Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) “İş ve Aş Buluşmaları” kapsamında başlattığı "Yeni Yaşam Ekonomisi"nin kampanya startını 21 Ocak’ta Diyarbakır’da verdi. Etkinlik kapsamında aralarında HDP Ekonomi Komisyonu’ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan’ın bulunduğu heyet, iki gün boyunca tüm sivil toplum örgütleri ve halkla bir araya geldi. Paylan ile hem “İş ve Aş Buluşmaları” etkinliklerinin içeriğine hem de kentte yapmış oldukları ziyaretlerde edindiği bilgi ve gözlemlerini konuştuk.
Ekonomik kriz ile pandemi sürecinin üst üste gelmesi halkın giderek daha fazla yoksullaştırdığını ve borç batağına sürüklediğini belirten Paylan, bıçağın kemiğe dayandığını söyledi. Paylan, tüm illerde halkın taleplerini dinleyerek ihtiyaçlarına dönük yeni politikalar belirlemek için “İş ve Aş Buluşmaları” kapsamında çalışmalar başlattıklarını dile getirdi.
HER İKİ KİŞİDEN BİRİ İŞSİZ
Buluşma startının Diyarbakır’da verilmesinin nedenine de değinen Paylan, kentin Kürt sorunundan kaynaklı uğradığı ayrımcı politikalar dolayısıyla seçtiklerini ifade etti. Paylan, “Türkiye’de elbette işsizlik yaşanıyor. Resmi rakamlarda işsizlik Türkiye’de yüzde 12 gözüküyor ama geniş tanımlı işsizlik yüzde 25 ila yüzde 30 oranında fakat Diyarbakır’da her iki kişiden biri işsiz durumda. Türkiye’nin en dertli şehirlerinden birisidir Diyarbakır.”
KÜRT SORUNU ENGEL
Diyarbakır’ın tarım, sanayi, ticaret ve turizm gibi birçok başlıkta ülkenin en büyük potansiyeline sahip olan bir şehir olduğunu, fakat bunun değerlendirilmediğini vurgulayan Paylan, kentte bulunan dernek, sendika, meslek odaları, işçiler ve işverenlerle, bu tablonun düzeltilmesi için neler yapılacağı konusunda tartışmalar yürüttüklerini kaydetti. Paylan, “Diyarbakır, Türkiye’nin en politik şehridir. Diyarbakırlılar ülkede yürütülen politikalara hâkim ve farkında. Kürt sorunun çözülememesi hem kentin huzurunu kaçırmış hem de potansiyel refahını yok etmiş. Diyarbakır’ın tarım alanları bırakın kenti bütün bölgeyi doyurabilecek bir potansiyele sahip. Bütün bölge ülkelerine ihracat yapabilecek sanayi potansiyeli var, yıllık 5 milyon turisti ağırlayacak 12 bin yıllık hikayesi var, fakat kullanılamıyor. Kürt sorununun çözülmemesi ve ayrımcı politikalar son bulmadığı taktirde bu refah ortaya çıkmayacak. Bunu Diyarbakır’da işçisi, köylüsü, işvereni herkes söylüyor” diye konuştu.
TALEPLER: BARIŞ, İŞ VE AŞ
Diyarbakır halkının HDP’ye yönelik saldırıların farkında olduğunu sözlerine ekleyen Paylan, yaptıkları görüşmelerde halkın kendilerinden beklentilerini ve taleplerini aldıklarını dile getirdi. Paylan, şöyle devam etti: “Bu sefer daha çok dinlemeye geldik. 14’e yakın toplantı yaptık ve yüzlerce kişiyi dinledik. 2021 yılı boyunca hedefimiz 82 ili dolaşmaktır. Yaptığımız toplantıların notlarını aldık ve bu notlarla politikalarımıza yön vereceğiz. Halkın gündemi ile partimizin gündemini örtüştüreceğiz. Yaptığımız toplantılarda da bunun örtüştüğünü gördük. Halkımız hem huzur talep hem barış hem de refah talep ediyor. Ekmek talebi de iş ve aş talebi de var. Biz bütün bu taleplerin nasıl karşılanacağını önümüze koyduk. Gördüğümüz şu; Türkiye’de ekmek küçük; yani az üretiyoruz hem de ürettiğimiz ekmeği adaletsiz bir şekilde paylaşıyoruz. Üretilen ekmeğin büyük bir kısmını saraya gidiyor. Ekmeğin kırıntılarını da halkın büyük bir çoğunluğu alıyor. Bunun için adaletli bir ekonomi programını önümüze koymamız gerekiyor.”
HEDEF YENİ YAŞAM EKONOMİSİ
Parti programlarında “Yeni Yaşam Ekonomisi” adlı bir programla daha fazla üretip adaletli ve emek sömürüsü yapmadan paylaşacakları bir ekonomiyi önerdiklerini anlatan Paylan, “Yeni yaşam ekonomisine ilişkin hem işçiye hem de işverene çağrımızı yaptık. Onlara ‘Gelin yeni yaşamın koşullarını oluşturalım, Diyarbakır’ın ekonomisini birlikte kaldıralım, birlikte bu potansiyeli ortaya çıkaralım’ dedik. Birlikte çalışma kararları aldık. Bu temaslarımızı sürdüreceğiz” diye belirtti.
81 İLE YAYACAKLAR
Ekonomik krizin genel fotoğrafının Diyarbakır’da somut olarak gördüklerini ifade eden Paylan, şunları söyledi: “Türkiye’de ekonomik kriz var ama Diyarbakır’da derin ekonomik kriz var. Sokaklarda borç altında kalan çiftçiler, kepenk kapatma derecesine gelen esnaflar var. Esnaflar ve çiftçiler borcu borçla kapatamayacak durumda. Sanayicilerimiz kredilere ulaşamıyor. Sanayiciler, ‘bankaya gittiğimizde AKP’li birinden telefon gelmediği sürece kredi alamıyoruz’ diyor. Onlara tek adam rejiminin yarattığı tablodan bahsettik ve bu iktidardan kurtulmanın yollarını konuştuk. Biz ortaya koyduğumuz yeni yaşam ekonomisini tüm Türkiye’ye yaymak istiyoruz.”