Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendiği konuşmasında, Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) sunulan, başörtüsü özgürlüğünü teminat altına almayı ve aile kurumunu güçlendirmeyi amaçlayan anayasa değişikliği teklifinin, Türkiye'nin sorunlarını milli iradenin gücüyle çözme kararlığının son örneği olduğunu belirtti.
"Demokrasi, hak ve özgürlükler gibi kavramları samimiyetle savunan herkesi bu teklifi desteklemeye çağırıyoruz." diyen Erdoğan, böylece Türkiye'nin, vesayet döneminin en can acıtıcı tartışma konusunu gündeminden çıkararak geleceğine daha güvenle bakabileceği iklime gireceğini vurguladı.
Türkiye Yüzyılı'na girilirken üzerinde önemle durulması gereken bir konunun da milli meselelerde birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde hareket edilmesinin başarılması olduğunu aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Başkalarını bilmeyiz ama bu ülkenin hiçbir vatandaşının başka devleti, başka vatanı yoktur. İşte bunun için her fırsatta 'Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' diyoruz. Bu dört umde, 85 milyonun her birini kucaklayan, her birinin hayallerini, umutlarını, beklentilerini ifade eden, her birinin kalbinin en müstesna yerinde özenle yaşattığı değerlerdir. Farklılıklarımızın, rekabet alanlarımızın, hırslarımızın, heveslerimizin hiçbirini bu değerlerin üstüne çıkartmamalıyız. Bu değerler etrafında, hayır ve hizmette yarışarak Türkiye Yüzyılı'nı beraberce oluşturmalı ve inşa etmeliyiz. Gençlerimizin özgürlük ve hakkaniyet temelinde şekillenen zihin ve gönül dünyalarına girdikçe önümüzdeki dönemde vaktimizi ve enerjimizi doğru şekilde kullanacağımıza, milli iradenin üstünlüğünden geri adım atılmayacağına, birlik ve beraberliğimizin giderek güçleneceğine, yıkıcı değil yapıcı rekabetle Türkiye Yüzyılı'nda yol alacağımıza yürekten inanıyorum."
Türkiye ile ilgili değerlendirme yaparken küresel krizlerin ve fırsatların ortaya çıkardığı fotoğrafı ihmal etmediklerinin altını çizen Erdoğan, küresel sağlık krizini küresel güvenlik krizinin izlediğini, bunlarla bağlantılı siyasi, ekonomik, sosyal sarsıntıların derinden hissedildiği bir dönemde doğru tespitler ve doğru hamlelerle yol yürünmesi gerektiğini dile getirdi.
Küresel krizlerin tetiklediği bir diğer sorunun enflasyon ve hayat pahalılığı olduğuna işaret eden Erdoğan, bu sorunun da iç ve dış sebeplerinin bulunduğunu bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Emtia fiyatlarındaki yükselişin en belirgin faktörü olan dış sebeplerin istikrara kavuşmasının biraz vakit alacağı anlaşılıyor. İçeride ise kimi panikten, kimi art niyetten kaynaklanan kurdaki ve maliyetlerdeki artışla izah edilemeyen fahiş fiyat artışlarına maruz kaldığımız bir gerçektir. Sevindirici olan ise tüm bu tablo içerisinde Türkiye'nin yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyümeye dayanan ekonomi programını uygulamayı sürdürmesidir. Bugün açıklanan ekim ayı işsizlik rakamları istihdamdaki artışın devam ettiğini göstermektedir. İstihdamın 31,2 milyonu bulduğu, ihracatın 250 milyar doları geçtiği, onca badireye rağmen döviz rezervlerimizin arttığı dönemde asıl zor olanı başarırken daha kolay konularda kendi ayağımıza kurşun sıkamayız. Buradan hem vatandaşlarımıza, üreticilerimize, perakendecilerimize, gayrimenkul ve araç sahiplerine, menkul kıymet ticareti yapanlara seslenmek istiyorum, ülkenize güvenin, ülkenize sahip çıkın, ülkenize destek verin. Kısa vadeli endişeleriniz ve kazanç kaygılarınızla ülkenizin geleceğine zarar verecek her türlü tasarruftan uzak durun. Elbette herkes alın terinin karşılığı olarak kazanacak, elbette herkesin varlığı gayretinin neticesi olarak değerlenecek ama ülkenin ve milletin kaybettiği bir ortamda bireylerin kazancı gibi gözüken hesaplar bir aldatmacadan ibarettir."
