Sedat Peker'in ortaya attığı rüşvet ağı iddiaları karşısında iktidar sessizliğe bürünürken yargı kanadı da herhangi bir girişimde bulunmadı.
Peker, olan Bank Asya’nın yöneticiliğini yapan eski Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ve Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu’nun da adını zikrederek, yolsuzluk ve rüşvet ağı iddialarında bulundu. Peker, Gazeteci Burak Taşçı'ya dair ise borsa manipülasyonları yaptığı iddiasında bulundu.
Kamuoyunda "Savcılar nerede?" tepkileri yükselirken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da “Vatan kurtaran savcı ve hakim, haydi göreyim sizi; hem konser falan değil, konu SPK..." diyerek bugün suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.
'SAVCILAR SORUŞTURMA AÇINCA BAŞLARINA NE GELECEĞİNİ BİLİYOR'
Gelişmeleri Evrensel gazetesine değerlendiren eski Yargıçlar Sendikası Başkanı Mustafa Karadağ, Türkiye’de yargının artık bağımsız olmadığını, görev yapan savcı ve yargıçların ne yapacakları konusunda yüksek makamlardan işaret beklediğini ifade etti.
Karadağ, sözlerine şöyle devam etti:
"İktidara karşı yanlış yapmak istemiyorlar. Dürtüklenmeye muhtaç bir savcılık teşkilatı var. Yani savcılar hiçbir zaman kendileri bir işlem yapmıyorlar. Oysa yasaya göre Cumhuriyet savcıları herhangi bir suçun işlendiğinden haberdar oldukları anda soruşturma açarlar. Son yıllarda savcıların kendi başlarına hareket etme kabiliyetlerini yitirdiklerini görüyoruz İktidara muhalif söz ve eylemlerde devamlı bir emirleri var, duydukları anda hemen soruşturma açıyorlar. İktidar aleyhine suçlarda soruşturma açtıklarında ise başlarına ne geleceklerini biliyorlar. Öte yandan partili yargı durumu var. Yazılı sınavların 55 puana düşürülmesi, stajsız bir şekilde partili kadroların yargıya alınmasıyla birlikte bu durum oluştu. Talimatla çalışan yargı mensuplarıyla birleştiğinde bu kadar büyük rüşvetleri görmezden gelen bir savcı güruhu ortaya çıkıyor” dedi.