Toplumsal belleğin en güçlü aktarıcısı olan dengbêjlik, Kürt kültüründe çok önemli bir yeri var. Kürtler, yüz yıllardır yürütülen asimilasyon, baskı ve sindirme politikalarına karşı kültürleriyle ayakta duruyor. Kimi zaman sürgün, destan, katliam ve işgal gibi toplumsal konuları işleyen dengbêjler, tarihsel olarak Kürtlerin tarih taşıyıcısı olarak biliniyor.
Mardin’in Ömerli ilçesinin Fafê köyünden olan Rıdvan Süren (68), çocuk yaşta öğrendiği dengbêjlik geleneğini sürdürenlerden. Doğduğu köyden binlerce kilometre uzağa göç ettiği İzmir’de söylediği kilamlarla bu geleneği sürdürüyor. Ekonomik sorunlardan dolayı 17 yaşında iş için memleketinden çıkıp İzmir’e çalışmaya gelen Süren, yaşamını seyyar satıcılık yaparak idame ettiriyor. Yaşanan tüm zorluklarda rağmen Süren, dengbêjliği yaşamın bir parçası haline getirerek, kilamlarını dile getiriyor.
Dengbêjliği babası ile amcasından öğrendiğini belirten Süren, çocuk yaşta klam söylemesi için düğünlere çağrıldığını ve aile olarak dengbêj geleneğini sürdürdüklerini anlattı.
'Benim için kutsaldır'
Çocuk yaşta tanıştığı, Diyarbakır’ın sevilen dengbêjlerinden Seyitxanê Boyaxcî ve Evdilhadîyê Ribhetê Darê dinleyip çok etkilendiğini ifade eden Süren, dengbêjliğin Kürtleri ayakta tutmada büyük bir payı olduğunu vurguladı. Süren, “Kürtlerin yaşadığı baskıları hiçbir kavim yaşamamıştır. Kürtlerin birçok destanı dengbejlerîn seslendirdiği kilamlarla bugünlere taşındı. Mem û Zîn, Sîyabend û Xecê bugünlere taşındıysa bu dengbêjlik sayesindedir. Kilamlarla yaşadıklarımızı dile getiriyorum" dedi.
Geçmişinde tarih gizli
Dengbêjliğin değersizleştirip maddi bir karşılık beklemeden yapılması gerektiğini anlatan Süren, dengbêjliğin kutsal olduğunu belirtti. Süren, “Dengbêjlik, iğneyi ipliğe geçirmek gibidir. Eskinin iyiliğini, güzelliğini gündeme getiriyoruz” şeklinde konuştu.
‘Mirasa sahip çıkmalıyız’
Gençlerin dengbêjliği önemsememesine tepki gösteren Süren, “Gençler kilamlardan çok farklı müzikler dinliyor. Dengebêjliğe kulak verirlerse, dengbêjliğin ne olduğunu ve tarihlerini anlayacaklar. Dengbêjlik bizim kültürümüzün öncülerinin emanetidir. Bu mirasa sahip çıkmamız gerekiyor. Ayşe Şan gibi önemli dengbêjler İzmir’de yaşadı. Ayşe Şan’ın sesi çok güzeldi, yaşadığı dönem kıymetini bilemedik. Şimdi de binlerce Ayşe Şan var ” şeklinde konuştu.
Dengbêj evi talebi
Dengbêjlere gerekli kadar çıkılmadığını belirten Süren, İzmir’de yaklaşık 13 dengêjin olduğunu ve kendilerine destek verilirse açık alanlarda topluma kilamlar söylemeye hazır olduklarını söyledi. Süren, “Kilam söylemek için Amed’e gidiyorum. İzmir’de dengbêjler için kültür merkezi kurulsun istiyorum. Burada söyleyeceğimiz kilamlarla dengbêjliği sürdürmek istiyoruz” dedi.
MA / Delal Akyüz