Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ankara Hakimevi'nde yargı muhabirleriyle bir araya geldiği toplantıda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Gazetecilerin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iktidara geldiğinde Selahattin Demirtaş'ı ve Osman Kavala'yı serbest bırakacağını söylediğini hatırlatması üzerine Bozdağ, yargılama süreçlerinin kendi mecrasında işlemesi gerektiğini belirtti.
“Yargı görevi yapanları etkilemek suçtur”
Bekir Bozdağ konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Yargı görevi yapanları etkilemek bizim hukukumuzda suçtur. Ceza kanunumuzda bunun karşılığı vardır. Bırakın yargı kendi mecrasında, kendi usul ve yasalarına uygun şekilde işlesin.
“Öyle gözüküyor ki Sayın Kılıçdaroğlu, kendisi CHP grubunda bir mahkeme kurdu, kendisini de ağır ceza reisi veya asliye ceza, sulh ceza hakimi yerine mi koydu bilmiyorum, dilediğini tutukluyor, dilediğini serbest bırakıyor. Ben merak ediyorum, nasıl yapacak? Bir genel başkan, 'Ben bırakacağım.' diyor. Öte yandan da 'Hukuk devleti, tarafsız, bağımsız yargı.' diyor. Peki, tarafsız, bağımsız yargıya inanan biri 'Ben gelince bırakacağım.' nasıl diyebilir?
“AİHM kararlarının yüzde 87,99'u infaz ediliyor”
Tutuklu Osman Kavala'yla ilgili soru üzerine Bozdağ, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına uymayı taahhüt ettiğine dikkati çekti. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, şöyle devam etti:
“AİHM'in verdiği kararlardan bugüne kadar Türkiye'nin, Bakanlar Komitesine 4 bin 256 dosyası gitmiş. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi AİHM kararlarının infaz edilip edilmediğini denetleyen komite. Buraya 4 bin 256 dosya gitmiş, bunlardan 3 bin 745'nin AİHM kararlarına uygun şekilde infaz edildiğini kabul etmiş. Geriye kalan 511 dosyanın şu anda denetleme süreci devam ediyor, Türkiye bunları da infaz etti ama Avrupa Konseyi bunlarla ilgili inceleyip karar verecek.
“Şu ana kadar Türkiye'nin aleyhine verilen AİHM kararlarının yüzde 87,99'unun infaz edildiğini görüyoruz. Diğerleri infaz edilmedi anlamında değil, denetim süreci devam ediyor. Biz onları da infaz ettik, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin bunlar infaz edilmiştir diye tescili gerekiyor. Bu tescil süreci devam ediyor. Tüm ülkelerin ortalaması ise yüzde 80,54 olarak gözüküyor.”
Kavala dosyasında Türkiye'nin, AİHM'in verdiği ihlal kararına uyduğunu bildiren Bozdağ, Kavala hakkında ihlal verilen dosyada tahliyeye hükmedildiğini dile getirdi. Bozdağ, Kavala'nın başka dosyalardan yargılamasının devam edildiğini, tutuklamanın da bu dosyalar yönünden sürdüğünü sözlerine ekledi.
Ancak AİHM her iki isimle ilgili kararında da, ihlalin tüm dosyaları kapsadığını özellikle belirtmişti.
Kaşıkçı davası: “Nakilde olumlu görüş bildireceğiz”
Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmesine ilişkin 26 sanığın yargılandığı davada, savcılığın yargılamanın Suudi Arabistan adli makamlarına devrini istemesine ve mahkemenin Adalet Bakanlığından görüş istemesine yönelik soruya ilişkin Bakan Bozdağ, bu konudaki yargılamanın İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinde devam ettiğini kaydetti.
Bozdağ, Türkiye ile Suudi Arabistan arasında özel bir adli yardımlaşma anlaşması bulunmadığını, ancak yargılamanın nakli talebinin uluslararası adli yardımlaşma anlaşması çerçevesinde iletildiğini anlattı.
Bakan Bozdağ, “Durma kararı verilmesi talep edilince mahkeme Adalet Bakanlığına görüş sordu. Biz de bu konuyu inceletiyoruz. Uluslararası adli yardımlaşma anlaşması çerçevesinde görüşümüzü bugün göndereceğiz. Henüz görüş bildirmedik. Bu yargılamanın, davanın nakli konusunda olumlu görüş bildireceğiz. 6706 sayılı yasanın 24. maddesi uyarınca bu devam edecek, ona göre karar veriyoruz.”
Bozdağ, davanın durdurulması kararı halinde, yargılamanın Suudi Arabistan'da devam edeceğini, buradan çıkan kararın infazını Türkiye'nin değerlendireceğini, ceza verildiğinde, infaz yerine getirildiğinde Türkiye'nin düşme kararı verebileceğini dile getirdi.
Beraat kararı verildiğinde ise Türk mahkemesinin durdurma kararını kaldırıp yargılamaya devam edebileceğini ya da bu kararı yeterli görüp düşme kararı da verebileceğini bildiren Bozdağ, Suudi Arabistan'a yargılamanın naklen devrinin Türk mahkemelerinin yargılama yetkisini ortadan kaldırmadığını ekledi.