Özel sektörde satın alma ve pazarlama birimlerinde uzun yıllar çalıştıktan sonra 43 yaşında emekli olan iktisat fakültesi mezunu Öztürk (54), yaşamına devam etmek istediği Balıkesir'e yerleşti. Emekli olduktan sonra çocukluk hayali olan dünyayı gezmeye karar veren Öztürk, ilk olarak 2011'in sonunda Güney Amerika'ya gitti.
Burada 6 ayda birçok ülkeyi gezen, sonraki yıl ise Uzak Doğu ve Afrika ülkelerini dolaşan Öztürk, satın aldığı karavanla Avrupa'yı gezerek dünya turunu tamamladı.
Dağcılık yapan ve bisiklet sporuyla ilgilenen Öztürk, geçen sene başladığı Türkiye turu kapsamında Akdeniz, Ege, Karadeniz, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini ziyaret ettikten sonra Hakkari'ye geldi.
Dört mevsimin bir arada yaşandığı Hakkari'nin doğası büyüledi
Kentte yaylaları, yüksek rakımlı dağları, vadileri, akarsuları ve şelaleleri gezen Öztürk, yöre halkının misafirperverliğinden memnun kaldı. Öztürk, emekli olunca dünyayı gezme hayalini gerçekleştirmek için tek başına yola çıktığında biraz tereddüt ettiğini anlattı.
"Düşündüm, hayal etmekle her şeyin başladığına karar verdim." diyen Öztürk, sırt çantasını alarak dünyayı gezmeye başladığını söyledi.
Öztürk, 74 ülkeye gittiğini dile getirerek şunları aktardı:
"Güney Amerika'yı komple dolaştım. Sonraki sene Uzak Doğu'ya, Filipinler'e gittim. Malezya, Endonezya, Vietnam, Tayland, Kamboçya'yı dolaştım. Ondan sonraki sene karavan aldım. Hayallerimi gerçekleştirme yolunda her sene bir bölge ilerledim. Geçen sene Lübnan, Ürdün, Fas, Tunus ve kuzey Afrika'yı da gezdim. Toplamda 74 ülke gezdim. Avrupa'yı karavanla dolaştım. Avrupa'da yaklaşık 15 bin kilometre yaptım. Bütün ülkeleri kuzeyden güneye karavanla dolaştım."
Ardından Türkiye'yi dolaşmaya başladığını anlatan Öztürk, 2005'ten beri dağcılık yaptığını, bu nedenle birçok yeri gezdiğini ve geç de olsa Hakkari'ye geldiğini ifade etti.
Türkiye'nin en güzel köşelerinden birinde olduğuna inandığını vurgulayan Öztürk, şunları kaydetti:
"İsterim ki herkes gelip Hakkari'yi görsün. Mergan Yaylası'na gittik, uzun ve güzel bir gün geçirdik. Bala Yaylası'na çıktık, şelaleleri gördük, muhteşem rotalar yaptık. Buranın vahşi, el değmemiş bir doğası var. Burada insanın hiçbir yerde bulamayacağı bir misafirperverlik var. Bu yörenin insanı çok güzel. Berçelan Yaylası da buranın en güzel ve en çok ziyaret edilen yaylalarındanmış. Burada dört mevsimi bir arada yaşamak mümkün. Yazın kış dağcılığını yapmak isteyenlere burayı öneriyorum. Başka bir yere gitmeye gerek yok. Burası oldukça güvenli bir yer, hiçbir tereddüde gerek yok. Birileri hala kayak yapıyor, birileri rafting yapıyor, işte birileri kaya tırmanışı yapıyor. Her şeyin bir arada yaşanabileceği olağanüstü bir coğrafya. Böyle bir yer yok. Alpler filan bence hikaye."