Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan, partisine katılan Mehmet Ali Çelebi’ye rozet taktı.
Erdoğan, Amasra'daki maden faciasına ilişkin "Tüm önlemlere ve sistemlere rağmen nasıl olup da patlama yaşandığını bilmiyoruz" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'na seslenen Erdoğan, "Buradan Sayın Kılıçdaroğlu'na çağrı yapmak istiyorum; madem kendine güveniyorsun, madem ülke ve milletin geleceğinde sorumluluk almak istiyorsun öyleyse hodri meydan. Gücün yetiyorsa, yüreğin yetiyorsa seçimlerde çık karşımıza. Bırak kararı millet versin. Yok eğer aday olmak istiyor ama birilerinin şantajına, tehdidine maruz kalarak ilan edemiyorsan da korkma" diye konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
"Madendeki gaz izleme sensörleri, 24 saat süreyle çalışmakta, oran belirli bir değerin üzerine çıktığında sesli ve ışıklı alarm vermektedir. Kömür ocaklarında havadaki metan seviyesi yüzde 1 oranına çıktığında patlatmalar durdurulmakta, yüzde 1,5 oranına çıktığında enerji kesilmekte, yüzde 2 oranına çıktığında ise personel tahliye edilmektedir. Metan gazının patlaması için ise havadaki oranının en az yüzde 5 ve daha üzeri olması gerekmektedir. Amasra'daki ocakta yaşanan l Kömür ocağımızda tüm önlemlere ve sistemlere rağmen nasıl olup da patlama yaşandığını henüz bilmiyoruz. Kurumlarımız ve uzmanlarımız çalışmalarını tamamladıktan sonra bunu öğrenebileceğiz. Patlamayla ilgili kesin rapor çıkana kadar söylenen her şey spekülasyondan ibaret kalacaktır. Bize düşen bu rapor önümüze gelene kadar yapabileceklerimize bakmaktır.
Cumartesi günü Amasra'ya giderek hem olayla ilgili yerinde bilgi aldım hem bazı şehitlerimizin de cenaze törenlerine katıldım. Diğer mevtalara da bakan arkadaşlarım yine cenaze törenlerine katılarak ailelerini ziyaret ettiler, ben de ilk gün bu ziyareti yapan bir kişi oldum. Ertesi gün İstanbul'daki yaralılarımızı Çam Sakura'da bizzat ziyaret ettim. Bazılarının durumlarının iyiye gittiğini biliyorum. Bu arada tabii Sağlık Bakanlığımıza bu hastalarımızın bütün yakınlarından 50 civarında insan onlar da Çam Sakura'daydı. Onlara da gerçekten üst düzeyde, adeta bir otel hizmetini verdiler. Halen bu süreç devam ediyor. Kendileriyle doktor arkadaşlarımızı da yanıma almak suretiyle bir ayrıca sohbetimiz oldu. Soruları varsa sorularını cevaplandıralım istedim. Hepsi bize şükranlarını bildirdiler ve orada kendilerine gösterilen ilgi sebebiyle de memnuniyetlerini ifade ettiler. Hastanedeki tüm işçi kardeşlerimizin özellikle sağlığına kavuşarak onların da evlerine dönmesi en büyük beklentimizdir.
HİÇ KİMSENİN GÖZÜNÜN YAŞINA BAKILMAYACAK: Bunun siyasi istismarı olmaz. İstismarı yapanları da milletime havale ediyorum. İktidara gelirseler hepsine haklarını vereceklermiş. Ne yaptığımızdan haberi yok. Soma'da 1500 ailenin çocuklarını işe yerleştirdik. Biz bunu yaptık. Sen nereden geliyorsun ya, bu geriden geliyor. Nal toplamaya alışmış. Hala geriden geliyor. Biz aynı şeyi Soma'da yaptık. Kimseyi aç, açık bırakmadık. Biz gerekli destekleri verdik, veriyoruz, vereceğiz. Bizim ulaştığımız yere senin hayallerin bile ulaşmaz bunu böyle bilesin. İhmali görülen hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmayacağından da milletimiz emin olsun.
BU İÇ TÜZÜKLE BU İŞLER YÜRÜMEZ: Bay Kemal, önce adamlarına sahip çık; Meclis'in kürsüsüne çekiçlerle gelip orada telefon kırmaya yönelmesinler. Bu ahlaki değil. Bu edebe, ahlaka terstir. Bunlara eyvallah mı edeceğiz? Gereken neyse bu milletin parlamentosu bunlara haddini bildirmelidir. Parlamento, Meclis İç Tüzüğü'nü değiştirmelidir. Bu iç tüzükle bu işler yürümez. Daha çok kişiler daha önce olduğu gibi silahla da gelir orada adam öldürürler çekiçle gelir telefon kırar başkalarının kafasını da kırar. Bunlara eyvallah mı edeceğiz. Gereken neyse bu milletin parlamentosu bunlara da haddini bildirmelidir.
