Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye’nin kredi notunu B+’dan B’ye indirdi, görünümünü ise ‘negatif’ olarak teyit etti.
Fitch’in raporunda, Merkez Bankası’nın politika faizini, hızla yükselen enflasyona, Ukrayna’daki savaşın emtia piyasaları üzerindeki etkisine ve çoğu gelişmiş ekonomilerde sıkılaşan para politikasına rağmen, Aralık 2021’den bu yana yüzde 14’te tuttuğuna dikkat çekilmişti.
Fitch: Enflasyonun seyri belirsiz
Dünya’dan Elif Karaca’ya Fitch’in Türkiye’nin kredi notunu düşürmesinin arkasındaki temel nedenin mevcut politika bileşiminin olumsuz etkileri olduğunu belirten Gamble, 2022’de yıllık ortalama enflasyonun Fitch tarafından derecelendirilen ülkeler arasında en yüksek oran olan yüzde 71,4’e çıkacağını tahmin ettiklerini, artan geriye dönük endeksleme riskleri, yükselen beklentiler ve liradaki değer kaybı nedeniyle enflasyonun seyrinin oldukça belirsiz göründüğünü belirtti.
Döviz kuru geçişkenliğinin hem hız hem de şiddetinin arttığına dikkati çeken Gamble, genel politika bileşiminin en azından 2023 seçimlerine kadar oldukça destekleyici bir biçimde devam etmesini beklediklerini ve enflasyonun 2023’te ortalama yüzde 57 seviyesinde yer alacağını belirtti.
Artan enflasyon, zayıf döviz kuru ve yurtiçi güvenin zayıflaması nedeniyle tüketimin yavaşlamasını beklediklerini belirten Gamble, AB’deki zayıf büyümenin de dış talep üzerinde baskı oluşturacağının altını çizdi. Gamble, büyümenin 2022’de yüzde 4,5 olacağını ancak yüksek enflasyon, sıkılaşan finansman koşulları ve yavaşlayan küresel büyümeye bağlı olarak 2023’te yüzde 3’e ve 2024’te yüzde 2,9’a gerilemesini tahmin ettiklerini belirtti.
‘Tek çare faiz artışı’
Küresel çapta yaşanacak bir resesyonun önemli ihracat pazarlarından gelen talep düşeceği ve turist sayısı etkileneceği için Türkiye’deki büyüme üzerinde net bir olumsuz etkisinin olacağını söyleyen Gamble, bunun Türkiye gibi büyük dış finansman ihtiyacı olan ülkeler için kırılganlıkları artırarak finansal piyasalarda riskten kaçınmaya neden olacağını da ekledi.
Gamble, Türkiye’de enflasyonu düşürmenin ancak faiz artırımı ve Ortodoks para politikaları izlenmesi yoluyla mümkün olacağını söyledi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “Ortodoks politikaları bir kenara koyduk, heterodoks politikalar var” dedi.
Genel kabul görmüş uygulamalardan oluşan ekonomi politikasına ortodoks ekonomi politikası adı veriliyor.