Resmi verilere göre temmuzda yıllık enflasyon yüzde 79,6’ya kadar yükseldi. Dış ticaret açığı ve cari açık rekor seviyelere yakınken, ülkenin risk primi (CDS) de çok yükseklerde seyrediyor.
Küresel resesyon riskine karşı ülkelerin sıkılaşma adımları attığı bir ortamda iktidarın faiz ısrarını sürdürmesi de riskleri artırıyor. Bu duruma Merkez Bankası rezervlerinin boşalması da eşlik ediyor.
Böylesine bir ortamda HSBC, son çeyrekte turizm gelirlerinin desteğinin azalmasıyla cari açığın daha da genişleyebileceğine işaret ederek, dolar/TL tahminini 2022 sonu için 17,5’ten 19,5’e, 2023 ikinci çeyrek sonu için de 18,2’den 21’e yükseltti.
Orta ve doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Kur Stratejisti Murat Toprak imzalı notta Türk Lirası’nın, cari açık, enflasyonun reel faizleri daha da baskılaması, iktidarın liralaşma stratejisinin ilk coşkusunun kalmaması sonrası değer kaybettiği belirtildi.
Para politikası duruşunda önümüzdeki dönemde değişiklik olacağına dair bir işaret bulunmadığı belirtilen notta, kur korumalı mevduatın yurt içi yerleşiklerin büyük döviz alımlarını önlemede rol oynamaya devam ettiği söylendi.
Bloomberg HT’nin aktardığı not şöyle: “Tabii ki destekleyici para politikasıyla dolarizasyon arasındaki etkileşim Türk Lirası için risk faktörü olmayı sürdürecek ama en azından şimdilik bize göre ana endişe kaynağı değil. Bize göre, Türk Lirası için temel makro risk, bozulmanın beklentilerin üzerinde gerçekleştiği ödemeler dengesi dinamikleriyle ilgili. Rekor seviyelere yakın olan dış ticaret açığı, cari açığı, turizm sektörünün en güçlü olması gereken bir dönemde dahi genişletiyor. Mevsimsel turizm gelirlerinin daha az destekleyici olması ve Avrupa’da resesyon baskısı ile ihracatın zayıflamaya devam etmesiyle Türk Lirasının sonbaharda daha belirgin şekilde değer kaybedeceğine inanıyoruz.”