Sağlıkta şiddetten, Zaxo saldırısına kadar geniş bir alanda konuşan Danış-Beştaş, HDP Milletvekili Saliha Aydeniz'in dokunulmazlığının kaldırılmasını "darbe" olarak niteledi, "Tatildeki Meclis mesai yaptı" dedi.
Danış-Beştaş'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"1228 önerge verdik"
Sağlıkta Şiddet: Sağlıkta şiddet ve sağlık alanında yaşanan sorunlarla başlamak istiyorum. Çünkü dünden bu yana Türkiye kamuoyunda da Meclis gündeminde de Meclisin açılması talebi konuşuluyor. Dün kısa bir basın toplantısı yapmıştık ama bunun ayrıntılarını paylaşmanın iyi olacağı kanaatindeyiz.
Öncelikle sağlık emekçileri başta olmak üzere sağlık alanında yaşanan tüm sorunlara dair, sağlıkta şiddete dair, bunun kalıcı çözümü için HDP olarak bugüne kadar hem Meclis faaliyetlerimizde hem de sahada kurumlarla, meslek örgütleriyle, TTB'yle, bütün çalışanlar ve halkla birlikte bu mücadeleyi yürüttük. Elimdeki verileri paylaşmak istiyorum. Bugüne kadar 27’nci dönemde sadece sağlık emekçilerinin yaşadığı sorunlara dair 70 adet soru önergesini Sağlık Bakanlığına verdik, 16 araştırma önergesi verdik. Genel görüşme istedik bir tane.
Yine 3 tane kanun teklifimiz var sadece sağlık emekçilerinin yaşadığı sorunlarla ilgili. Sağlık, sadece sağlık emekçilerini, doktorları, hemşireleri, laborantları ilgilendiren bir alan değildir. Türkiye'de 84 milyon yurttaşın ilgi alanındadır. Çünkü herkes bir şekilde doktora gider, tedavi olur, gerekli tetkiklerini yapar. Bu yönüyle verdiğimiz önerge sayısı ise 1228. Yani sağlık alanında yaşanan sorunların tamamına dair önerge sayımız 1228. Sanırım bu rakamlar ve sahada yaptığımız çalışmalar HDP'nin bu meseleye ne kadar önem verdiğini ortaya koymak için bir fikir verecektir.
Anayasa Sorunu: Varsa yoksa algı yönetmek. Başka bir iş de yapıyorlar, HDP ile uğraşıyorlar. Bizimle uğraşıyorlar. İçeride demokratik siyaset mücadelesi verenlerle, geçim derdindeki milyonlarla, hakkını arayan insanlarla mücadele halinde; dışarıda da bölge halklarının huzurunu kaçıran yeni krizler peşinde koşmaya devam ediyorlar. Artan enflasyonu, fiyatları, doları, faizi durdurmak için değil, HDP’yi durdurmak için uğraşıyorlar, mesai yapıyorlar.
Dün DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz’in polise mukavemet ettiği gerekçesiyle Türkiye tarihinde ilk defa dokunulmazlığının kaldırılmasına oy çokluğuyla Karma Komisyonda karara verildi. İlk diyorum, çünkü bunun başka bir örneği yok. Ne yapıldı? Meclis tatilde olduğu halde bileşen bir partimizin eş genel başkanının dokunulmazlığını kaldırma mesaisi yaptılar. Evet, gün boyu darbe mesaisi yaptılar.
Bu siyasi darbenin duraklarından sadece bir tanesi idi. Yargı ve kolluk gücünü Meclis üzerinde tutan aslında vesayetçi bir rejimin nasıl işlediğine tanıklık ettik. Kolluk insan öldürür cezasız bırakılır, katliam iddiasıyla yargılanır cezasız bırakılır, kokain ticareti yapanlar cezasız bırakılır, en ağır fiilleri işleyenler cezasız bırakılır, eğer iktidara yakın ise ve korunuyorlarsa cezasız bırakılırlar ama demokratik ve muhalif siyasette ise ne anayasayı takıyorlar ne adalet kavramını dikkate alıyorlar. Adı ne komisyonun? Anayasa, Adalet ve Karma Komisyonu.
“Meclis dokunulmazlık mesaisi yaptı”
AK Parti politikaları: Dün bu komisyonun bir üyesi olarak tüm gün bulundum. Tam bir darbe komisyonuydu, vekiller içeride oturmaya ihtiyaç duymadılar, savunmaları dinlemeye ihtiyaç duymadılar. Çünkü emir ve talimatla çalışan bir komisyon mesai yaptı. Neden? AKP, iktidarını devam ettirmek için HDP'yi zayıflatmak peşinde, HDP’yi tüm bileşenleriyle ile geriletmek, demokratik siyasetin dışına itmekle meşgul.
