15 Temmuz darbe girişimine karşı verilen mücadelenin yıl dönümü dolayısıyla 15 TBMM'de 'Temmuz Şehitlerini Anma Programı' düzenlendi. Törene katılarak konuşma yapan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "15 Temmuz milletin, demokrasiye gönül verenlerin zaferidir, hakkın batıla adaletin zulme galip gelmesinin adıdır" dedi.
Erdoğan'ın yaptığı konuşma özetle şöyle:
''Sözlerimin hemen başında ülkemizin bekası uğrunda can veren kahraman şehitlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Gazilerimize sağlıklı uzun ömürler diliyorum.
HAKLARINI ÖDEYEMEYİZ
O gece özgürlüğüne ezanına bayrağına devletine sahip çıkan milletimin tüm fertlerine milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Fedakarlıkları ile o karanlık geceyi kardan aydınlık bir sabaha kavuşturan yiğitlerin hakkını asla ödeyemeyiz. O gece çıplak elleriyle tankları durduran cesaret abidelerinin hakkını ödeyemeyiz.
15 Temmuz milletin, demokrasiye gönül verenlerin zaferidir, hakkın batıla, adaletin zulme, istiklalin istiskale galip gelmesinin adıdır. Bu millet Türkiye'nin geçilmez olduğunu tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir.
Hiç kimsenin, özellikle bu güzide çatı altında (Meclis) görev yapanların 15 Temmuz gecesi milletin verdiği bu şanlı mücadeleyi önemsizleştirmeye hakkı yoktur. 15 Temmuz destanı hepimizin ortak gurur kaynağıdır. 15 Temmuz şehitleri batıla, zalime ve küfre karşı yürütülen hak mücadelesinin günümüzdeki temsilcileridir.
KİMSENİN ÖNEMSİZLEŞTİRMEYE HAKKI YOK
5 Temmuz'daki direnişi ile milletimiz darbe direnişini püskürtmüştür. Türk milleti istiklalini korurken milletin vekilleri de bu yüce çatı altında demokrasiye sımsıkı sahip çıkmıştır. Engelleri aşarak TBMM'ye gelen herkese şahsınm, milletim ve ülkem adına şükranlarımı sunuyorum. Tarih 15 Temmuz gecesi yaşanan gazi Meclisimizin çatısı altında sergilenen bu dayanışmayı da altın harflerle yazacaktır.
SİYASET KURUMU TOPLUMSAL BARIŞI PERÇİNLEMELİ
Türkiye ortak paydasında buluşmaya gayret ediyoruz. Milli mutabakat ruhuyla hareket edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Hepimiz aynı vatanın, aynı toprağın, aynı iklimin insanıyız. Hepimiz binlerce yıllık ortak mazinin, ortak bir geleceğin sahipleriyiz. Yeni anayasa başta olmak üzere Türkiye demokrasisini yükseltecek, toplumsal barışını perçinleyecek milli meselelerde siyaset kurumunun uzlaşma kültürünü yaşatması gerekiyor. Sorumluluk sahiplerinden, sorumluluk duygusuyla hareket etmesi büyük önem arz ediyor.