Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır’da yaptığı, “CHP ülke ve bölge gerçeklerinden habersiz. Neymiş Doğu Masası'ymış. Neredeydiniz” sözlerine CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı “Doğu Masası” kapsamında çalışmalar yürüttüğü Hakkari’den yanıt verdi.
CHP’nin sınır noktasında, Şırnak Cizre’de, Hakkari’de katılım törenleri yaptığını anlatan Salıcı, “Erdoğan bizi bölgeden habersizmişiz diye eleştiriyor. Erdoğan olduğu yerden yani Saray’dan Türkiye’nin gerçeklerini göremiyor. Sayın Erdoğan, gel Doğu Masası seni bir gezdirsin bölgede. Sen de Türkiye’nin gerçekleri ile yüzleş” dedi.
CHP’nin doğu ve güneydoğuda örgütsel kapasitesini genişletmek için başlattığı “Doğu Masası” çalışması kapsamında Hakkari’de katılım töreni düzenlendi. Katılımcılara “Biz Hakkari’ye, siz CHP’ye hoş geldiniz” diye seslenen Salıcı şunları söyledi:
KASIMPAŞALI DELİKANLI, SARAYIN DELİKANLISI OLDU: Türkiye’nin yaşadığı sorunlar çok ağır. Ortada 19 yıldan beri Türkiye’yi yöneten, son 3-4 yıldan beri de başkanlık sistemi ile hiçbir şeyin iyi gitmediği bir ülkemiz var. Geldikleri gibi de değiller. Geldiklerinde, “Yamalı ayakkabılarla geldik, biz milletin arasından geldik” diyorlardı. Kendisi için “Kasımpaşa delikanlısı” diyordu değil mi. Şimdi Saray’ın delikanlısı oldu. Saraylarla yaşıyor ve size tepeden bakıyor.
BU MÜCADELE MAZLUM İLE ZALİM ARASINDA MÜCADELE: Türkiye önemli bir dönemeç noktasında. Bir tarafta Saray’da yaşayan hanedan var. Onlarla beraber olanlar, onlardan iş alanlar, aldığı işe bire beş katarak ihaleyi sonuçlandıran ver. Onların bir eli yağda, bir eli balda. Ama öbür tarafta 83 milyon vatandaş var. İşsizlik, yoksulluk var. Hak etmediği halde hapse atılanlar var. Saray’dan bakınca bunlar görünmüyor. Türkiye onların gördüğü gibi bir ülke değil. Türkiye ağır sorunlar altında yaşayan, gençlerin artık gelecekten ümidini kesme noktasına geldiği bir ülke. Bu düzeni değiştireceğiz. Sizin, bugün içinde katıldığınız mücadele, mazlum ile zalim arasında mücadele. Siz mazlumun yanında, bu zalimlere haddini bildirmek için bu siyasi partiye girdiniz. Bu mücadeleyi tamamına erdirmek durumundayız. Türkiye’yi yaşamış olduğu bu ağır koşullardan çıkartıp, düzlüğe, normalleşmeye götürmek zorunayız.
'ÜLKENİN ÖZGÜRLÜKLERE, DEMOKRASİYE, DAYANIŞMAYA İHTİYACI VAR'
TÜRKİYE’NİN BARIŞA İHTİYACI VAR: Bir farklı siyasi partilerin bir araya geldiği Millet İttifakı’nı kurduk. Normal koşullar altında bir araya gelmeyecek siyasi partiler bir araya geldik. Türkiye’yi normalleştirmek birbirimizle kucaklaşmamız, birbirimize sevgi ile davranmamız gerek. Bizim bir arada Hakkari’si ile Edirne’si ile bu ülkenin bütün vatandaşları ile yeni bir düzeni kurmamız gerek. Bu ülkeyi içine girdiği cendereden hep birlikte, el birliği ile doğusu ile batısı ile kuzeyi ile güneyi ile çıkarmak zorundayız. Bu ülkenin özgürlüklere, demokrasiye, dayanışmaya ihtiyacı var. En önemlisi Türkiye’nin barışa, huzura, insanının Türk- Kürt diye, Alevi- Sünni diye ayırılmadığı yeni bir döneme ihtiyacımız var. “Sen bu ülkenin vatandaşısın, benim kardeşimsin, yoldaşımsın. Nereli olduğun, hangi dili konuştuğun, neye inandığın önemli değil” dediği bir anlayışa ihtiyacımız var. Bizim bütün bunların üzerinde siyasi ayrışmaların olabileceği ama siyasi ayrışmaların düşmanlığa dönüşmediği bir Türkiye’ye ihtiyacımız var.
