Meclis Genel Kurulu’nda 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin 6’ncı turunda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi görüşüldü. Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bütçesine dair konuştu.
ANADİLDE EĞİTİM
Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine dair söz alan HDP’li Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, öğretmenlerin çalışma koşullarına değindi. Bülbül, laik ve eşitlikçi bir eğitim yapılması gerektiğini vurgulayarak, “Herkes kendi dilinde eğitim almalı. Benim dilim yasak” dedi.
“Köy okullarının bir ciddiyeti ve ahengi vardı” diyen Bülbül, köy okullarındaki durumun gittikçe kötüye gittiğini ifade etti. Bülbül, “Bir an önce öğretmenlerin içinde bulunduğu sorunların çözülmesi gerek” diye kaydetti.
Bülbül, şöyle devam etti: “Eğitimde hizmet için yatırım için daha fazla bütçe gerek. Aynı zamanda Barış Akademisyenleri’nin de bir an önce göreve başlaması gerekiyor. Sizin uygulamalarınız kendi bakış açılarınızla harikadır ama genele hitap etmiyor. Bir ırkçılık ve tekçilik var. Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri eğitimdeki tekçilik, tek dilcilik, tek inanççılıktır. Zorunlu din dersinin kaldırılıp AİHM kararları doğrultusunda bir uygulamanın yapılması gerek. AİHM, laik, demokratik ve bilimsel eğitimine aykırı olarak gördü ve ‘bunu kaldırın’ dedi.”
ÜNİVERSİTELERİN DURUMU
HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul, üniversitelerdeki duruma değindi. Toğrul, “YÖK’ün Türkiye’deki üniversitelere karabasan gibi çökmesinin üzerinden 41 yıl geçti. AKP bunu zifiri karanlığa çevirdi. Türkiye üniversitelerinin tüm rektörleri tek bir kişi tarafından atanıyor. Partiye bağlılığına bakılarak, AKP’li vekilleri birer birer üniversitelere atanıyor. Bu rektörler tek adamın üniversitelerdeki tek adamı. Anabilim dalından tutun da üniversite senatosuna kadar hiçbir kurul çalışmıyor” dedi. Toğrul, “Üniversitelerde gelin, damat, oğul, amca çocuğu ve akrabalar kürsüleri paylaşıyor. Herkes rektörün iki dudağı arasına bakıyor. İdari teknik personelin adını anan yok. Araştırma görevlileri her türlü angaryayı yapmakla yükümlü” diye belirtti.
Türkiye’deki üniversitelerin "çöküşü" yaşadığını kaydeden Toğrul, "Öğretim üyelerini sürgüne gönderiyorlar. Bir üniversitede eğer akademik özgürlük yoksa orada bilim olmaz. Üniversiteler şu an birer yüksek lisedir. Öğretim üyesini gönderecek Şırnak’a. Laboratuar var mı? Yok. Önemli değil. Temel bilimleri bitirdiniz. Nerede Fizik, Kimya ve Biyoloji?” diye sordu.
‘BÜTÇEDE KÜRT YOK’
HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer ise, “Bütçede Kürt yok” dedi. Taşçıer, “30 milyon Kürt bu bütçede yok sayılmış. Bundan kaynaklı olarak eğitimin kalitesi de düşük. Anadilde eğitimi yok sayan bir bütçede, eğitim kalitesi de düşük olur. Ben ilkokula gittiğimde bir kelime Türkçe bilmiyordum. Okula gittim hala Türkçem bozuk. Ama yeni gelişen ülkelerde anadillerinin yanında 3-4 dil daha öğrenebiliyorlar. Türkiye’de tekçi bir eğitim sistemi hazırlanmış” ifadelerini kullandı.
Taşçıer, “Siz bize resmi dil dayatıyorsunuz. Bunları değiştirmenin tek yolu mücadele etmektir. Türkiye’deki 30 milyon Kürt vatandaşın dili de ikinci resmi dil olmalıdır. Bu bir lütuf değil, kendi doğal hakkımızdır” ifadelerini kullandı.