getiren Ünsal, 2022 yılı bütçe görüşmelerine de dikkat çekti ve “TBMM’de 2022 yılı bütçesi için çalışmalar başladı. Asgari ücret ise aralıkta belirlenecek. Yine dar gelirlilerden alınıp patronlara verilecek. Yine saraya, sermayeye, savaşa bütçe ayrılacak, emekçiler unutulacak. Oysa bu ülkenin anayasasında Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal devlet olduğu yazıyor. Bütçe ve asgari ücret belirlenirken sosyal devlet gibi davranın. Anayasaya uygun davranın” ifadelerini kullandı.
‘KAŞIKLA VERİLEN KEPÇEYLE ALINIYOR’
Yapılan bütçeler ile paranın fakirden alınıp zenginlere verildiğini belirten Ünsal, İşsizlik Sigortası Fonu’nun bile işverenlere aktarıldığını dile getirerek bunun "pervasızlık" olduğunu belirtti.
Milyonlarca işsizin hakkının, patronlara aktarıldığının altını çizen Ünsal şunları söyledi:
“Yaptıkları bütçe yasaları ile fakirden alıp zengine veriyorlar. '2002 yılından bu yana kişi başına gelir 12 kat arttı' diye övünüyorlar ama bu sürede ücretlerin sadece 6-7 kat arttığını söylemiyorlar. 'Asgari ücreti enflasyona ezdirmedik' diyorlar ama büyümeden pay alamadığımızı gizliyorlar. Asgari ücreti enflasyona ezdirmemek yetmez. Bir kere sizin belirlediğiniz enflasyon ile bizim yaşadığımız enflasyon arasında dağlar kadar fark var."
TÜİK’i de eleştiren Ünsal, TÜİK’in nereden alışveriş yaptığını herkesin merak ettiğini ifade etti. Böyle bir marketin ya da pazarın olmadığını söyleyen Ünsal, “Gerçek enflasyon oranında ücret artışı da yetmez. Her gün televizyonlara çıkıp bu ülke büyüyor, şahlanıyor diye övünüyorsunuz. Kim üretiyor, biz. Kim alın teri döküyor, biz. Kim çalışıyor, biz. Ekonomiyi kim büyütüyor, biz. Peki neden bizim ekmeğimiz büyümüyor” dedi.