Mehr Haber Ajansı'na göre Hamaney, 'Ağaç Dikme Günü' münasebetiyle yaptığı konuşmada, ülke genelinde endişeye yol açan kız öğrencilerin eğitim gördüğü okullarda yaşanan zehirlenme vakalarına değindi.
Hamaney, "Yetkililer konuyla ilgili çalışıyorlar bunu biliyorum, olayın önemine binaen konunun üzerinde ciddiyetle dursunlar" dedi.
İşin içerisinde bir suç şebekesi veya örgütsel bir yapının olma ihtimaline işaret eden Hamaney, toplumda endişe ve korkuya neden olan bu suça göz yumulamayacağını belirtti.
Bunun, toplumun en masum kesimine yani çocuklara karşı işlenmesi nedeniyle 'büyük bir suç' olduğunu vurgulayan Hamaney, şunları kaydetti:"İstihbarat ve emniyet güçleri olayın baş amillerini tespit etmelidir. Olayın failleri suçlular, en şiddetli cezayla yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır. Bunlara acınmamalı ve cezaları ibretlik olmalıdır."
İran'da 30 Kasım 2022'den bu yana okullardaki toplu zehirlenme vakaları dikkati çekiyor. Kum, Loristan, Tahran, Erdebil, Kirmanşah, Simnan, Mazenderan, Çeharmahal ve Bahtiyari, Elburz ve Rezevi Horasan eyaletlerinde yaklaşık 100 günde, 1000'i aşkın öğrencinin zehirlendiği belirtiliyor. Öğrencilerde, solunum sıkıntısı, mide bulantısı, baş ağrısı ve uzuvlarda uyuşma gibi belirtiler görülüyor.
Nedeni henüz net olarak açıklanmayan zehirlenme vakalarıyla ilgili çalışma yürüten Meclis Eğitim, Araştırma ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Alirıza Monadi Sefidan, "Yapılan takip ve test sonuçlarına göre, okullarda kullanılan zehirde N2 (azot) gazının bulunduğu tespit edildi" açıklamasında bulunmuştu.
İran Eğitim ve Öğretim Bakan Yardımcısı Yunus Penahi de 26 Şubat'ta düzenlediği basın toplantısında, öğrencilerin zehirlenmesinin kasıtlı olduğunu değerlendirdiklerini ifade ederek, "Bazı kişilerin başta kız okulları olmak üzere tüm okulların kapatılmasını istediği tespit edildi"demişti.
Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, şüpheli zehirlenme olaylarını araştırmak üzere 1 Mart'ta İçişleri Bakanı Ahmed Vahidi ve İstihbarat Bakanı İsmail Hatib ile Sağlık Bakanı Behram Aynullahi'yi görevlendirmişti.