Sitav yayınları yazarlarından Emin Sarı’nın DEP sürecinden başlayarak HDP’ye kadar tüm Kürt partilerinde çeşitli kademelerde görev alan ve bir dönem BDP (Barış ve Demokrasi Paertisi) genel başkanlığı da yapmış olan Eski Hakkari milletvekili, Kürt siyasetçi Hamit Geylani’nin hayatını konu alan “Kürt Siyasetinden Yarım Asır; Hamit Geylani” adlı kitabı piyasaya çıktı.
Toplamda 18 bölümden oluşan 544 sayfalık Türkçe kitapta Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde doğan Hamit Geylani’nin hayatı çocukluk yıllarından başlayarak günümüze kadar anlatılıyor. Önsözünü yazar, aydın Ragıp Zarakolu’nun yazdığı kitapta Hamit Geylani’nin hayatı anlatılırken dönemsel önemli olaylara da vurgular yapılarak aynı zamanda Türkiye’nin son yüzyılına dair bir hafıza da oluşturulmaya çalışılmış.
Türkiye-İran sınırına sıfır noktada olan Şemdinli’nin Çatalca köyünde hayata gözlerini açan Hamit Geylani’nin ve ailesinin iki sınır arasındaki yaşam savaşını anlatarak başlayan kitap zamanın yaşam koşullarını, insan ilişkilerini, üretim araçlarını, aile bağlarını, siyasal, toplumsal olayları ve coğrafyayı da anlatıyor. Yine kitabın ilerleyen bölümlerinde Hamit Geylani’nin şahsında o yıllarda ilkokuldan başlayarak üniversite yıllarına kadar eğitim için verilen mücadele de anlatılıyor.
Hamit Geylani’nin üniversite yıllarına ve bu yıllarda DDKO (Devrimci Doğu Kültür Ocakları) ve DDKD (Devrimci Doğu Kültür Dernekleri) de yürüttüğü çalışmalar ve ünlü şair Ahmet Arif, Muzaffer İlhan Erdost gibi dönemin aydın ve entelektüel kişileri ile geliştirdiği dostluk ilişkilerine de yer verilmiş. Hamit Geylani’nin üniversite yıllarını anlatılırken Başkent Ankara’daki iş arayışları, gözaltılar, tutuklamalar ve bunun yanında evlilik süreci gibi özel anılar da sade ve akıcı bir dille anlatılmış.
Kitabın ilerleyen bölümlerinde ise belli bir akış içerisinde Hamit Geylani’nin Hakkari’ye yerleşmesi avukatlık yılları ve İl Başkanı olarak politikaya atılması yine bu süreçlerde yaşadıkları ironik hikayeler siyasal gelişmeler ve giderek Ankara merkezli parti meclis üyeliğinden genel başkanlığa uzanan hareketli ve zorlu yıllar anlatılmış.
Kitabın anlatı kısmı önsöz yazarı Ragıp Zarakolu’nun belirttiği gibi Nehir söyleşilerinin başarılı bir örneği olarak Yazar Emin Sarı ve kitabın konusu olan Hamit Geylani’nin karşılıklı anlatımları ile sürerken. Ekler bölümünde ise Hamit Geylani’nin hayatında önemli yer tutan bazı şahsiyetlerle ilgili anılar, milletvekilliği ve genel başkanlık sürecinde yaptığı bazı çalışmalar, yazdığı kitaplar, yayınlanan bazı yazı ve şiirleri, katıldığı önemli davalarda yaptığı sunumlar, savunmalar ve farklı dönemlere ait fotoğraflar yer alıyor.
Kitabın yazarı Emin Sarı yaklaşık iki yıllık bir çalışma sonrasında ortaya çıkan kitap için “Okuyan herkes içinde kendinden bir parça bulacak” diyerek şunları belirtti:
“Kürt Siyasetinde Yarım Asır; Hamit Geylani kitabı benim üçüncü kitabım ve ilk biyografi denemem. İtiraf edeyim ki biyografi yazmak gerçekten zor bir iş. Zira kitabınıza konu olan kişinin toplumda bir karşılığı olması gerekir ve toplumda karşılığı olan her insanın doğal olarak seveni, sevmeyeni, eleştireni ya da kahramanlaştıranı vardır. Bu anlamda kitap okuyucunun eline geçince okuyucunun olumlu ya da olumsuz önyargıları olur ve buda kitabın gerçek değerini bulmasını zorlaştırır. Kimisi peşinen olumlularken kimi de peşinen kitabı benimser ve yüceltir. Ben kitaba başlarken bunu göz önüne alarak başladım. Hamit Geylani yazma istememin nedeni hem siyasetçi hem avukat hem de yazar, şair yönüyle hep Kürtlerin, halkın sorunlarıyla ilgili olması ve belli bir çizgiyi korumayı hep başarmasıydı. Tabi bu kitabı pandemi sürecinde yazdığım için kendisiyle birebir konuşma fırsatını çok bulmadım telefon ya da yazışarak kitabı tamamladık. Bu yüzden onun da, benim de eksik bıraktığımız yerler oldu. Yine de okundukça değeri anlaşılacak bir kitap olacağını umuyorum. Kitaba olan ilginin çok azaldığını herkes kabul eder. Yine de şimdiye kadar kitaba olan ilgiden oldukça memnunum. 20-28 Kasım tarihleri arasında yapılan Mersin Kitap Fuarı’na Hamit Geylani ile beraber katıldık. Burada okuyucularımız, Mersin de oturan Hakkarililer biz yalnız bırakmadı. Hepsine teşekkür ediyorum.”