Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin Manisa 4. İl Kongresindeki konuşmasında şunları söyledi:
“2022 yılının son günlerindeyiz. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki 2022 yılı zor geçti. Büyük saldırıların gerçekleştiği, büyük inkarların olduğu, büyük engellerin olduğu bir yılı geride bırakmış bulunuyoruz. 2022 tüm demokrasi güçleri açısından zorlu bir yıl oldu. Büyük saldırılar gerçekleşti hem HDP’ye hem de HDP bileşenlerine. Ancak aynı zamanda demokrasi güçlerine, barış isteyenlere, bu düzen değişsin diyenlere yönelik büyük saldırıların gerçekleştiği bir yıldı. 2022 bizim için bir mücadele yılıydı. 2023 yılında büyük bir başarıyı elde edeceğimizi, büyük bir zaferi kazanacağımızı biliyoruz.
HDP Türkiye’nin çözüm partisidir. HDP çözüm partisi olduğu için bu kadar büyük saldırılarla karşı karşıya kalıyor. HDP çözüm gücü olduğu için her gün bir saldırıyla, her gün bir operasyonla karşı karşıya kalıyor. Ülkeyi yönetenler HDP’nin karşısına siyasetle değil yargı darbesiyle çıkıyor. Bu yüzden HDP Kapatma Davası ve Kobanî Kumpas Davasının devam ettiği bir dönemde saldırılar hiç hız kesmeden devam ediyor. Bu davalar HDP’yi zayıflatmak, kolunu kırmak ve güçten düşürmek için kurulan kumpas davalarıdır.
HDP Kapatma Davası, Kobanî Kumpas Davası, her gün parlamentoya gönderilen fezlekelerle düşürülen vekillikler, cezaevine atılan siyasetçiler, bütün bunlar ülkeyi yönetenlerin bizimle siyaseten baş edemediklerinin göstergesidir. Bunu yapmalarının nedeni bir kez daha iktidara gelmektir, yapılacak seçimleri kazanmak içindir. Artık Türkiye halkları bütün bunları görüyor. AKP’nin yalanlarına ve oyunlarına karnı tok bir Türkiye toplumu var.
Kürtleri inkar edenlerin bugün esamisi okunmuyor. Kürtleri ve demokratik güçleri siyasetin dışına atmak isteyenler, bugün siyaset tarihinde yoklar. Bu yüzden AKP’nin tarihin çöplüğünde yer alacağı yeni bir dönemi başlatıyoruz. Bu yeni dönemde AKP’siz demokratik siyasetin, gerçek anlamda adaletin ve hukukun işletildiği bir zihniyeti bu ülkeyi hakim kılmak da bizim görev ve sorumluluğumuzdur.
Ülke tarihinin en büyük yoksulluk, ekonomik kriz ve sefaleti yaşanıyor. İşte bunun nedeni ülkenin kaynaklarının barışa değil savaşa aktarılmasıdır. Bu ülkenin kaynakları savaşa aktarılıyor. Ülkeyi yönetenlerin zihinlerinin sadece buna yoğunlaştığı bir dönemi yaşıyoruz. Nerede Kürtler, demokrasi güçleri, barış talebi varsa oraya dönük savaş politikalarını yönelten bir zihniyetle karşı karşıyayız. Her savaşın Türkiye haklarına maliyetinin de ekonomik kriz olarak döndüğünün farkındayız.
Savaş istemiyoruz dediğimizde bizi teröristlikle suçlayanlar, barış gelsin dediğimizde hakkımızda fezlekeler hazırlayanlar, ülkenin demokrasi ihtiyacı var dediğimizde bizimle ilgili soruşturma açanlar, ülkeyi yönetenler aslında kendi koltuklarını koruyabilmenin hesaplarını yapıyor. Bu zihniyet bu karanlık ortamdan besleniyor. Onlar aydınlığı değil karanlığı seçenlerdir, onlar barış yerine savaşta tercih yapanlardır, onlar özgürlükleri ve demokrasiyi değil faşizmi yükseltenlerdir. Bunu bilerek yapıyorlar. Halkımız da bunun bilincinde ve farkında. Halkımız seçimleri bekliyor, halkımız onları göndereceği tarihi bekliyor.
Paris'te üç Kürdün katledilmesi sıradan bir olay değildir. Paris'teki katliamın arkasındaki siyasi nedenlerin ve siyasi hesapların bir an önce ortaya çıkması çağrımızı bir kez daha yenilemek istiyorum. 9 Ocak 2013’te yine Paris'te üç siyasetçi Kürt kadın katledilmişti. Bu üç Kürt kadının araştırılmayan, açığa çıkarılmayan ve hesabı tam anlamıyla sorulmayan katliamının arkasından göz göre göre gelen yeni bir katliamla karşı karşıyayız. Bir an önce bu cinayet ve arkasındaki güçler ortaya çıkarılmalı ve gerekli cezalar verilmelidir. Özür ve başsağlığı dileyerek geçirilecek bir durumdan bahsetmiyoruz.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde de önemli görev ve sorumluluğun HDP’de olduğunun bilincindeyiz. HDP’nin anahtar bir role sahip olduğunun bilincindeyiz. Bütün çalışma ve hazırlıklarımızı da buna göre yaptığımızı herkes bilmelidir. Biz üzerimizdeki sorumluluk gereği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini değiştirecek ve Recep Tayyip Erdoğan'ı gönderecek büyük bir gücüz. Bu büyük güçle çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu seçimler hepimiz açısından önemlidir. O yüzden gece gündüz çalışmak, başarmak ve kazanmak zorundayız.