Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden ile G20 Zirvesi’nde yaptığı görüşme sonrasında, "Biden'la görüşmemizde F-35'ten kaynaklanan bizim 1.4 milyar dolar bir ödememiz vardı ve bu ödemeden hareketle bu süreci nasıl iyi bir konuma taşırız, bunun üzerinde durduk. Daha çok F-16'lar gündeme geldi. Elimizdekilerin modernizasyonu ve yeni F-16 verilmesi gündeme geldi. Savunma bakanlarımız süreci takip ediyorlar. Biden'ın olumlu yaklaşımını gördüm" dedi.
Erdoğan, İtalya'nın başkenti Roma'da düzenlenen G20 Liderler Zirvesi’nin ardından Nuvola Kongre Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda Joe Biden ile görüşmesinde Doğu Akdeniz konusunun gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine Erdoğan, “Bugünkü görüşmede, Doğu Akdeniz gündemimize gelmedi. Gelmediğine göre de Sayın Biden'ın gündeminde değil, benim de gündemimde değil” yanıtını verdi.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
EKONOMİLERİMİZİN DAYANIKLILIĞINI ARTIRACAK POLİTİKALARI ELE ALDIK: "Zirve oturumlarında öncelikli olarak küresel ekonomik görünüme ilişkin son gelişmeleri ve temel riskleri değerlendirdik. Salgının olumsuzluklarının hissedilmeye devam ettiği bir dönemde sıkıntılarımızı bertaraf edecek, ekonomilerimizin dayanıklılığını artıracak politikaları ele aldık. Küresel ekonomi 2021 yılında toparlanmaya başlasa da ekonomilerimiz halen ciddi meydan okumalarda karşı karşıya bulunuyor. Özellikle emtia fiyatlarında ve borçluluk oranlarında tarihi seviyelere varan artışlar yaşanıyor. Küresel enflasyon baskısı, gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun tüm ekonomileri derinden sarsıyor. Uluslararası kuruluşların raporları, bu enflasyon baskısının bir süre daha devam edeceğine işaret ediyor. Tedarik zincirinde meydana gelen kırılmaların olumsuz yansımalarını ise boş kalan market rafları ve uzayan benzin kuyruklarında zaten görüyoruz. Geçtiğimiz yılı yüzde 1,8 büyüme ile tamamlayan, bu yılı da yüzde 9 civarında kapatma yolunda ilerleyen bir ülke olarak tüm bu gelişmeleri biz de yakından takip ediyoruz.
KÜRESEL FİNANS SİSTEMİNİN KONTROLÜNÜ ELİNDE BULUNDURAN KURULUŞLAR MANİPÜLASYONLARA ALET OLMAMALI: Zirve görüşmelerinde uluslararası ticarette tedarik zincirlerinin sorunsuz işlemesinin önemini özellikle vurguladık. Dünya Ticaret Örgütü’nün merkezinde yer aldığı; kurallara dayalı, serbest ve ayrımcı olmayan çok taraflı ticaret sistemine desteğimizi bu vesileyle tekrarladık. Küresel finans sisteminin kontrolünü elinde bulunduran kuruluşların, hiçbir makul ekonomik gerekçesi olmayan siyasi amaçlı manipülasyonlara alet olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Aksi takdirde özellikle bizim gibi ekonomik büyüme potansiyeli yüksek olan ülkelerin, uluslararası kuruluşların işleyişine ve niyetlerine dair şüphelerinin artacağını belirtmek istiyoruz.
TURKOVAC İLE İLGİLİ ÇALIŞMALARIMIZI İNSAN ODAKLI BİR YAKLAŞIMLA BÜYÜTÜYORUZ: Korona virüsü salgını sürecinde yaşananlar bu doğrultuda daha dikkatli, daha adil ve ilkeli davranılması hususunda herkese ibret olmalıdır. Son 1,5 - 2 yıldır şahit olduklarımız tüm insanlığın temel sağlık hizmetlerine ulaşmasının önemini ortaya koymuştur. Salgınların önlenmesine yönelik araç, gereç, aşı ve tedaviye erişim ayrıcalık değil temel bir haktır. Hepimiz güvende olmadan, hiçbirimiz kendini güvende hissedemez. Türkiye olarak bu anlayışla, salgının başından beri ülkemizden talepte bulunan 160 ülkeye ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi ekipman ve kritik malzeme desteği sağladık. Ülkemizde misafir ettiğimiz sığınmacıları, kendi vatandaşlarımızdan ayrı tutmadan istisnasız herkesin sağlık hizmetlerine ve tüm temel ihtiyaçlara erişimini temin ettik. Bir tarafta 100 milyonlarca insan daha ilk doz aşıya dahi ulaşamazken diğer tarafta turizm amaçlı uzay seyahatleri için 100 milyonlarca dolar harcanabiliyor. Bir tarafta yoksulluğun olduğu, diğer tarafta lüksün ve şatafatın hüküm sürdüğü bu adaletsiz düzenin daha fazla devam etmesi mümkün değildir. Aşı milliyetçiliğinin farklı yöntemlerle halen sürdürülmesi ve DSÖ tarafından tanınan aşıların özellikle uluslararası arenada ayrımcılığa tabi tutulması kabul edilemez. Aynı şekilde aşının şantaj veya politika dikte aracı olarak kullanılması son derece yanlıştır. Biz Türkiye olarak, kendi geliştirdiğimiz aşımız TURKOVAC’la ilgili çalışmalarımızı insan odaklı bir yaklaşımla büyütüyoruz. Klinik deneylerinin son aşamasına geldiğimiz yerli aşımızı inşallah vatandaşlarımızla birlikte tüm insanlığın istifadesine sunacağız.
