1 Eylül nedeniyle KESK ve DİSK’ten yapılan yazılı açıklamada, silahlanma yarışına dikkat çekildi.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“İnsanlık tarihinde milyonlarca cana, doğa katliamına, tarifsiz acılara yol açan Savaş, çatışma örneklerine rağmen silah harcamaları sürekli artıyor, yeni nükleer silah denemelerinin ardı arkası kesilmiyor. ülkeler arası silahlanma yarışı uzayda gerçekleştirilen yeni silah denemeleri ile daha tehlikeli bir hal alıyor. Sadece dünyayı değil galaksimizi tehdit eden bu çılgınlığın arka planında her zamanki gibi sınırsız kâr güdüsü, sömürü çarkı ve sınıfsal hegemonik güç savaşları yatmaktadır.
Emperyalist, gerici güçler sermayenin sınırsız ve koşulsuz dolaşımı için kan dökmeye, işgale ve büyük bedeller ödenerek elde edilmiş temel hak ve özgürlükleri ayaklar altına almaya devamlar. Bunun son örneği şu an Afganistan'da yaşanıyor.
Emperyalist, gerici güçler kendi politikalarını neden olduğu mültecilik, göçmenlik üzerinden halklar arasındaki milliyet, din, dil, etnik kimlik farklılıklarını düşmanlaştırma , savaşlara gerekçe haline getiriyorlar. Açlığa, , sefalete sürüklenen milyonlar, göç yollarında yitip giden yüzbinler, her geçen gün derinleşen gelir adaletsizliği umurlarında değil! En son Altındağ’da yaşanan olaylarda da görüldüğü üzere mülteciliğe yol açan politikalara yönelmesi gereken öfkeyi savaşların mağdurlarına yönelterek bir yandan da yeni çatışmaların fitilini ateşliyor, böylece iktidarlarını pekiştiriyorlar.
Yitip giden hayatların yanı sıra doğa tahribatının dünyanın geleceğini tehdit eder düzeye ulaşmasının son kanıtı olan pandemiye, yaşanan orman yangınları ve sel felaketleri gibi açık göstergelere rağmen doğa talanı, HES’ler, canlıların yaşam alanlarının ortadan kaldırılması, sera gazlarının kullanımı vb. devam ediyor. Sermaye ve rant için yaşama dair ne varsa ortadan kaldırılması zerre kadar umurlarında değil!
Bunun yolu emperyalizme, gericiliğe, savaş politikalarına karşı eşitlik, özgürlük, adalet, laiklik ve barış mücadelesinden geçiyor. TALEBİMİZ NET : Barış, Demokrasi, Özgürlük, Güvenceli İş, İnsan Onuruna Yaraşır Koşullar Sağlanmalı, Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliğine son verilmelidir!
Barış mücadelesinin en çok da yaşadığımız Ortadoğu coğrafyasında ve ülkemizde yükseltilmesine ve süreklileştirilmesine ihtiyaç var. Bu amaçla atılacak her adım bizleri barışa olduğu kadar insan olma erdemine de yakınlaştıracaktır.
Birlikte, ortak, örgütlü ve kararlı bir mücadele ile barışı bu topraklarda kökleşmiş bir ağaç haline getireceğimize olan inancımız her zamankinden daha güçlüdür. Bu temennilerle tüm dünya halklarının 1 Eylül Dünya Barış Gününü kutlarız.
Yaşasın Barış!"