Cumartesi Anneleri/İnsanlarının eylemine katılan ve ablukaya alınan kayıp yakınları ile hak savunucuları için İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde açıklama yapıldı. Açıklama yapılacak salona, “Galatasaray bizim, Galatasaray hepimizin, vazgeçmiyoruz” pankartı açıldı.
KEYFİ MÜDAHALE!
Galatasaray Meydanı’nda okunması engellenen basın açıklamasını İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon Üyesi Sebla Arcan okudu.
Arcan, "Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere yargı makamlarının 'suç değil, hak kullanımı' dediği Cumartesi Anneleri’nin buluşmaları, bizzat hakkın etkin kullanımını sağlamaya yönelik tedbirleri almakla görevli Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından engelleniyor. Ayrıca yargı kararları ile iç hukuktaki dayanakları ortadan kalkan kolluğun keyfi müdahalesi de devam ediyor” diye konuştu.
"TÜRKİYE’NİN KARANLIK GÜCÜ YENİLECEK"
Daha sonra İHD İstanbul Şube binasında konuşan EMEP İstanbul milletvekili İskender Bayhan, “Türkiye'nin karanlık gücü var“ diyerek sözlerine başladı ve ekledi: “Cumartesi Annelerimizi 28 yıldır Galatasaray Meydanına taşıyan da o karanlık güce karşı gösterdikleri mücadele, direniş. Türkiye'nin aydınlık yüzü için gösterdikleri mücadele.”
Anayasa Mahkemesinin kararının hiçe sayıldığını söyleyen Bayhan, “O kararı bir ilçe kaymakamının tanımadığını, dikkate almadığını gördük. Elbette bu normal koşullarda sadece kaymakamın bir kararı olsa bunu yapamaz” dedi.
Bayhan, “Bu ülkede bugün Akbelen'de mücadele edenler var, Cudi'de orman yangınlarına karşı mücadele edenler var. Bugün grevlerde direnen işçiler, insanca yaşam için emeğinin, alın terinin karşılığını alabilmek için mücadele eden emekçiler var. Bir gün mutlaka biz kazanacağız. Bir gün mutlaka Türkiye’nin karanlık gücü yenilecek, aydınlık yüzü kazanacak” dedi
"CEZALANDIRMA YÖNTEMİNE DÖNÜŞTÜ"
Annelerin AYM kararına rağmen ağır hak ihlallerine maruz kaldığını belirten TİHV'den Murat Kök de, "Annelerin temel talebi adalet. Bu keyfi uygulamalar işkence boyutuna gelmiş durumda. Sevdikleri devlet gözetiminde katledilen insanlar her hafta bir de bu psikolojik işkence ile uğraşıyor. Eren Keskin, AYM kararını anlatmaya çalışırken kelepçe yapıldı Bu bir cezalandırma yöntemine döndü" dedi.
"TOPLUMA GÖZDAĞI VERMEK İSTİYORLAR"
Ali Ocak ise şunları söyledi: "28 yıldır Türkiye'de yaşanan insanlık suçlarının dünyanın dört bir yanına yerine duyurmaya çalışıyoruz. Biz haklılığımız ve meşrutiyetimizle kayıtlara geçerken onlar suçlarıyla kayıtlara geçtiler. Bizim haklılığımız ve meşrutiyetimizle sadece Anayasa Mahkemesinin verdiği kararla açığa çıkmadı. Toplum vicdanında, insanlık vicdanında binlerce kez açığa çıktı. Ama onlar ısrarla ve inatla bize saldırarak topluma gözdağı vermek, hukuksuzluğu, keyfiliği düzenbazlığı bu coğrafyada yaygınlaştırma için topluma bir deli gömleği yürümeye çalışıyorlar. Biz bu deli gömleği irademizle bilincimizde onurumuzla demiyoruz. Bunu kabul etmiyoruz.”