138 haftadır süregelen adalet arayışları bu hafta da Yüksekova Sanat Sokağı’nda yapılan bir açıklama ile devam etti. Bu haftaki adalet talebi Yüksekova’da öldürülen Sait Akın için gerçekleştirildi. Yapılan basın açıklamasına, Sait Akın’ın ağabeyi Selim Akın da katıldı.
"Köylüler tehdit edildi"
Basın metnini İHD Hakkari Eş Başkanı Sibel Çapraz okudu. Çapraz, 25 Eylül 1995 tarihinde Yüksekova’ya bağlı Karlı köyünde gerçekleştirilen askeri baskını detaylandırarak, askerlerin köydeki çocuk, kadın ve yaşlıları ayırt etmeden, tüm köylüleri toplayarak ağır işkenceler yaptığını söyledi. Çapraz, köylülerin, bir sığınağı göstermeleri için tehdit edildiğini ve direnenlerin patos makinesine atılmakla tehdit edildiğini belirtti.
"Akın’ın cansız bedeni Yüksekova Devlet Hastanesi’nin önüne bırakıldı"
Sait Akın’ın bir sığınağa gidip kazı yapması emri verildikten sonra bölgenin bomba ile patlatıldığını belirten Çapraz, Akın’ın cansız bedeninin Yüksekova Devlet Hastanesi’nin önüne bırakıldığını, cenazeye hiçbir işlem yapılmadığını aktardı.
Olayın ardından köyden kaçanların Hakkari Milletvekiline durumu ilettiğini ve dönemin valisi ile görüştüğünü söyleyen Çapraz, vali tarafından olay yerine helikopterle gelindiğinde, ölüm emri verilen köy sakinlerinin siviller olduğunu ve büyük bir katliamın önüne geçildiğini vurguladı.
"Mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz"
Çapraz son olarak, "Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul’un birçok insanı katlettiği gerçeğini görmezden gelerek, hukuk normlarının herkes için eşit ve adil olduğundan bahsetmek imkansızdır" dedi ve cezasızlık politikasının topluma büyük yaralar açtığını belirtti. Çapraz, yetkililere seslenerek, "Sait Akın ve akıbeti faili meçhul bırakılan yurttaşlarımız için adalet tesis edilsin. Kayıplarımızı aramaktan ve son kaybın akıbeti ortaya çıkarılana kadar mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.