İran ile İsrail arasındaki diplomatik gerilim nükleer müzakereler üzerinden tırmanırken, Tahran yönetimi 'İsrail'i hedef alacak' yeni bir insansız hava aracı geliştirildiğini açıkladı. İran Kara Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Kiyomers Haydari, Tel Aviv ve Hayfa kentlerinin vurmak üzere tasarlanmış uzun menzilli insansız hava aracı (İHA) geliştirdiklerini belirtti. Haydari, Arash-2 isimli insansız hava aracının 'Arash-1'in daha yeni bir versiyonu' olduğunu söyledi.
'E3 ÜLKELERİNİN BİLDİRİSİ YAPICI DEĞİL'
Öte yandan İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, Tahran yönetiminin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) ile iş birliğini sürdürmeye hazır olduğunu söyledi ve 'İsrail'in baskısına boyun eğmeme' çağrısı yaptı. Kenani, "İran'ın yükümlülükleri olduğu kadar hakları da var. İran, IAEA ve yönetim kurulu üyelerinden yapıcı eylemler bekliyor" dedi.
Kenani, İran'ın Kapsamlı Ortak Eylem Planı'nın (KOEP) yeniden canlandırılması olasılığını tehlikeye attığı yönünde Almanya, Fransa ve İngiltere'den (E3 ülkeleri) gelen açıklamanın 'yapıcı olmadığını' söyledi. Ülkesinin IAEA ile ilgili duruşunun müzakereleri tehlikeye attığına ilişkin ortak bildirinin 'iyi niyete aykırı' olduğunu belirten sözcü, "Hem ABD hem de Avrupa, siyasi kararlar alırken İsrail'in çıkarlarını ön planda tutmadığını kanıtlamalıdır" ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
Fransa, Almanya ve İngiltere yayınladıkları ortak bildiride, nükleer anlaşmanın diğer üyeleri ve ABD ile birlikte Nisan 2021'den bu yana İran ile anlaşmayı yeniden canlandırmak ve uygulamak için müzakere ettiklerini belirtmişti. Ağustos ayının başlarında KOEP Koordinatörü, Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in İran'a KOEP yükümlülüklerine geri dönmesine izin verecek ve aynı zamanda ABD'nin anlaşmaya dönmesi için zemin sağlayacak nihai metni sunduğu bildirilmişti.
Bildiride, müzakereye sunulan son metinde koordinatörün, sınırlarını zorlayan değişiklikler de yaptığı belirtilerek, "Ne yazık ki İran bu kritik diplomatik fırsatı kullanmamayı tercih etti. Bunun yerine, nükleer programını kabul edilebilir sivil gerekçelerin sınırlarının ötesine taşımaya devam etti" ifadeleri kullanılmıştı. Bildiride, İran'ın konumunun yasal olarak bağlayıcı yükümlülükleriyle çeliştiği ve KOEP’i yeniden canlandırma olasılığını tehlikeye attığı savunuldu.