Cumartesi Anneleri/İnsanları, 1994 yılında kaybedilen Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay için adalet istedi.
Kayıp yakınları, İHD Hakkari Şubesi ve Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon tarafından yapılan ortak açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“102 haftadır inkar siyasetinin yarattığı toplumsal hafıza kaybı koşullarında doğrudan uluslararası suç teşkil eden gözaltında kaybetmeler unutulmasın diye mücadele ediyoruz.
102 haftadır anlattığımız gerçekler, kaybetme suçunda yer almış aktörlerin yaptığı itiraflar da zaman zaman kamuoyunun gündemine geliyor. Bu itiraflarda devletin bilgisi dahilinde işlenen siyasi cinayetler ve gözaltında kaybetmeler içeriden anlatılıyor. Suçu ve suça maruz kalanı merkezine almayan yargı, medya ve siyaset bu itirafların hukuki ve toplumsal bir sonuç yaratma imkanını engelliyor.
Biz Cumartesi anneleri / insanları olarak gözaltında kaybetme gerçeğini her koşulda ve her durumda insanlara anlatmaya devam edeceğiz.
3 Haziran 1994 günü sabah 4.30’da, iş insanları Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay İstanbul Yeşilköy Çınar Oteli'nden çıkarken gözaltına alındılar. Polis kimlikli, polis yelekli, silahlı ve telsizli kişiler tarafından “İfadelerinizi alıp bırakacağız” denilerek otomobillere bindirilip götürüldüler. Olayın hemen ardından aileleri ilgili tüm kurumlara başvurdu. Ancak onların gözaltına alındıkları reddedildi.
04 Haziran 1994 tarihinde akşam 20:15 civarında Bolu/Yığlıca’da işkence ile sorgulandıktan sonra ateşli silahla infaz edilmiş bedenleri köylüler tarafından bulundu. Üzerlerinde kimlik, cüzdan, saat, çakmak gibi kişisel eşyaları yoktu. Onların kimler tarafından kaçırıldıkları, sorgulandıkları ve infaz edildikleri devletin raporlarına, savcılık ifadelerine geçti. Olay kamuoyunda Ankara JİTEM davası adıyla bilinen davanın mahkeme tutanaklarında detaylarıyla yer aldı. Ancak Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada sanıklar, delillere, belgelere, itiraflara rağmen beraat ettirildi. Karara itiraz eden aileler istinaf kanun yoluna başvurdular.
Üst mahkeme olan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1.Ceza Dairesi ilk mahkemenin verdiği kararın hukuka uygun olmadığı tespitini yaptı ve oy birliği ile söz konusu kararı bozdu. Bu bozma kararının bariz yargı hatalarının düzeltilmesine yönelik bir hamle olmaması, gerçekten hukukun işletilmesine yönelik bir adım olmasına yönelik olduğu aşikardı.
Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay’ın MGK kararı doğrultusunda ve Mehmet Ağar’ın talimatı ile Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı Özel Harekat Dairesi Başkanlığı’nın organizasyonunda zorla kaybedildikleri iddiasının yer aldığı ilgili dosyada tüm itiraf, tanıklık ve gerçekliklere rağmen tüm sanıkları tekrar beraat ettirildi.
Bu ağır itham karşısında susmakla yetinen ilgili tüm kurumları göreve çağırıyoruz. Ayrıca hatırlatıyoruz ki bu ve benzer ithamların hukuki ve toplumsal bir sonuca ulaşmaması yalnız devletin kurumlarındaki çürümeyi değil, toplumsal çürümeyi de derinleştiriyor.
Kaç yıl geçerse geçsin; Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay için, tüm kayıplarımız için, adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”