Malatya'nın Battalgazi ilçesinde ikamet eden Aktaş ailesinin yaşadığı bina, 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde yıkıldı.
İlk depremin ardından evden çıkarak enkaz altında kalmaktan kurtulan aile bireyleri, Hakkari'de görevli oğullarının yanına geldi. Halk Eğitim Merkezindeki yardım çalışmalarını yürüten görevli ve gönüllüler de aile fertleriyle yakından ilgilendi, ihtiyaçlarını giderdi.
Yaşadıklarını anlatan anne Şengül Aktaş, depremin şiddetinden dolayı binadan çıkmakta zorlandıklarını, ikinci depremin daha sarsıcı olduğunu söyledi.
İkinci depremde sağa sola savrulduklarını belirten Aktaş, "Geçen sene de deprem olmuştu ama bu deprem hiçbirine benzemiyordu. İnsanlar ayakta duramıyordu. Binamız harabeye döndü. 5 yıllık binaydı. Yaşadıklarımızı anlatmakta bile zorlanıyorum. Çok kötü bir felaketti. Oğlum burada görevli. O gelip bizi getirdi. Buradaki herkes çok ilgili. Allah hepsinden razı olsun." dedi.
Oğlu Orhan Aktaş da büyük bir felaketle karşı karşıya kaldıklarını, ilk iki gün ihtiyaçlarını karşılamakta büyük güçlük çektiklerini bildirerek, "Allah razı olsun. Buradaki insanlar da bize kapılarını açtı. Güler yüzleriyle bize destek oldular. Allah yaşadığımızı kimseye yaşatmasın. Allah vatanımızdan, milletimizden, askerimizden, polisimizden razı olsun. Üzerimizdeki şoku atlatmaya çalışıyoruz." ifadesini kullandı.
Depremin olduğunda büyük bir gürültüyle uyandıklarını dile getiren Aktaş, şunları aktardı:
"Korkuyla kendimizi dışarıya attık. Çocuklarımız hala titriyorlar, tedirginler. Herkes bağırıp çağırıyordu. Arabaya binmeye çalışanlar, koşanlar, atlayanlar her şeyi gördük. Buradaki manzara, birlik beraberlik duygusu, bir şeyler yapmaya çalışan insanları görmek bize büyük moral verdi. Konuşurken bile o anı yaşıyorum. Allah kimseye yaşatmasın. Hiçbir şey alamadık yanımıza. Sonra camiye girdik öğleden sonra tekrar deprem oldu. Aynı şekilde yine büyük bir panik yaşandı. Yıkılmayan binalar da ikinci depremin ardından yıkıldı. Bizim bina da ikinci depremin ardından yıkıldı. Aldığımız haber üzerine yengemin yaşadığı binaya doğru koştuk. Orada çocuk seslerini duyduk. İlk saatlerdi. Kanepelerin arasına sıkışan iki yeğenimi sağ çıkarttık. Mucizeydi. Ellerimizle kazıp yeğenlerimi çıkarttık. Ardından ekipler geldi ve yengem ile eniştemin cenazesine ulaşıldı. Herkes yardıma koştu."
İki yeğenini kurtarmanın kendilerine moral verdiğini dile getiren Aktaş, "Enkazların altında kalanların hepsi de canımız, ciğerimiz. Aklımız hala orada. 9 kişiyle geldik. Buradaki halk çok iyi. Birlik, beraberliğimiz, bu insanlık oldukça yıkılmayacağız" diye konuştu.