'Türkiye Yüzyılı Vizyonunu bir avuç muhterisin kazanç hırsına kurban etmeyeceğiz'
"Ürettiği, sattığı, maliki olduğu malı veya hizmeti akıl ve vicdan sınırlarının ötesinde ekonomik işleyişe zarar verecek şekilde fiyatlandıranlar aslında kendilerine de kaybettirdiklerini unutmamalıdır." ifadesini kullanan Erdoğan, bu yaklaşımı enflasyonun düşüşe geçtiği bir dönemde sergileyenlerin kendi bindikleri gemiyi kendi elleriyle deldiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Yıllık enflasyonun birkaç ay içinde yüzde 40'lı rakamlara ineceği ortada ve fiyatlamaların mevcut yüzde 80'li rakamlara göre yapıldığı bir gerçekken hala etiketlerin başka hesaplamalara göre belirlenmesi doğru değildir. Asgari ücret, memur ve emekli maaşları başta olmak üzere çalışanların refah seviyelerindeki gerilemeyi telafi etme yönündeki gayretlerimizin enflasyon maskesinin ardına sığınan haramzadelerce akamete uğratılmasına rıza gösteremeyiz. Yılbaşında bu çerçevede ortaya çıkacak her hareketlenmeyi yakından izleyecek, reel ekonomik işleyişe aykırı her gelişmeyi belirleyecek, insanımızın hakkına el uzatanları buna pişman edeceğiz. Bu ülkenin 85 milyon vatandaşının ortak geleceği, ortak menfaati bizim için her bir ferdin kişisel kazanç hırsından önemlidir. Enflasyonu hedeflediğimiz şekilde 2023 sonunda yüzde 20'ler seviyesine, 2024'te tek haneli rakamlara düşürmek için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız. Açıkça söylüyorum, herkes hesabını 2023'te yüzde 20'ler seviyesinde enflasyona göre yapsın. Aksi yönde hareket edenlere hükümet olarak biz kendi yetkilerimizi, milletimiz de tercihleriyle kendi iradesini kullanarak gereken cevabı verecektir. Ülkemizin bunca fedakarlıkla eşiğine getirdiğimiz Türkiye Yüzyılı Vizyonunu, bir avuç muhterisin kazanç hırsına kurban etmeyeceğiz. Bir kez daha altını çizerek söylüyorum, biz hiç kimsenin işine, gücüne, alışına, satışına, kazancına, karına karşı değiliz. Karşı olduğumuz tek şey sadece ekonomik kuralların değil, akıl ve vicdan sınırlarının da dışına taşan niyetler ve eylemlerdir. Piyasa denilen ve hukuki kurallarla birlikte insani reflekslerle de çalıştığına inandığım mekanizmanın vatandaşlarımızın sabrını daha fazla zorlamayacağına inanıyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "13 yaşında nişan, 14 yaşında evlilik gibi durumu kabul edebilmemiz asla mümkün değildir. Hele hele daha küçük yaşlardaki istismar iddiaları tam bir faciadır." diye konuştu.
Erdoğan şöyle devam etti:
"Reşit yaşa ulaşmadan evlilik gibi hususlardaki hassasiyetimizi kimseye sorgulatmayız. (6 yaşındaki çocuğa cinsel istismar) Mesele medyada yer alana kadar bakanlıklarımız, kurumlarımız her türlü işlemi bihakkın yerine getirmiştir. Hadiseyi milletimizin inancı ve o inancın temsilcisi kurumlarla irtibatlandırmak ahlaki olmayan bir çarpıtmadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "PKK'nın, annelerinin kucağından kaçırıp dağa götürdüğü, liderlerinin istismarına maruz bıraktığı 12-13 yaşındaki kızlarımız için de aynı tepkiyi bekliyoruz." dedi.
Erdoğan, "Vatandaşlarımız müsterih olsun. Her türlü haksızlık, hukuksuzluk, vicdansızlık, ahlaksızlık gibi bu konuyu da her seviyede takip edip, neticelendireceğiz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gabar Dağı'nda 150 milyon net petrol rezervinde saha keşfettik. 2022'de karada yapılan en büyük 10 keşiften biri. Rezerv değeri yaklaşık 12 milyar dolar." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversite öğrencilerinin kredi ve burs miktarlarının lisansta 1250, yüksek lisansta 2500, doktorada 3750 liraya yükseltildiğini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremden etkilenen Düzce'deki esnafın Halkbank'tan aldığı Hazine ve Maliye Bakanlığı destekli kredi ödemelerinin 3 ay süreyle ertelendiğini açıkladı.
Erdoğan, şunları kaydetti:
????(Türkiye Aile Destek Programı) Bu ay 3 milyon haneye 3,8 milyar lira nakdi kaynak aktarımı yapacağız. Kasım ve aralık aylarındaki tutarı 20,5 milyar liraya ulaşan sosyal destek ödemeleri yeni yılla birlikte katlanarak artacaktır.
????Sosyal yardım alan hanelerdeki meslek lisesi mezunları ile lise sonrası meslek edindirme kurslarına gidenlere net asgari ücrete orantılı desteğimiz olacak.
????Sosyal yardım alan ailelerin devlet okullarında okuyan, dereceye giren ilk ve ortaöğretim öğrencilerine net asgari ücretin yüzde 60'ı kadar destek vereceğiz.