Gezi Parkı davasında 18 yıl hapse mahkûm olan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay'ın vekilliği, hakkındaki Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararının Meclis Genel Kurulu'nda 30 Ocak’ta okunmasıyla düştü.
Anayasa Mahkemesi'ne iki kez "hak ihlali" gerekçesiyle başvuran Atalay'ın avukatları, bu kez yüksek mahkemeye "milletvekilliğinin düşürülmesi kararının iptali" için başvurmaya hazırlanıyor.
Anayasa'ya göre; milletvekilliği düşürülen kişinin, yedi gün içerisinde kararın, Anayasaya, kanuna veya içtüzüğe aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne başvurma hakkı bulunuyor. Anayasa Mahkemesi'nin ise başvuruyu 15 gün içinde karara bağlanması gerekiyor.
AYM yeniden hak ihlali kararı verirse bu Atalay'a milletvekili sıfatını yeniden kazandırıyor ancak bu Atalay’ın tahliye edileceği anlamına gelmeyebilir. Bazı hukukçulara göre; Atalay'ın tahliye edilmesi için yerel mahkeme ya da Yargıtay kararı gerekiyor.
Öte yandan Türkiye Gazetesi, Atalay’ın vekilliği düşürülmeden önce AKP’nin “Can Atalay formülünü” ele almıştı.
Gazete, Adalet Bakanlığı kulislerine dayandırarak yaptığı haberde, AKP kurmayları ve bakanlık hukukçularının, “Yargıtay’ın kararının TBMM’de okunmasından sonra Atalay’ın üçüncü kez AYM’ye başvurarak, TBMM’nin kararının iptalini isteyebileceği formülünü” gündeme getirmişti.
Eğer bu yol izlenir ve AYM düşürme kararını kaldırırsa, Atalay doğrudan TBMM’ye gelecek.
TBMM’de Atalay’ın milletvekilliği statüsü iade edilecek. Dokunulmazlık kazanacağı için yargılamaları duracak ve tahliye olacak. Ancak Türkiye Gazetesi, AKP içinde bu formüle de itiraz edenler bulunduğu ifade etmişti.
Yerel mahkemenin veya Yargıtay’ın ‘Yeniden yargılama kararı’ almadığı sürece, Atalay’ın milletvekilli statüsü kazanamayacağı dile getirilmişti.