İnsan Hakları Derneği (İHD), yargıdaki krizde dair açıklama yaptı. Açıklamada, üst üste iki hukuk ihlali yaşandığını belirttiler.
Dezenformasyon yasası denilen maddenin iptaline dair başvuru önceki gün Anayasa Mahkemesince reddedildi. Ardından Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Can Atalay ile ilgili kararında, AYM kararına uymamaya ve AYM üyeleir hakkında suç duyurusu yapmaya hükmetti.
“Anayasa Mahkemesi özgür değil”
Bu iki karara dair İHD şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türkiye Cumhuriyeti yargısının uluslararası sözleşmeleri sürekli ihlal ettiğini her zaman dile getirmekteyiz. Ancak yaşadığımız dönemde yargı kendi iç hukukunu da ihlal ediyor.
Anayasa Mahkemesi bu ret kararıyla hem Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ifade özgürlüğünü düzenleyen 26. Maddesini ihlal etmiştir hem de ulusal hukukun üzerinde kabul edilen Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. ve 10. maddelerini ihlal etmiştir. Bu kararla hem gazetecilerin üzerindeki yargı baskısının arttırılmasına hem de halkın haber alma hakkının ihlaline neden olmuştur.
Ancak bizler şunu da çok iyi biliyoruz, Anayasa Mahkemesi özgür değil yani bu coğrafyadaki yargı sisteminin en üst mahkemesini hatta bir yanıyla da Yüce Divanı oluşturan Anayasa Mahkemesi büyük bir siyasi baskı altında. Hatta şunu çok iyi biliyoruz ki iktidarın ortağı olan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli defalarca Anayasa Mahkemesi’nin kapatılmasını dile getirdi.
Anayasa Mahkemesi’nin ne kadar büyük bir baskı altında olduğu Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararıyla ortaya çıktı. Anayasa Mahkemesi’nin, Milletvekili Can Atalay’ın yaptığı başvuruyla ilgili olarak hak ihlali kararı vermesinden sonra bu kararı tanımak zorunda kalan hem Yerel Mahkeme hem de Yargıtay bu kararı tanımadığını açıkladı.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi açıkça Anayasa Mahkemesi’ne başkaldırdı. Oysaki Anayasanın 153. Maddesi Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının, yasama, yürütme, yargı ve idare makamlarını gerçek ve tüzel kişileri bağladığını açıkça yazar. Yargıtay 3. Ceza Dairesi açıkça Anayasayı ilga etmiştir bu kararla.
“Yargıtay, Meclis’i de eleştirdi”
Yargıtay 3. Dairesi bununla da kalmadı Anayasa Mahkemesinin karar uymayacağını kararını dile getirdi hatta Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni eleştirdi ve ona adeta görevini hatırlattı ve Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
Yargıtay’ın bu akıl almaz kararları karşısında öncelikle meclisteki tüm vekilleri insan hakları savunucuları olarak görevlerine sahip çıkmaya çağırıyoruz. Bu bir yargı darbesidir. Bu yargı darbesine karşı kendisine demokratım, hukuk devletinden yanayım diyen herkesin karşı çıkması gerekir.
İnsan hakları savunucuları olarak hukuk darbesine karşı tavır alacağımızı, yasama yürütme yargı organları arasındaki görev ayrımının sonuna kadar hatırlatacağımızı tüm kamuoyuna bildiriyoruz.”