İHD Hakkari şubesi ve kayıp yakınları, ‘Kayıplar bulunsun failler yargılansın’ talebiyle başlattıkları eylemlerin 118. Haftasında Yüksekova’nın Sanat Sokağı’nda bir araya geldi. Bu haftaki eylemde Sabri Çardakçı için adalet talebinde bulunuldu.
Kayıp yakınlarının eylemine DEM Parti Yüksekova Belediye Eşbaşkanı Şadiye Kırmızıgül ve DEM Parti İlçe Eş Başkanı Ercan Sevmez katıldı.
Basın açıklamasından önce söz alan İHD Hakkari Şubesi Eşbaşkanı Sibel Çapraz, cezaevlerinde sayıları 1500’ü bulan hasta tutsaklar için adalet talep etti.
"Yüksekova çetesi davasından bugüne kadar bir sonuç çıkmadı"
Çapraz'dan sonra, basın açıklamasını okuyan İHD Hakkari Şubesi üyesi Ozan Akbaş, 118. haftada 90'lı yıllarda Yüksekova'da öldürülen Sabri Çardakçı için bir araya geldiklerini belirterek, "90'lı yıllarda ortaya çıkan Yüksekova Çetesi 16 insanımızı katletti. 16 faili meçhul cinayet ile ilgili yargılanan ‘Yüksekova çetesi’ davasından bugüne kadar bir sonuç çıkmadı. Yüksekova Çetesi, itirafçı Kahraman Bilgiç'in vermiş olduğu ifadelerle deşifre oldu. Aralarında yüksek rütbeli kolluk kuvvetleri, köy korucuları, kanaat önderleri ve yerel yöneticilerin yer aldığı çetenin fidye için adam kaçırmak, faili meçhul cinayetler, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı yapmak gibi ağır suçlar işlediği ifade tutanaklarına geçti" dedi.
Çok sayıda delil ve tanığa rağmen açılan davaların ya beraatla sonuçlandığını ya da sürüncemede kaldığını ifade eden Akbaş, "Haklarında 553 yıl 4 ay hapis cezası istenen sanıklar tek tek salıverildi. Yıllar süren yargılamalardan sonra sadece itirafçı Bilgiç'e 8 yıl ceza verildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, zaman aşımına uğramak üzere olan dava nedeniyle Türkiye'yi 103 bin Euro tazminat ödemeye mahkûm etti" dedi.
"Evinin arkasına doğru götürülen Sabri Çardakçı ağır makinalı silahlarla tarandı ve katledildi"
Yüksekova’ya bağlı Beşbulak (Dara) köyünde yaşayan Sabri Çardakçı'nın gece yarısı köydeki evinin önüne gelen kişiler tarafından ismi ile hitap edilerek dışarı çağrıldığına değinen Akbaş, "Çardakçı, ağabeyinin uyarılarına rağmen kapıyı açarak dışarı çıktı. Bizimle geleceksin cümlesi üzerine direnmeden tamam dedi. Evinin arkasına doğru götürülen Sabri Çardakçı ağır makinalı silahlarla tarandı ve katledildi. Çardakçı'yı öldüren şahıslar, köyün ilerisinde bekleyen panzerlere doğru gittiler ancak, olayın köylülerce duyulması ile birlikte vatandaşların yollarını kesmesi üzerine şahıslar başka bir köye yönelerek panzerlerle olay yerinden uzaklaşmayı başardı" dedi.
"Üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü baz alınsın"
Tüm başvurulara rağmen hukuki açıdan herhangi bir gelişme yaşanmadığını belirten Akbaş, "Anayasa mahkemesine başvuru yapılması ile Türkiye hukuku Çardakçı ailesinden resmi olarak özür diledi" dedi.
Tüm gerçekliklere ve tanıklıklara rağmen Sabri Çardakçı’nın akıbetinin faili meçhul bırakılmasının hukukun varlığına olan inançlarını yerle bir ettiğini ifade eden Akbaş, "Üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü baz alınsın ve ‘Sabri Çardakçı’nın akıbeti açıklansın. Son kaybımızın akıbeti açıklanana kadar bu meydanlardan sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz" dedi.
Adalet talebi, 1 dakikalık oturma eylemiyle son buldu.