İHD Hakkari ve kayıp yakınları Mehmet Ertak için adalet istedi

İHD Hakkari ve kayıp yakınları Yüksekova Sanat Sokağı’nda Mehmet Ertak için adalet istedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Hakkari Şubesi ve kayıp yakınları, 33 yıl önce gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Mehmet Ertak için Yüksekova Sanat Sokağı’nda düzenlediği basın açıklamasında adalet talep etti. Açıklamaya, DEM Parti ilçe eş başkanları Filiz Saygı ve Ercan Sevmez, Yüksekova Belediye Eş Başkanı Soreş Diri, ÖHD, DEM Parti ilçe örgütü ve kayıp yakınları katıldı. Basın açıklamasını İHD Hakkari Şubesi üyesi Ozan Akbaş okudu.

Akbaş, açıklamasında, "Haftalardır buradan yetkililere kayyum uygulamasının bir insan hakları ihlali olduğunu, seçilmişlere yönelik başlatılan ve gerçeklikten uzak siyasi güdümlü yargı kararlarının seçme ve seçilme hakkımıza vurulan en büyük ket olduğunu yüksek sesle dile getiriyoruz. Kayyum uygulamalarına bir an önce son verilmelidir. Görevden uzaklaştırılan Siirt Belediye Eş Başkanları Sofia Alağaş ve Mehmet Kaysi’nin amasız, fakatsız bir biçimde görevine iade edilmesi gerekmektedir" dedi.

Mehmet Ertak’ın gözaltında kaybedilişinin 33. yılında adalet talep ettiklerini belirten Akbaş, “32 yaşındaki, dört çocuk babası Mehmet Ertak, Şırnak'a bağlı Rezuk Mezrası’nda yaşıyordu. Bölgedeki bir kömür ocağında işçi olarak çalışan Ertak, daha önce iki kez gözaltına alınmış ve ağır işkence gördükten sonra serbest bırakılmıştı. Ertak ve aynı iş yerinde çalışan üç akrabası, 18 Ağustos 1992 tarihinde işten eve dönmek üzere yola çıktı. Bindikleri araç, kontrol noktasında resmi giyimli polislerce durduruldu. Kimlik kontrolü sonrasında Mehmet Ertak gözaltına alınarak Şırnak Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Emniyette, Ertak’ın gözaltına alındığına dair tutanak düzenlenmesine rağmen, emniyete başvuran ailesine onun gözaltına alınmadığı söylendi. Bunun üzerine baba İsmail Ertak, savcılığa başvurdu. Üç kişi Mehmet Ertak'ın gözaltına alındığına, altı kişi ise gözaltında işkence edilirken gördüğüne dair tanıklık etti" şeklinde konuştu.

Akbaş, olayın Meclis’e taşındığını ancak aileye tanıklara, belgelere ve delillere rağmen her başvuruda inkarla karşılaşıldığını ifade ederek, "Şırnak Emniyet Müdürlüğü emrinde 'sorgu elemanı' olarak çalışan JİTEM personeli Murat İpek, 1997 yılında kamuoyuna da yansıyan itiraflarında, ‘Mehmet Ertak’ı Şırnak Emniyet Müdürü Necati Altuntaş ve Terörle Mücadele Şubesi Müdürü Mehmet Kaplan'ın emriyle öldürüp gömdük’ dedi. Yaptıkları tüm infazların dönemin OHAL Valisi Ünal Erkan’ın bilgisi dahilinde gerçekleştiğini söyledi. Ailenin yaptığı tüm başvurular sonuçsuz bırakıldı ve aile, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu" diye belirtti.

Akbaş, AİHM sürecine de değinerek, "Mehmet Ertak’ın ailesini AİHM’de savunmaya hazırlanan Avukat Tahir Elçi’nin bürosu polis tarafından basıldı. Dava dosyalarına el konuldu, gözaltına alınan Tahir Elçi kötü muamele ve işkenceye maruz kaldı. Tüm tehdit ve baskılara rağmen dava AİHM’e taşındı. AİHM, mevcut delillerin Mehmet Ertak’ın gözaltına alınıp işkence sonucu ölmüş olduğuna hiçbir şüpheye yer bırakmayacak kadar yeterli olduğu sonucuna vardı. Mehmet Ertak’ın ölümünden hükümetin sorumlu olduğu ve buna devlet görevlilerinin neden olduğu kararını vererek Türkiye’yi yaşam hakkını ihlalden oy birliği ile mahkûm etti (Ertak Kararı/Türkiye 09.05.2000 - 20764/92)" ifadelerini kullandı.

Akbaş, son olarak, "Mehmet Ertak’ın gözaltında kaybedilişinin 33. yılında bir kez daha adli ve siyasi makamları göreve çağırıyoruz: AİHM kararları devlet açısından bağlayıcıdır. Mehmet Ertak’ın gözaltında işkence ile öldürülmesi ve bedeninin kaybedilmesi ile ilgili etkin bir soruşturma ve kovuşturma yürütülmesini sağlama görevinizi yerine getirin. Kaç yıl geçerse geçsin, Mehmet Ertak için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz!" diye ekledi.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

GÜNDEM Haberleri