İzmir’de 13 Şubat’ta sabah saatlerinde evinden gözaltına alınan Gazete Duvar muhabiri Cihan Başakçıoğlu, Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Semra Turan, Delal Akyüz ve Tolga Güney, JINNEWS muhabiri Melike Aydın ve DEM Parti basın çalışanı Fatma Funda Akbulut bugün tutuklama talebiyle sevk edildikleri Sulh Ceza Hakimliği tarafından adli kontrol şartı ve ev hapsiyle serbest bırakıldı.
Hakimlik Cihan Başakçıoğlu ve Semra Turan'ın haftada iki gün imza vermesine karar verirken diğer gazeteciler ise ev hapsinde tutulacak.
"Terör Örgütü üyesi olmak" iddiasıyla gözaltına alınan gazetecilerin ifadeleri dün akşam alınmıştı. Basın açıklaması haberleri, ÇED raporları, işçi direnişleri, çevre ve ekoloji haberleri gibi haberler "örgüt faaliyetleri" kapsamında sayılmıştı. Gazetecilere sorulan soruların içeriğinde geriye dönük bir yıllık telefon kayıtları, gazeteci, çevre hakları savunucuları, KHK’li akademisyenler, parti temsilcileri ve avukatlar ile yapılan telefon görüşmeleri yer almıştı.
OTİZMLİ ÇOCUĞUN İSTİSMAR DAVASI SORUŞTURMA KONUSU OLDU’
Adliyeden serbest bırakılan gazetecileri yakınları ve meslektaşları alkışlarla karşıladı. Adliye önünde konuşan gazeteci Semra Turan, dört gündür bir hukuksuzluğa imza atıldığını vurgulayarak uydurma gerekçelerle bir soruşturma dosyası hazırlandığını belirtti. Yaptıkları haberlerden dolayı yargılandıklarının altını çizen Turan, “Bize yaptığımız ekoloji haberleri, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne dair yaptığımız haberler soruldu. Ama en uç örnek olarak otizmli bir çocuğun istismar davasını takip etmemiz bile soruşturma konusu oldu. Yine Kürt sorununun çözümüne dair yapmış olduğumuz haberler bizlere soruldu. Bu ülkede yaşananları yazmamızdan dolayı da gözaltılara ve tutuklamalara maruz bırakılıyoruz” diye konuştu.
‘BURADA BİREYLER DEĞİL, GAZETECİLER YARGILANIYOR’
Mesleklerini yapmamaları için baskı altına alınmaya çalışıldıklarını ifade eden Turan, son olarak şunları söyledi:
“Hiçbir zaman yılmadık. Bu gözaltı ve tutuklamalarla da yılmayacağız. Burada gazetecilik yargılanıyor, bireyler yargılanmıyor. Bizi gözaltına aldıklarında özellikle boynumuzu eğdirerek başımıza eğmeye çalıştılar. Ters kelepçe uyguladılar. Mesleğimizi yapmamamız için ellerinden geleni yapıyorlar. Özellikle Kürt basını üzerinde çok ciddi bir baskı var. Kürt gazeteciler bu ülkenin gerçek sorunlarına ışık tutuyor. Daha önce de katledilen gazetecilerin kalemini devraldığımızı söyledik. Burada bir kez daha söylüyoruz. Özgür basını yıldıramayacaklar. Bu ülkede yaşanan tüm gerçekliği yazmaya devam edeceğiz, baskılara boyun eğmeyeceğiz.”
'BU MUAMMELE KABUL EDİLEMEZ'
Türkiye Gazeteciler Sendikası'ndan (TGS) yapılan açıklamada serbest bırakılan gazeteciler hakkında verilen adli kontrol kararı eleştirilerek "Mesleki faaliyetleri ile suçlanan gazetecilere reva görülen bu muamele kabul edilemez" denildi. Açıklama şöyle
"Adli kontrol cezaya dönüştü!
Salı günü İzmir’de ev baskınıyla gözaltına alınan meslektaşlarımız tutuklama talebiyle sevk edildikleri sulh ceza hakimliğince adli kontrolle serbest bırakıldı. Melike Aydın, Delal Akyüz ve Tolga Güney hakkında konutu terk etmeme; Cihan Başakçıoğlu ve Semra Turan hakkında ise imza adli kontrol tedbirine karar verildi.
Mesleki faaliyetleri ile suçlanan gazetecilere reva görülen bu muamele kabul edilemez!"