ŞU ANDA ADALET KALKINMA PARTİSİNİ MHP YÖNLENDİRİYOR: Şu anda Türkiye’yi Cumhur İttifakı yönetiyor. Bir parçası Adalet ve Kalkınma Partisi öbür parçası Milliyetçi Hareket Partisi. Aslında Cumhur İttifakı’nı, yani iktidarı, yani Adalet ve Kalkınma Partisi’ni bildiğiniz MHP yönlendiriyor. Adalet ve Kalkınma Partisi kendi iddialarını bir yana bırakmış küçük ortağını üzmeden, kırmadan Türkiye’yi seçimlere kadar götürme derdinde. Aslında şu anda Türkiye’de MHP’nin sözü bir adım önde. İçin içinde bir de çeteler var, mafya var, her gün ortaya yayılan iddialar var. Bu iddialar için bir şey yapmaktan çekinen, Türkiye’de adaleti, huzuru ve geleceği doğru noktada tesis etmekten uzaklaşmış iktidar var.
'NE KONUŞTUĞUN DİLLE NE DEĞERLERİNLE SORUNUMUZ YOK'
DEMOKRASİYİ İLKE EDİNEREK KÜRT SORUNUNU ÇÖZMEK GEREKİYOR: Bu ülkede Kürt sorunu var mı? Evet var. Lafı döndürüp dolaştırmadan söyleyebiliriz; bu ülkede terör de var, Kürt sorunu da var. Yapılacak olan şey şu: Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, Türkiye’nin birliği ve bütünlüğü içinde, üniter yapısı içinde, demokratik mekanizmaları kullanarak, demokrasiyi ilke edinerek Türkiye’de bizim Kürt sorununu çözmek gerekiyor. Kürt sorununu çözdüğümüz gün ki -bu yıllardır süren, katmerleşmiş, başka sorunları da beraberinde getiren bir sorun- Kürt sorununu çözdüğümüz zaman sadece Türkiye’nin toplumsal huzuru değil, komşuları ile olan ilişkilerinde de önemli bir mesafe almış olacağız. Bizim ne senin konuştuğun dille, ne senin inancınla, ne senin değerlerin ile sorunumuz yok. Senin değerlerin bizim değerlerimiz, senin değerlerin Türkiye’nin değerleri. Bunu böyle anlayıp böyle çözmemiz gerekiyor. Devletin baskıcı olmadığı, vatandaşına tepeden bakmadığı, vatandaşına emir verip zorlamadığı ama vatandaşına hizmet ettiği bir devlete ihtiyaç var.
TÜRKİYE’Yİ BERABER YÖNETELİM: Bu ülkenin bütçesi de kaynakları da var. Bu ülke zengin bir ülke. Gelin bu zenginliği hep beraber bölüşelim. Gelin demokrasiyi kuralım, o demokrasiyi beraber geliştirelim. O demokrasi hepimizin hayatını daha iyi bir noktaya getirecek bir demokrasi olsun. Türkiye’yi beraber yönetelim, beraber zenginleştirelim. Türkiye’yi hakça bir şekilde bölüşülen bir ülke haline getirelim. Türkiye’yi içinde değil dışında da gururla savunabileceğimiz bir ülke haline getirelim.
'SİVAS'IN DOĞUSUNA GEÇEMEZ CHP DİYENLER, BİZ SINIR NOKTASINDAYIZ'
ERDOĞAN DOĞU MASASI NEYMİŞ DEMİŞ: Bugün Erdoğan Diyarbakır’da bize laf atmış. Biz buraya Doğu Masası kapsamında geldik. CHP bir Doğu Masası oluşturdu. Doğu Masası’nda Maraş’tan Ardahan’a kadar 24 il var. İçinde Parti Meclisi üyelerimiz, milletvekillerimiz, partinin farklı kademelerinde arkadaşlarımız var. Erdoğan dedi ki, “CHP ülkenin ve bölgenin gerçeklerinden habersiz. Doğu Masası neymiş, bir işlerin peşindelermiş.” Buraya geliyoruz, sizin açlığınızı, yoksulluğunuzu, esnafın, hayvancılıkla uğraşanların sıkıntısını, sınır ticaretinde yaşanan sıkıntıları biz görüyoruz. Elektrik sıkıntısını görüyoruz. Ortak sorunlar da var, bölgeye has sorunlar da var. Sivas’ın ötesine geçemez CHP diyenler, biz sınır noktasındayız! Daha arkası yok. Daha arkasına geçmek için pasaport lazım. Bugün CHP’ye Hakkari’de katılım oluyor mu? Daha nereye gidelim. Dün Cizre’de katılım oldu. Buradan Van ve Muş’a geçeceğiz. Muş’ta da katılım olacak.
