HDP, Maraş'ın Pazarcık ilçesinde 6 Şubat'ta meydana gelen depremler sonrası bölgedeki çalışmalarını sürdürüyor. Malatya merkez ve köylerindeki ağır deprem tahribatını yerinde gören HDP milletvekilleri İmam Taşçıer ve Hasan Özgüneş, deprem sonrası en temel sorunun devletin aygıt ve imkanlarını kullanmaması olduğunu söyledi.
TAŞÇIER: KÖYLERDE DEVLET YOK
Mezopotamya Haber Ajansı'nda yer alan habere göre, Malatya merkezi ve köylerini ziyaret eden HDP milletvekilleri İmam Taşçıer ve Hasan Özgüneş’e göre, temel sorun devletin aygıt ve imkanlarını kullanmaması. “Köylerde devlet yok” diyen Taşçıer, kurtarma çalışmalarının yetersizliğine dikkat çekti.
Özellikle köylere dönük yardımların gerçekleşmemesinden dolayı halkın “perişan” durumda olduğuna vurgu yapan Taşçıer, şöyle konuştu: “Eksi 10 derece soğukta yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Çadır yok. Isınma aracı yok. Kırsal alanlarda telef olan hayvanlar var. Barınakları yıkılmış durumda. Hemen hemen hiçbir yerde müdahale yok. Biz kurduğumuz kriz merkezleri ve depolarla yardımlarımızı sunuyoruz. Hangi il ve ilçede bir eksik varsa ulaşmaya çalışıyoruz.”
‘TEDBİR ALMADILAR’
“AKP iktidarının devlet organlarıyla birlikte depremin altında kalmıştır” diyen Özgüneş ise, iktidarın depreme dönük hiçbir hazırlığı olmadığını söyledi. Bilim insanlarının, bölgeyi etkileyen fay hattının kırılacağına dair 30 yıldır uyarılar yaptığını dile getiren Özgüneş, “AKP 20 senedir iktidar ama bunun tedbirini almadı. Adeta sonuca razı olur gibi yaklaşım sonucu bugün bu hezimeti yaşıyoruz” dedi.
HDP olarak şu ana kadar 250-300 arası tır yardımını depremzedelere ulaştırdıkları bilgisini veren Özgüneş, “Her tarafta bizim vekillerimiz, komisyonlarımız var. Herkes ayakta. AKP ise hem kurumları devreye sokmadı hem de demokratik kitle örgütleri ve siyasi partileri engelleyerek felaketin daha da büyümesini sağlamak niyeti taşıyor gibi algı oluşuyor. Hem yardım yapmayacaksın hem de yapanı durduracaksın” diyerek tepki gösterdi.
'YÜZDE 90 OTURULAMAZ HALDE'
Viranşehir'e bağlı köylere gerçekleştirdikleri ziyaretlere dair konuşan Özgüneş, “Bugün ilk ekibimiz 12 köy dolaştı. İkinci ekibimiz ise 20 köy dolaşabildi. Gördüğümüz kadarıyla Malatya’nın yüzde 50’sinden fazlası oturulamaz halde. Doğanşehir’in (Wêranşar) yüzde 90’ı oturulamaz halde. Can kaybı çok fazla. Elektrikler ve sular kesilmiş. Bazı köylerin yolları açılmamış. Halkın hem evi yıkılmış hem de çadır ulaştırılmamış” dedi.
Depremin üçüncü gününde 10 ilde 3 ay süreyle Olağanüstü hal (OHAL) ilan edilmesini, “iktidarın ömrünü uzatma çabası” olarak yorumlayan Taşçıer ise “Eğer halka yardım etmek isteseydiler, Türkiye’deki tüm vilayetlerden bir seferberlik ilan edilirdi. Bütün sivil toplum kuruluşları çağırılır ve halkın yaraları sarılırdı. OHAL ilan edilecek bir durum yoktu. Meclis 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminde F-16 uçaklarıyla bombalanırken Erdoğan, ‘Bu benim için Allah’ın bir lütfudur’ demişti. Bu depremi de Allah’ın bir lütfu olarak görüyor. Şu anda sahada ne AKP vekilleri var, ne kaymakamları ne de valileri var. Çıktıkları zaman halk onlara tepki gösteriyor” diye konuştu.