Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin grup toplantısında konuşuyor. Sancar’ın gündeminde HDP hakkında açılan kapatma davası, Kobanê Davası, mafya-iktidar ilişkileri, ekonomi başta olmak üzere güncel gelişmeler yer alıyor.
Sancar'ın konuşmalarından satır başları şöyle:
"Sedat Peker isimli şahıs anlatıyor, ifşaatlar. Bunun karşısında itham edilenler susuyor. Öyle bir denklem oluştu ki konuşanlar da bu ifşaatları doğruluyorlar. Yani her bir açıklama itirafa dönüşüyor.
Karşımızdaki denklem ifşaat, itiraf ve ikrar denklemidir. Buradan bakarsak ancak daha iyi anlayabiliriz güçler dizilişini. Kurdukları her cümle kendi suçlarını itiraf etmekten başka bir sonuç doğurmadı, şimdi susuyorlar. Susanların çevresinin genişlediğini de görmeliyiz. Bu iddiaları kabul ediyorlar.
Bu ülkede birilerinin aklından bir suskunluk paktı yaratmak geçiyor olabilir. Yani 'gelin hep birlikte susalım ve bu dönemi böylece idare ederek geçelim' gibi bir niyet varsa buradan uyarıyoruz; HDP susmayacak! Kim susarsa sussun HDP hakikatleri söylemeye devam edecek.
İktidar her kademede susuyorsa bu suçları kabul ediyor.
Bu suskunluk sadece iktidar çevreleriyle sınırlı kalmıyor, ne yazık ki muhalefet saflarında da benzer bir tutumu görüyoruz. Olayları küçültmeye, iddiaları sıradanlaştırmaya çalışan yaklaşımlara tanık oluyoruz. Bu ülkede birilerinin aklından bir suskunluk paktı yaratmak geçiyor olabilir. Gelin hep birlikte susalım bu dönemi idare ederek geçirelim diye bir niyet varsa buradan uyarıyoruz, HDP susmayacak. HDP hakikatleri söylemeye devam edecek, suskunluk paktını asla tanımayacak.
Ne diyor AKP Genel Başkanı, “Bizim bu işlerle kaybedecek zamanımız yok” diyor, başkaları da buna aile içi mesele muamelesi yapmaya çalışıyor. İkisinin de çıktığı yer aşağı yukarı aynı kapı. Bunun Türkiye’ye, geçmişteki adalet anlayışına zararı büyük olur. Böyle bir niyet varsa bundan şimdiden vazgeçsin.
O haykırışı HDP yapacaktır. Bu haykırışı çığ gibi büyütecektir. AKP Genel Başkanı, “Bizim bu işlerle kaybedecek zamanımız yok” diyor, siyaset-mafya-devlet iç içeliğini palazlandırırken maşallah bolca zamanınız vardı. Bu mesele o kadar basit değil. Her gün itiraf ve ikrarla doğrulanan şeyler basit şeyler değildir. Bizim buna ayıracak zamanımız çok.
Çok iddialı TV program yapımcıları ve köşe yazarları sürekli ‘vatanseverlik’ edebiyatı ve millet hamaseti yaparak HDP'yi linç ediyorlardı. İftirayla ve yalanla bunu yapıyorlardı. Şimdi bir kısmının neler yaptıkları, icraatları ortaya çıkıyor.
HDP bu ülkenin vicdanıdır, bunu yok etmek için de öyle kirli ilişkiler düzeni kurmuşlar ki gazetecisi bile 10 milyon Euro'dan aşağısına iş yapmıyor.
İşledikleri suçlar ve onlarla bağlantılı bütün diğer işler 128 milyar doları da bulur. 128 milyar doların hesabını soracağımız gibi 128 milyar suçunuzun da peşinizdeyiz. Kaçamayacaksınız. Bu iktidar da bu iktidarla birlikte hareket edenler de, meselelerin etrafında dolanan, sessizlik mutabakatına göz kırpan kim varsa kaybedecek, onurla yürüyenler kazanacak. Savcılar harekete geçmiyor. Bunları sayacağız tek tek. Yargı içinde varsa vicdanlı insanlar vardır inanıyorum. Ya bu oyunları bozsunlar ya da oyundan çekilsinler."
HSK’nın demokratik meşruiyetinin olmadığını, yargıyı dizayn ettiğini söylüyoruz. Muhalefet partileri HSK seçimlerine 11 üyeden 3’ünü almak adına iktidarla uzlaştı. Bu uzlaşmaya katılan muhalefet partileri yargı eliyle yaratılan kirliliklerin peşine düşmezlerse sorumluluk altında olacaklar. Savcıların, hâkimlerin, çantalarla valizlerle paralar aldığını iddia ediyor, isimler veriyor Sedat Peker. Savcıların harekete geçmesi için zaten kâfi. Bir İdari Yargı Hâkimi davasını karara bağlayacak müteahhitle boy boy fotoğraf çektiriyor. HSK sessiz kalmakla suça ortak oluyor. Bu hâkim dediğini de ihbar kabul etmeyecek misiniz? Hâkimlerin içinde yüzde 25 ne yapıyor?
Kanal İstanbul’un neden bu kadar ısrarla yapılmak istendiğini bilmiyor mu insanlar. Öyle büyük bir rant denizi ki, Marmara Denizi’nden büyük. HSK harekete geçmek zorunda. Öyle bir arsızlık oluştu ki kimse yaptığı kirli işi kamuoyuyla paylaşıyor. HSK’dan açıklama bekliyoruz, bu iddialarla ilgili ne yaptınız? Kara para aklamaktan aranan biri İçişleri Bakanı’yla görüşüyor, onun sigorta bakanı yapsalardı çok daha iyi olurdu, işi gücü HDP. Şimdiki işinin ne olduğunu açıkla.
İçişleri Bakanı aranan kişilerle görüşüyor, kaçın sizi alacaklar diyor, öte yandan da bir tweet atanan kapısına polis ordusu gidiyor. Halkın parasını mı çaldık, halka haksızlık mı yaptık? O nedenle her sözümüze suç duyurusunda bulunuyorlar. Eş Genel Başkanı olduğum zamandan beri her konuşmaya soruşturma açmışlar. Eğer bu savcılar bunlara sessiz kalırlarsa gelecekte çocuklarına bunları nasıl anlatacaklarını şimdiden düşünsünler."
AKP'ye oy veren yurttaşlara sesleniyorum; bu iktidar daha ne yapsın? İşlemediği günah, söylemediği yalan, girmediği talan kalmadı. Bütün bunları yaparken sürekli sizden aldığı oylarla kendini savunmaya çalışıyor. Bu günahlara ortak olmak istemediğinizi biliyoruz.
HDP olarak söz veriyoruz hiç kimsenin inancı, inancının gereği, bugüne kadar elde ettiği hak ve özgürlük kazanımı asla bu iktidar gittikten sonra yok olmayacaktır. Biz HDP olarak bütün halkların, bütün inançların, her kesimden insanımızın inancını da hakkını da hukukunu da savunmaya yemin ediyoruz, söz veriyoruz! "