SAYIN ERDOĞAN, GEL DOĞU MASASI SENİ GEZDİRSİN BÖLGEDE: Bölge insanı CHP ile geleceğin iktidarını beraber kuruyor. Bu iktidar hepimizin iktidarı olacak. Geleceğin iktidarı olacak. Erdoğan bizi bölgeden habersizmişiz diye eleştiriyor. Erdoğan olduğu yerden yani Saray’dan Türkiye’nin gerçeklerini göremiyor. Sayın Erdoğan, gel Doğu Masası seni bir gezdirsin bölgede. Sen de Türkiye’nin gerçekleri ile yüzleş.
UMUTSUZLUĞA YER YOK: Bizim ağır sorunlarımız var. Türkiye kötü yönetiliyor. Ama umutsuzluğa yer yok. CHP’nin önümüzdeki sorunları çözecek kadroları var. CHP’de önümüzdeki süreci kuracak liderlik var. Sayın Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu liderliğinde CHP Türkiye’yi düze çıkartacak bir siyaseti izliyor. Bunu 31 Mart seçimlerinden biliyoruz. Ankara, İstanbul, Adana, Mersin gibi birçok büyükşehirde CHP’li belediye başkanları var. 11 büyükşehir, 10 il belediyesi, toplamda 250 civarı belediye var. Her 2 vatandaşımızdan biri CHP’li belediyelerden hizmet alıyor.
ADALET VE KALKINMA PARTİSİ, KAYYIMLARI BU ÜLKENİN BAŞINA BELA ETMEK DEMEK: Birçok CHP’li belediye sosyal yardım yapıyor. CHP’li belediyeler gelirse size sosyal yardım yapmazlar keserler, o nedenle bizim partimize oy verin diyorlardı. Ne oldu? 2 yılda CHP’li belediye başkanları şov yapmadan, kimseye gösterişte bulunmadan, bütçeleri azalmasına rağmen sosyal yardım yaptı. Söylediklerinin yalan olduğu ortaya çıktı mı, çıktı. CHP’liler, sizin haklarınıza da müdahale eder diyorlardı. 2019 seçimlerinin sloganıydı, beka meselesi. CHP’ye oy verirseniz Türkiye uçuruma gider diyorlardı. 2 yıldan beri CHP’li belediye başkanları yönetiyor. Türkiye’nin başına bir kötülük mü geldi! Ama Saray iktidarında iyiye giden hiçbir şey yok. Ne dış politika ne eğitim ne de sağlık, ekonomi iyi gidiyor. Adalet ve Kalkınma Partisi demek, senin seçtiğin belediye başkanlarını tanımamak, benim atadığım belediye başkanları yönetecek demek. Adalet ve Kalkınma Partisi kayyımları bu ülkenin başına bela etmek demek. Adalet ve Kalkınma Partisi siz bir seçim yaptınız ama, İstanbul seçimlerinde de oldu, 14 bin oyla olmaz demek. Bir daha seçime gitmek demek. Oyunun kurallarını değiştirip mızıkçılık yapmak demek. Ne oldu, gittik seçime, 800 bin fark oldu. Ben size teşekkür ediyorum. İstanbul seçimlerinde verdiğiniz destek için ben size teşekkür ediyorum.
'BURADA BİR DİP DALGA VAR'
SANDIK GELDİĞİNDE HAKKARİ’DEN ANKARA’YA SİZİN SAYENİZDE BİR MESAJ GÖNDERECEĞİZ: Bu kadar yolu kat edip Hakkari’den İstanbul’a gidenler oldu. İstanbul’da olmayan orada tanıdığını, akrabasını aradı. Onu da yapmayan hayır duasında bulundu. Hepsinden Allah razı olsun. Sizlerle beraber, bu katılımlarla beraber CHP büyüyecek. Sandıkların başında daha çok CHP’li olacak. O sandık geldiği gün, o erken seçim yapıldığı gün bizler Hakkari’den Ankara’ya sizin sayenizde bir mesaj göndereceğiz. Diyeceğiz ki senin dediğin gibi değil Hakkari, Şırnak, Muş, Diyarbakır. Burada bir dip dalga var. Onlar sana karneni gösterecek. Ne zaman seçimde.
Ben size teşekkür ediyorum. CHP’ye katılım gösteriyorsunuz. Türkiye’nin sorunlarının farkındasınız. Bundan sonra bu iktidarın bu sorunları çözme kapasitesinin olmadığını da görüyorsunuz. Bu iktidarın hikayesi bitti. Şimdi Türkiye’nin geleceği yani yeni iktidarını kuracak. İlk seçimlerde bu tescil edilecektir. O nedenle geldiğiniz bu mücadeleye destek verdiğiniz için teşekkür ediyorum.
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Cumhurbaşkanı, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır’da yaptığı konuşmada, CHP’yi eleştirdi, “Sadece milletten ve milletin değerlerinden kopuk değiller, ülke ve bölgenin gerçeklerinden habersizler. Neymiş Doğu masasıymış. Neredeydiniz? Biz bugüne kadar ne doğudan ne güneydoğudan koptuk, devamlı buralarda olduk” dedi.