15 Temmuz Darbe Komisyonunu hatırlarsanız, geçen hafta çok tartışıldı. Raporunu gizleyen bir iktidar bunu yapıyor. Siyasi ayağını sır gibi saklıyor, hepimiz biliyoruz kafalarını kuma gömmüşleri. Sanki kimse Petek'in daha önce neler yaptığını bilmiyor. Darbe Komisyonu Başkanı. Siyasi ayak kimdir? Kime sorarsanız bilir aslında. Kendi içlerinde ama "darbe darbe" diye tutturup konuşuyorlar.15 Temmuz gibi bir ciddi meselede raporu yayınlamayan akıl, vekil dokunulmazlığını kaldırarak siyasetçileri Meclis dışına atmaya çalışıyor. Tamamı emir ve talimat.
“Heyet Zaxo’ya gidebilirdi”
Zaxo Saldırısı: Güçlü görünmek için de savaş siyasetine sarılıyorlar. Var olan iç krizi dış krizlerle kapatmayı da temel bir ilke edinmişler. Geçtiğimiz hafta Federal Kürdistan Bölgesinin Zaxo’nun Perex köyüne gerçekleştirilen bombalamada biri bebek ikisi çocuk toplamda 9 Irak vatandaşı yaşamını yitirdi. Bir kez daha hayatını kaybedenlerin ailelerine ve Irak halklarına başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz. HDP olarak Irak, Suriye tezkerelerine savaşın siviller üzerinde yol açtığı yıkımlar nedeniyle hep karşı çıktık ve çıkmaya devam edeceğiz.
Savaş politikalarıyla sorunlar daha da çıkmaza gireceği için her zaman ret oyu verdik teskerelere. Zaxo'daki katliamla ilgili dün BM Genel Kurulu toplandı, Irak hükümeti Türkiye yönetimini adres gösteriyor. Türkiye’yi BM’ye şikâyet etti. Ve Dışişleri Bakanlığı sadece olayın üzerini kapatmaya çalışıyor, unutturmaya çalışıyor. Bu Meclis’te bir Dış İlişkiler Komisyonu var. Madem gerçeklerin ortaya çıkmasından yanasınız Dış İlişkiler Komisyonu neden toplanmadı? Bir an önce toplanıp, bir heyet oluşturup Irak’a gidebilirdi. Her gün komisyonlar dış ülkelerde inceleme gezileri yapıyorlar.
Burada bir savaş suçu iddiası var, Irak bas bas bağırıyor, parlamentosunu topladı, dünyanın her yerinden kınama mesajı geldi. Ancak buradan Zaxo’ya kadar gidemediler, bir heyet oluşturmadılar. Bir çağrı yapmadılar. İşte bu ne olduğunu ortaya koyuyor. Unutturmaya çalışıyorlar. AKP-MHP iktidarının tek yaptığı kendi bekalarıdır. Yürütülen güvenlikçi politikalar, sürdürülen askeri operasyonlar, hem bölge halklarına hem de Türkiye halklarına zarar vermeye devam ediyor.
Dünden beridir Kuzey Doğu Suriye’den de bolca saldırı haberleri geliyor. Buna dair de hiçbir açıklama duymadık. Bu politikadan vazgeçilmezse her an yeni acı ve yıkıcı olaylar yaşanabilir.
Biz askeri ve güvenlikçi politikalardan vazgeçme çağrımızı bir kez daha yineliyoruz. Ve diğer muhalefet partilerinin de bu konuda net bir tutum almaktan imtina ettiklerini görüyoruz ve bu tutumlarını eleştirdiğimizi ve kabul edilemez bulduğumuzu kamuoyuyla paylaşmak istiyorum.
Ne olmuştu?
Habur Sınır Kapısı'na 12 kilometre mesafede yer alan Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne bağlı Zaxo'ya 20 Temmuz'da top isabet etti.
Saldırıda aralarında çocukların da bulunduğu dokuz kişi hayatını kaybetti, 23 sivil de yaralandı.
Irak ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi saldırıdan Türkiye'yi sorumlu tuttu. Türkiye ise saldırının, "terör örgütü kaynaklı" olduğunu açıkladı.
Irak hükümeti, Türkiye'yi Irak'ın egemenliğini alenen ihlal etmekle suçladı. Irak Dışişleri Bakanlığı, "Alanda PKK olmadığını" belirtti.
Irak yönetimi ayrıca, "Ankara'dan resmi bir özür sunmasını ve askeri güçlerini Irak topraklarından çekmesini" istedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise; saldırıyla ilgili TRT habere yaptığı açıklamada, "Türk Silahlı Kuvvetleri'nden aldığımız bilgiye göre sivillere yönelik herhangi bir bir saldırımız olmamıştır" demişti.