İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, yetkililere ve siyasilere 18 Mart Politik Mahpuslarla Dayanışma Günü”nde açık mektup yazdı.
Mektup, Adalet Bakanlığı’na, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’ne, TBMM İnsan Hakları Komisyonu’na ve Meclis’te milletvekili bulunan parti başkanlıklarına hitaben yazıldı.
İHD, mektubu, hapishanelerdeki genel sorunların yanında politik mahpuslara yönelik ayrımcı düzenleme ve uygulamalara dikkat çekmek için yazdı.
Mahpusların yüzde 10-15’i politik mahpus
Sorunlara Anayasa ve uluslararası insan ve mahpus hakları belgelerinde tanımlanan ilkeler çerçevesinde, eşitlik ve temel haklar esas alınarak çözüm üretilmesini talep eden İHD, bu konuda görev, yetki ve sorumluluğu bulunanları göreve davet etti:
“Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü açıklamasına göre 1 Mart 2023 itibariyle Türkiye’de 289 bin 974 kapasiteli toplam 399 hapishanede 349 bin 893 mahpus tutuluyor ve buna göre hapishanelerde yüzde 20,66 oranında kapasite fazlası bulunuyor.
Mahpuslar, 2 bin 560’ı 18 yaş altı çocuk, 14 bin 377’si kadın, 200’ü LGBTİ+, 581’i engelli, 1453’ü ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü gibi tasnif edilmekle birlikte politik nedenlerle kaç mahpusun bulunduğu resmi istatistiklerde belirtilmiyor. Bu alanda çalışan insan hakları örgütlerinin değerlendirmelerine göre bu sayı toplam mahpus sayısının yüzde 10-15’ini oluşturuyor.
Ayrımcı yaklaşım ve uygulamalar
İHD Merkezi Hapishaneler Komisyonu’nun Nisan 2022 tarihinde açıkladığı ve her gün yeni eklemelerle artan Hasta Mahpus Listesi’ne göre Türkiye hapishanelerinde 651’i ağır olmak üzere 1517 mahpus tespit edildi.
2022 yılı Marmara Bölgesi Hapishaneleri Hak İhlalleri Raporu’na göre, 2022 yılında 14’ü Marmara Bölgesinde toplam 78’i ölüm olmak üzere 140 yaşam hakkına yönelik ihlal tespit edildi.
Hapiste tutulan özellikle çocuk, LGBTİ, kadın, yabancı, yaşlı, engelli ve politik mahpuslar bakımından ayrımcı yaklaşım ve infazda eşitlik ilkesine aykırılıklar devam ediyor. Politik nedenlerle tutuklu bulunanlar bakımından mevzuatla desteklenen ayrımcı yaklaşım ve uygulamalar da ciddi boyutlara vardı.
Çözümde evrensel ilkeler
Muhalif tutumlarından dolayı hapsedilmiş kişiler olarak tanımlanan “politik mahpuslar bakımından istisnai ağırlaştırılmış infaz rejimi uygulanmakta, politik mahpuslar aynı cezayı almış diğer mahpuslardan daha uzun süre özgürlüğünden mahrum bırakılmakta, tecrit gibi daha ağır infaz koşullarına tabi tutulmaktadırlar.
Anayasa, İnsan Hakları Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler Herhangi Bir Biçimde Tutuklanan veya Hapsedilen Kişilerin Korunmasına İlişkin Prensipler Bütünü, AB Temel Haklar Şartı, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından kabul edilen Avrupa Cezaevi Kuralları ile tavsiye niteliğindeki kararları, AİHM kararları ve benzeri belgeler; çözüm için evrensel ilkeleri göstermekte, mahpuslar bakımından “yaşamsal” önemdeki sorunların çözümü için yetkililerin bu ilkeler çerçevesinde çözüm üretmesi beklenmektedir.”
Açık mektubun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.