Hakkari Barsou Ergün Canan tarafından paylaşılan mesajda kadınları toplumsal hayatın dışına itmeye çalışan, cinsiyetçi ve ayrımcı uygulamalardan derhal vazgeçilmesi gerektiği belirtilerek, “Yasaların varlık ve meşruiyeti, temel hak ve hürriyetlerin korunmasıdır. Kadının, emek, beden ve yaşam hakkını koruyamayan yasaların ise meşruiyeti yoktur! Ülkemizde kadın cinayetleri ve istismar vakalarındaki artış, işgücündeki kadın oranının Avrupa ülkelerine göre düşük oluşu, erkeğin uyguladığı şiddetin daha da artması, kadın cinayeti davalarında her türden gerekçe ile uygulanan iyi hal veya haksız tahrik indirimleri, maalesef yeni istismar vakalarına ve kadın cinayetlerine adeta davetiye çıkarmaktadır” ifadelerine yer verdi.
Canan’ın mesajının devamı şöyle:
“Kadına yönelik ayrımcılığın ve şiddetin önüne geçilmesinde ve bunlardan kaynaklı mağduriyetlerin giderilmesinde eğitim, sağlık, adalet, güvenlik ve sosyal hizmetler birimlerinin koordinasyon halinde çalışması ve yine barolar, sivil toplum örgütleri, kadın kuruluşları ve diğer kurumların koordineli olarak hareket etmeleri gerekmektedir.
Ayrıca, İstanbul Sözleşmesi’nin tartışmalara yer vermeden uygulanması başta olmak üzere, 6284 Sayılı yasanın, 5237 sayılı TCK ve ilgili kanunların birbirleri ile uyum içinde uygulanması gerekmektedir. Dolayısıyla, kadına yönelik şiddetin ve suçun önlenmesi için; şiddetin ve suçun gerçekleşmesi halinde ise, hukuki bağlayıcılık temelinde soruşturmayı ve kovuşturmayı sağlamak üzere etkili bir suç ve ceza sistematiğinin bu kapsamda oluşturulmasının zaruri olduğu gözden kaçmamalıdır.
Emekçi kadınların, toplum içindeki her türlü şiddetten uzak, adil ve eşit bir yaşama kavuşabilmeleri için ve hak ettikleri değeri görmeleri konusunda hepimiz, dünden daha kararlı bir tutum içerisinde olmak zorundayız.
Hakkâri Barosu olarak bizler, her türlü insan hakkı ihlalinin karşısında olduğumuz gibi kadının insan haklarının ihlalinde de taraf olduğumuzun hatırlanmasını istiyoruz. Bundan sonra da tüm emekçi kadınlarla eşitlik, adalet, özgürlük, emek ve barış taleplerinin yanında olduğumuzu; onlarla yan yana ve dayanışma içerisinde olmaya devam edeceğimizi bir kez daha tüm kamuoyuna ifade ediyoruz.
Bu anlayışla, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün, kadının en temel insan haklarında, kadına yönelik şiddetle mücadelede ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularında etkin bir küresel farkındalığa vesile olmasını diliyorum. Tüm emekçi kadınlarımızın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü yürekten kutluyor, sağlık, mutluluk ve esenlik dolu güzel bir gelecek diliyorum.”