YEŞİL KALKINMA HEDEFİYLE TÜM DÜNYADA ÖNCÜ BİR ROL ALACAĞIZ: Son dönemde yaşadığımız doğal afetler iklim değişikliğinin tabiat üzerindeki olumsuz etkilerini açıkça ortaya koyuyor. Zirve boyunca yaptığımız tüm temaslarda iklim değişikliğiyle mücadelede acilen somut çözüme vurgu yaptık. Türkiye olarak Paris İklim Anlaşmasını onayladık. Ülke olarak bu konuda oldukça iyi seviyede bulunuyoruz. Yeşil Kalkınma Devrimi hedefiyle tüm dünyada öncü bir rol alacağız. 2053'te net sıfır emisyon beyanımızı G20 liderleriyle paylaştık.
1 TRİLYON DOLARI BULAN GIDA MADDESİNİN ÇÖPE GİTMESİNİN MAKUL AÇIKLAMASI OLAMAZ: 1 milyara yakın insan temel gıda maddelerine erişimde sıkıntı çekerken her yıl toplam değeri 1 trilyon doları bulan gıda maddesinin çöpe gitmesinin hiçbir makul açıklaması olamaz. Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın içinde bulunduğumuz çağda artık kimsenin ‘Bana ne başkasından’ deme lüksü yoktur.
YALNIZ BIRAKILMANIN NE DEMEK OLDUĞUNU GAYET İYİ BİLİYORUZ: Milli gelire göre dünyanın en fazla insani ve kalkınma yardımı yapan ülkelerinden biriyiz. Halihazırda 3.6 milyonu Suriye'deki savaştan kaçanlar olmak üzere 5 milyona yakın insana ev sahipliği yapıyoruz. Afganistan kaynaklı göç yükünü en fazla hisseden ülkelerden biriyiz. Göç krizinin hem insani güvenlik boyutunu hem de göçle mücadelede yalnız bırakılmanın ne demek olduğunu gayet iyi biliyoruz. 12 Ekim’deki Afganistan konulu G20 olağanüstü zirvemizde konunun mutlaka bu platformun gündeminde yer alması gerektiğini vurgulamıştık. Ayrıca G20 bünyesinde bu maksatla bir çalışma grubu oluşturulmasını önermiştir. Bu grubun başkanlığına da talibiz.”
'TALİBAN BİZLERLE AFGANİSTAN'DAKİ BÜYÜKELÇİLİĞİMİZDE GÖRÜŞMELERİNİ YAPIYORLAR'
Afganistan’daki gelişmelerin sorulması üzerine Erdoğan, “Şu anda tabii Taliban bizlerle Afganistan'daki büyükelçiliğimizde bizlerle görüşmelerini yapıyorlar. Ne gibi adımlar atacağız, bunları zaman gösterecek. Kadınlara yönelik eğitim anlayışı nasıl gelişecek? Bizim sosyolojik yaklaşımız ile Taliban'ın yaklaşımı ne kadar örtüşecek? Buna göre de adımlarımızı atmış olacağız” dedi.
'YENİ F-16 VERİLMESİ GÜNDEME GELDİ'
Biden ile görüşmesinde F-16 konusunda bir gelişmenin kaydedilip kaydedilmediğinin sorulması üzerine Erdoğan şunları söyledi:
“Biden'la görüşmemiz dar kapsamlıydı. Bu dar kapsamlı görüşmede de F-35'ten kaynaklanan bizim 1.4 milyar dolar bir ödememiz vardı ve bu ödemeden hareketle bu süreci nasıl iyi bir konuma taşırız, bunun üzerinde durduk. Daha çok F-16'lar gündeme geldi. Elimizdekilerin modernizasyonu ve yeni F-16 verilmesi gündeme geldi. Savunma bakanlarımız süreci takip ediyorlar. Biden'ın olumlu yaklaşımını gördüm.”
'YÜKLÜ BİR GÖÇ DALGASI ŞU ANDA GÖRÜNMÜYOR'
Afganistan’dan gelebilecek yeni bir göç dalgasının olup olmadığının sorulması üzerine Erdoğan, “Yüklü bir göç dalgası Türkiye için şu anda görünmüyor. Resmi rakamlara baktığımızda, şu an itibarıyla 300 bin gibi bir rakam söz konusu. Fakat farklı bazı kesimler sanki çok daha büyük rakamlar varmış gibi konuşuyorlar. İçişleri Bakanlığımızın resmi olarak rakamı 300 bindir. Tedbirlerimizi alıyoruz. Bu noktada da yüklü bir göçe kapılarımızı açma niyetinde değiliz” dedi.
MERKEL İLE GÖRÜŞTÜ
Erdoğan, açıklama öncesi G20 Liderler Zirvesi temasları kapsamında, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile görüştü.
Zirvenin yapıldığı Nuvola Kongre Merkezi'ndeki basına kapalı görüşme 30 dakika sürdü.
Görüşmede, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da bulundu.
Almanya tarafında ise Başbakan Merkel'in görüşmeye davet ettiği, Almanya'da yeni koalisyon hükümetini kurmak için müzakerelerini sürdüren Olaf Scholz da yer aldı.