Binler Maltepe'den haykırdı: "Gezi ruhunu hapsedemeyecekler"

DİSK, TMMOB, TTB, KESK ve THB ortak açıklamalarında mücadeleye çağırdılar: "Hep birlikte daha gür haykırıyoruz, Gezi bu ülkenin yüz akıdır, direniş sembolüdür. Bu karanlık gidecek, Gezi kalacak. Gezi’yi dün savunduk, bugün savunuyoruz."

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mimar Mühendis Odaları Birliği (TMMOB), Diş Hekimleri Birliği (TDB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) çağrısıyla binlerce işçi ve emekçi Maltepe Meydanı'nda buluştu.

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, TMMOB Başkanı Emin Koramaz, TDB Genel Sekreteri Kadir Tümay İmre, kitleyi birlikte selamladı. 

Çerkezoğlu: Umudu örüyoruz

İlk olarak söz alan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, kitleyi selamladıktan sonra şöyle konuştu: “Bu meydan inadına hakları için çıkanların meydanı. Bu meydan zorbalar kalmaz diyenlerin meydanı. Bu meydan ‘êdi bese’ bu memleket bizim diyenlerin meydanı. Bu meydanda çektiğimiz sıkıntıları, adaletsiz düzeni, hakkını arayanın zorbalığa uğrayanların. Hepimiz her gün bunları yaşıyoruz.

"Bu düzeni hep birlikte değiştirmek için mücadele ediyoruz. Bu meydanda gelir adaleti olması için mücadele edenler var. Bu meydanda insanca yaşam mücadelesi verenler var. Bu meydanda geleceği işsizlikle karartılmaya çalışılan gençler.

"Meydanlarda buluşmayı özledik, Baharı özledik. Umudu hep birlikte örüyoruz. Bu adaletsiz düzeni hep birlikte düzelteceğimizi bugün bu alanda söylüyoruz. Ülkemizin aydınlık geleceğini hep birlikte kuracağız. Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın mücadelemiz. Yeni toplumsal düzeni hep beraber aklımızla, yüreğimizle kuracağız."

Bozgeyik: Savaşa politikalarına hayır

Daha sonra KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik söz aldı ve şöyle dedi:

"Savaşa, işsizliğe, adaletsizliğe hep birlikte ‘dur’ diyoruz. Bizler alınan vergiler kamu güvenliği adı altında sermayeye, savaş politikaları ile AKP iktidarı sınır içi ve sınır dışı operasyonları ile ömürlerini uzatmaya çalışıyorlar.

"Kürt sorununda çözümsüzlük siyaseti devam etsin istiyorlar. Türkiye de savaş istemeyenler olarak barış sesimizi yükseltiyoruz."

"Gençler savaşlarda ölmesin"

"Barış ve diyalog yolu açılsın" diyen Bozgeyik, şöyle devam etti: "Artık gençlerimizin savaşlarda ölmesine dur diyoruz. Cezaevlerindeki tecrit ve baskıya dur diyoruz. Artık yeter mücadeleyi büyütme zamanı diyoruz. Artık yeter nefes almak istiyoruz. Tüm zamların geri almasını istiyoruz.

"Hukuksuzca işlerinden alınan arkadaşlarımızın işine alınmasını, savaş politikaları değil barış ve diyalog yolu açık olsun istiyoruz. Hesap vermeyecekler ama biz hesap soracağız."

Koramaz: Korkmuyoruz

TMMOB Başkanı Emin Korkmaz da sölerine “Selam olsun Gezi’yi yaşatanlara” diyerek başladı:  “Zannediyorlar ki kendileri korkuyor biz de korkacağız. Ama biz korkmuyoruz. Bu ülkenin aydınlık günlerini hep beraber kuracağız.

"Eşit, adil, dayanışmanın ve demokrasinin hakim olduğu Türkiye’yi hep beraber kuracağız. Dilerim ki bu 1 Mayıs ve alanı dolduranlar daha büyük bayrakların müjdecisi olsun. Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın sınıf mücadelemiz” 

Korur- Fincancı: Hiçbir yere gitmiyoruz

TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı ise; “Hiçbir yere gitmiyoruz. Korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” dedi ve ekledi:

 “Bizi parçalayıp bölerek yalnızlaştırmaya, kölelik koşulları dayatanlara karşı birlikte mücadele edenleriz. Aylardır alandalar emek bizim söz bizim dedik. Bundan 29 gün sonra Ankara’da emek bizim söz bizim demek için buluşacağız.

"Taleplerimiz sizin bizim hepimizin. Savaşlara, adaletsizliğe, zulme, açlığa yoksulluğa, yaşamlarımızı tüketenlere karşı yan yanayız. Barışı kuracak olanlar biziz. Bu topraklarda sömürü kapitalizmi yaşayanlar, İstanbul Sözleşmesinden çıkanlara karşı Danıştay’ı dolduranlarız. Elbet suçlarınızla sizi yüzleştirecek olanlarız.” 

