KESK Hakkari binası önünde yapılan açıklamayı Eğitimsen Kadın sekreteri Ezgi Özkan yaptı.
Kadınların çalışma ve toplumsal yaşamda, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile karşı karşıya kaldığını belirten Özkan, "Herhangi bir sosyal güvencesi olmadan kayıt dışı olarak çalıştırılan kadınlar "ucuz emek gücü" olarak görülmekte, "eşit değerde işe eşit ücret"den yoksun bırakılmaktadırlar. Covid 19 pandemisiyle birlikte patriyarkal kapitalizmin yarattığı sorunlar derinleşmiş, pandemi kadına yönelik ekonomik, psikolojik, fiziksel, cinsel şiddeti, kadın bedeni, emeği üzerindeki sömürü ve baskıyı arttıran bir politikanın fırsatı haline getirilmiştir" dedi.
Kadına yönelik şiddetin yaşamın tüm alanlarında yaygın olarak sürdüğünü belirten Özkan şöyle devam etti:
Biliyoruz ki eşitlikçi yönetim biçimleri işlevsel kılınmadan ne kadın ne de toplum şiddetten kurtulacaktır. Bu nedenle ülkemizde kadını eşit ve özgür birey olarak gören yasal dönüşümler ve uygulamaların bir an önce başlatılması, eşitlikçi, demokratik, laik, yönetim biçimlerinin hayata geçmesi, kadın bedeni üzerindeki tüm söz ve karar haklarının kadına ait olduğunun kabul edilmesi ve siyasi iktidarların kadının bedeninden elini çekmesi gerekmektedir.
TALEPLERİMİZ AÇIK VE NET:
- Kadınlar ve LGBTİ+ lara yönelik her türlü ayrımcılığı ve şiddeti önleyen yasal düzenlemeler acilen yapılmalı, İstanbul Sözleşmesi’nin tartışılmasına son verilmeli, 6284 sayılı yasa etkin bir şekilde uygulanmalı,
- Çalışma hayatında kadına yönelik her türlü ayrımcılık terk edilmeli, esnek çalışma biçimlerine, cinsiyetçi iş bölümüne, ücret eşitsizliğine son verilmeli güvenceli, düzenli işler yaratılmalı,
- Yetki ve karar mekanizmalarında eşit temsiliyetin hayata geçmesi sağlanmalı,
- Bir sağlık ve sosyal hak olarak kürtaj hakkının kullanımını engelleyen fiili uygulamalardan vazgeçilmeli, güvenli ve parasız kürtaj olanakları sağlanmalı,
- Kadınlar regl döneminde en az iki gün ücretli izinli olmalı,
- Kadın istihdamın önündeki engellerden olan çocuk, hasta, yaşlı, engelli bakımı kamusal hizmet olarak sunulmalı, ev işlerini kadının üstünden alacak sosyal politikalar uygulanmalı,
- Kapatılan kamu kreşlerinin yanı sıra tam zamanlı, ücretsiz, nitelikli ve anadilinde hizmet veren kamu ve mahalle kreşleri açılmalı,
- ILO 190 sayılı sözleşme uygulanmalı,
- Kadını eğitimden, istihdamdan, yaşamdan koparan, çocuk yaşta evliliklerin hızla artmasına yol açan 4+4+4 eğitim sistemi hemen iptal edilmeli,
- 8 Mart kadınlar için ücretli izin günü sayılmalıdır.
Kadınların eşit ve özgür olduğu, sömürünün baskının ortadan kaldırıldığı bir gelecek için,
- Hayatlarımıza sahip çıkmak için,
- Savaş ve işgal politikalarına geçit vermemek için,
- Demokrasi ve barış için,
- Emeğimiz, bedenimiz ve kimliğimiz bizimdir demek için,
- Doğamıza ve yaşam alanlarımıza sahip çıkmak için,
Emeğimizi ve hayatı örgütlemek için, tüm kadınları, gökkuşağı gibi tüm renklerimizle bir arada olmaya, haklarımıza ve yaşamlarımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz. Evde, işte, okulda, tarlada, fabrikada, atölyelerde, emeği ve hakları için mücadele eden tüm kadınların 8 Mart mücadele gününü kutluyoruz. Açıklamamıza destek veren Barış Annelerine HDP Kadın Meclisine teşekkür ederiz. Ayrıca Halkın iradesinin gasp edilerek, kayyum atanan belediyenin bize yönelik çifte standart uygulamasında bulunup, 8 Mart ile ilgili afişlerimizin billboardlara asılmasını gerekçe göstermeden engellemesini kabul etmiyoruz ve şiddetle kınıyoruz."