Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) Türkiye medyasının Kürt sorununa yaklaşımına ve bu konuda Kürtlerin algısına odaklanan “Kürt sorunu bağlamında Kürtlerin Türkiye Medyası Algısı” çalışmasını, düzenlediği toplantıyla kamuoyuyla paylaştı.
Toplantıya Diyarbakır ve bölgeden çok sayıda STK temsilcisi, gazeteci, akademisyen ve hak savunucusu katıldı. Toplantının moderatörlüğünü yapan DİTAM Başkan Yardımcısı Meral Özdemir, “Barış ve uzlaşı dilinin kullanılmasında medyaya önemli görevler düşüyor. Son günlerde basın özgürlüğü konusunda Türkiye’nin çok gerilere gittiğini görmekteyiz. Bir ay önce Diyarbakır’da tutuklanan 16 gazeteci ve daha önce tutuklanan yüzlerce gazeteci bunun örneğidir” dedi.
'MEDYA ÖTEKİLEŞTİRİCİ BİR DİL KULLANDI'
DİTAM Başkanı Mehmet Vural ise, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözümünde medyanın rolünün büyük olduğunu belirterek, “Ancak medyanın rolünü yerine getirdiğini söyleyemeyiz. Medya, şiddeti ve çatışmayı kutsayan, ötekileştirici bir dil kullandı” ifadelerini kullandı.
Vural şunları söyledi: "Son günlerde basın özgürlüğü konusunda Türkiye’nin çok gerilere gittiğini görmekteyiz. Bir ay önce Diyarbakır tutuklanan 16 gazeteci ve daha önce tutuklanan yüzlerce gazeteci bunun örneğidir. DİTAM’ın medyanın toplumsal barış ve çatışma çözümlerine dair düzenlediği bu çalıştayın ifade ve basın özgürlüğüne katkı sunmasını bekliyoruz."
EŞİT VE ADİL BİR TEMSİL
Proje Danışmanı Doç. Dr. Sevilay Çelenk, Kürtlerin Türkiye medyası algısı çalışmasının Kürt sorununa bir çözüm arayışı olduğunu belirterek, “Biz bu çalışmada başka bir yoldan çıktık. Kürtlerin, Türkiye medyasına nasıl baktığına, ne düşündüğüne baktık. Katılımcılar, medya temsilinin barış için ne kadar kıymetli olduğunu söylemişler. Kürtlerin eşit ve adil bir medya temsili istediklerini görüyoruz” dedi.
'MEDYA BAĞIMSIZ DEĞİL...'
Proje Danışmanı Halil Bayhan 600 kişiyle yapılan çalışmanın bulgularını paylaştı. Bayhan’ın paylaştığı verilere göre,
“Haberleri en çok hangi kaynaktan alıyorsunuz” sorusuna katılımcıların yüzde 57’si internet, yüzde 36’sı televizyon, yüzde 2,21’i gazete ve yüzde 1.87’si radyo cevabını vermiş.
“Sizce günümüzde Türkiye’de medyanın en önde gelen iki sorunu hangisidir?” sorusuna katılımcıların yüzde 61’i “hükümet baskısı”, yüzde 26,9’u “sansür ve otosansür” ve yüzde 24.8’i de “muhalefet tepkisi” cevabını vermiş.
“Günümüz Türkiye’sinde medyanın bağımsız olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde 71,18’i “Hayır”, yüzde 28,’i “hayır” cevabını verdi.
“Size göre 90’larda Türkiye’de medya bağımsızlığının önündeki en önemli İki Engel hangisidir” sorusuna katılımcıların yüzde 57’ü “Hükümet”, yüzde 47.9’u “Ordu”, yüzde 33.8’i ise “devlet” cevabını vermiş.
“Ana akım medya Kürt sorunun barışçıl yollardan çözülmesini istemektedir” sorusuna yüzde 48’i “katılmıyorum”, yüzde 18’i “tamamen katılıyorum”, yüzde 35’i de “ne katılıyorum ne de katılmıyorum” cevabını verdi.
“Türkiye’de Ana akım medya Kürt sorunu hangi iki terimle birlikte el almaktadır? sorusuna katılımcıların yüzde 49’u “terör”, yüzde 48.3’ü “bölücülük”, yüzde 8.2’si “Barış” olarak el aldığı belirtmektedir.
Araştırmaya göre haberler yüzde 23,34 ile en çok Fox TV’den izleniyor. Fox tv’yi yüzde 15,65 ile a haber/ATV ve yüzde 10,88 ile Stêrk tv, Ronahî tv, Medya Haber izliyor.
Araştırma bulguları katılımcıların 7,9 güven ortalama puanı ile en çok Gazete Duvar’a güvendiğini gösteriyor. Gazete Duvar 5,1 ile Med Nuçe (Medya Haber) ve 4,3 ile Evrensel takip ediyor.
Verilerin açıklanmasının ardından toplantı soru cevap bölümüyle devam etti.