TDB Genel Sekreteri Kadir Tümay İmre, bir arada olarak bu düzeni değiştireceklerinin altını çizdi. “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” dedi.

"Bu karanlık gidecek, Gezi kalacak"

Konuşmaların ardından ortak metin Kürtçe, Türkçe ve Arapça okudu.

Ortak metinde şu ifadeler yer aldı: “1 Mayıs tüm dünyada, bu meydanda ve ülkenin her yerinde coşkuyla, umut ve heyecanla kutlanıyor. Umudumuzu, kararlılığımızı ve mücadele azmimizi Gezi davasında yeni bir AKP darbesiyle cezalar vererek bastırmak istediler. Hep birlikte daha gür haykırıyoruz, Gezi bu ülkenin yüz akıdır, direniş sembolüdür.

"Geleceğimize sahip çıkma iradesidir. Bu karanlık gidecek, Gezi kalacak. Gezi’yi dün savunduk, bugün savunuyoruz, yarın da savunacağız. AKP ve yargısı emekçilerin ve halklarımızın özgürlük mücadelesine engel olamayacak.

"Gezi her yerde, Gezi burada, Gezi bizleriz, Gezi milyonlardır. Gezi ruhunu hapsedemeyecekler! Ne Taksim yasağı, ne Gezi davasında verilen cezalar gidişlerini engellemeye yetmeyecek, gidecekler.

"Cezaevleri tabutluğa dönüştü"

"Bu düzen yaşamı ve gezegeni tehdit eden büyük bir felakete dönüşmüştür. Gölgesini satamayacağı ağacı kesen kapitalist barbarlığın yarattığı yıkımın faturasını milyonlarca insan canlarıyla, doğa ise geri dönüşü olmayan tahribatlarla ödüyor.

"Nükleer, termik, jeotermik santraller,  siyanürlü maden aramaları, atmosfere, toprağa salınan zehirli gazlar, zehirli atıklar ekolojik krizi derinleştiriyor, yeni pandemilere yol açıyor.

"Bu düzen yurttaşların hakkını, hukukunu çiğniyor, adaletsizliği büyütüyor. Seçme, seçilme hakkı yok sayılıyor, belediyelere kayyumlar atanıyor, vekiller cezaevlerine konuyor, cezaevleri tabutluğa ve işkence merkezlerine dönüştürülüyor.

"Savaş ekmeğimizi küçültüyor"

"Şovenizm, cinsiyetçilik, ırkçılık ve mezhepçilik krizi yönetmenin bir yolu olarak ülkemizin ve halkın geleceğini tehdit ediyor. Savaş ve işgallerle ekmeğimizi küçültüyor, işsizliğimizi büyütüyor, talanların yolunu açıyorlar.

"İnkarcı ve imhacı siyasetle barış imkânını ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Kürt sorununu çözümsüz kılarak toplumsal gerginliklerden nemalanmak, rant elde etmek, kutuplaşma üzerinden iktidarlarını kalıcı kılmak istiyorlar.

"Kadınlar iktidarın hedefi oldu"

"Sınıfsal eşitsizliklerin yanı sıra toplumsal cinsiyet eşitsizliği de derinleşiyor, kadınların omuzlarına yıkılan hane içi iş ve bakım yükü artıyor. Kadına yönelik şiddet tırmanıyor.

"Kadınlar bir yandan işsizliğin, bir yandan esnek çalışma biçimlerinin ve güvencesizliğin hedefi haline geliyor. Bu ateşten günlerde kadınların güçlendirilmesi gerekirken, İstanbul Sözleşmesi gibi kazanımlar iktidarın hedefi oluyor.

"Türkiye'de ve bütün dünyada emekçilerin üzerinde katmerlenen sömürünün, savaşların, yıkımların,  açlığın ve salgın hastalıkların temel nedeni emperyalizmdir. Bu nedenle başta ABD emperyalizmi ve NATO saldırganlığı olmak üzere emperyalizmin yayılmacı ve emekçi düşmanı politikalarına karşı çıkıyoruz.

"Yeniden inşa etme gücümüz var"

"Bizim değil,  sermayenin, patronların yüzünü güldüren bu düzen böyle gitmez. Bu bozuk düzen,  bizim düzenimiz değil. Bu sömürü düzeninin bize vereceği hiçbir şey yok! Tek adam rejiminin sona ermesi, demokrasi ihtiyacı ve köklü bir değişim talebi mutlu bir azınlık dışında tüm kesimlerin ortak talebidir. 

"Kadınlara yönelik şiddet, taciz ve tecavüzün son bulduğu, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırıldığı, kimsenin cinsiyetinden, kimliğinden, inancından dolayı ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmediği bir ülke istiyoruz.

"Tüm sömürülenler, yoksullaşanlar, ezilenler olarak bu düzeni değiştirme, 84 milyonun insanca yaşayacağı bir ülkeyi inşa etme gücümüz var. Birleşerek değiştireceğiz! Yaşasın 1 Mayıs! Biji Yek Gûlan!”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

GÜNDEM Haberleri