AVRUPA DOĞAL GAZINI TÜRKİYE'DEN TEMİN EDECEK: Şu anda Avrupa doğal gazı nereden temin edeceğiz diye arayış içinde. Türkiye'nin böyle bir sorunu da yok. Türkiye doğal gazda da bir hat olacak. Son görüşmemizde Sayın Putin ile hemfikir olduk. 'Avrupa doğal gazını Türkiye'den temin edebilir' dedi.
SIKINTILARIN FARKINDAYIZ: Her bütçemiz gibi 2023 teklifinde de çalışanından işverenine, esnafından çiftçisine tüm kesimleri koruyacak, yatırımları sürdürecek yaklaşımı esas aldık. Türkiye'nin önümüzdeki sene benzer tempoyu sürdürmesini sağlayacak bütçe hazırladık. Küresel ekonomik krizin ve artan resesyonun çıkaracağı sıkıntıların farkındayız. Kimi sektörlerde bunun etkilerini görmeye başladık. Reel sektörü daha fazla destekleyecek, 250 milyar doları aşan ihracatın daha yukarı çıkmasını sağlayacak bütçe hazırladık.
REFAH KAYBINI TELAFİ EDECEĞİZ: Turizmde 50 milyon turiste ve 40 milyar dolara giden bereketli bir sezon geçiriyoruz. Bunu daha ileri taşıyacak hazırlıkların içindeyiz. Bütçe açığını yüzde 3,5 hedefinin altında tutabileceğimiz anlaşılıyor. Ekonomimize kurulan tuzağı bozmuştuk. Yükselen enflasyon sebebiyle refah kaybını telafi etmekte kararlıyız. Önümüzdeki yılbaşında daha ileri adımlar atarak telafi sözümüzü yerine getirmeyi sürdüreceğiz.
DÜNYANIN PEK ÇOK YERİNDE ZATEN VAR: TBMM geçtiğimiz hafta tarihi bir kanunu kabul etti. Kamuoyunda "Sosyal medya düzenlemesi" olarak bilinen bu kanun dünyanın pek çok yerinde zaten vardır. Ülkemizi bu düzenlemeye kavuşturduğu için Meclisimize teşekkür ediyorum. Bu kanun keyfi keder bir kanun değil, acil bir ihtiyaçtı. Ana muhalefet buna da karşı çıktı. Çünkü işlerine gelmiyor. Bizim amacımız sosyal medyada vatandaşlarımızın güvenlik ve huzurlarını temin etmektir. Adeta ağızlarından köpükler saçarak höykürenler sosyal medya kaoslarından beslenenlerdir. Kimseden izin alacak değiliz.
ABD'de, Almanya'da, İngiltere'de var olan düzenlemeyi Türkiye'ye çok gören zihniyet ya müstemleke zihniyeti ya beşinci kol elemanıdır. Vatandaşımızı savunmasız bırakamazdık. Yalan ve iftira kampanyaları da bir çeşit terör saldırısıdır. Yalanla yatıp kalktıkları için gerçek insanla ilişkisi kopanların bunları anlaması mümkün değildir.
Gazeteci, öğrenci diye çıkardıkları ya terörist ya kriminal suçlu olanlar hakikat ışığını istemez. Meclis'e, Başkanı'na, milletvekillerine hakaret edenlerin derdi özgürlük de demokrasi de hukuk da olamaz. Bunların tek karın ağrısı bir çöplüğü ıslah edecek adımların atılmasıdır. Hukukun sokakta, evde, işyerinde olduğu gibi sosyal medyada geçerli olması herkesin menfaatinedir.
Bu zat ABD'ye gitti. Benzin istasyonuna gitmiş, hamburgeciye takılmış. 8 saat orada geçmiş. Ülkemizde de benzer fotoğraflar verilebilirdi. Burada da benzinlikte takılabilirdi. Bir de bu gezinin şaibeli tarafları var. Oradaki Türk Evi'ne gittiğinde orası tüm fiyakasını siler süpürür. TÜRKEN'in yaptırdığı bina için çocuklarıma laf atıyor. Attığın bütün yalanlarda, açtığım davaları kazanıyorum. Bununla ilgili davayı da açacağız buradan da bir şeyler gelecek.
Birkaç alt düzey ziyaretin dışında kapalı kapılar ardından şaibeli kurum ve kişilerle bir araya gelmektir. Bu zatın tamamı yalan, yanlış hezeyanlarını sürekli tekrar etmekten artık ben bıktım. Şayet siyaset yapmaktan anladığı buysa hem kendisine hem partisine hem ülkeye yazık. Siyasetin kirletilmesine razı olmuyor. Siyaset bu adamın yaptığı iş değildir. Siyasetin ne olduğunu görmek istiyorlarsa bizim 20 yıldır yaptığımız eser ve hizmetlere baksınlar.
Buradan Sayın Kılıçdaroğlu'na çağrı yapmak istiyorum; madem kendine güveniyorsun, madem ülke ve milletin geleceğinde sorumluluk almak istiyorsan öyleyse hodri meydan. Gücün yetiyorsa, yüreğin yetiyorsa seçimlerde çık karşımıza. Bırak kararı millet versin. Yok eğer aday olmak istiyor ama birilerinin şantajına, tehdidine maruz kalarak ilan edemiyorsan da korkma."