Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısının zaman içinde tekrarlanıp tekrarlanamayacağına ilişkin açıklama yaptı.
Aynı zamanda Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi de olan Prof. Dr. Kara, savunma sistemini dağınık, birbirinden farklı çalışan sistemler gibi düşünmemek gerektiğini vurgulayarak şöyle konuştu:
"Savunma sistemimizin bir kısmı var antikorlar ile oluşuyor; ama bir kısmı var hücrelerden oluşuyor. Hasta olduğumuzda, mikroorganizmayı kendi vücudumuz alıp gördüğünde, hem antikor yanıtı oluşturuyor hem de pek çok mikroorganizmaya karşı hücresel cevap oluşuyor. Hücresel cevabın özelliği şu; bellek kısmı, hatırlama kısmı. Diyelim ki antikor seviyemiz 1000, bellek hücre sayımız o sırada 30. Evet güzel, her şey de çok iyi çalışıyor. Antikor seviyesi azalıyor, bellek hücre seviyesi de diyelim ki bir miktar düşüyor; ama ikinci defa bu mikroorganizma ile karşılaştığı zaman, bellek hücresi bunu bildiği için, o alt yapıya sahip olduğu için birkaç gün içinde hemen çok yüksek antikor oluşturuyor. O düşmüş olan antikor seviyesini tekrar 100'e çıkarabiliyor, bu arada da hücreler de sayılarını çok yüksek seviyeye çıkartıyorlar ve o mikroorganizmayı vücuttan uzaklaştırıyorlar."
'Bazı hastalıklarda istenilen düzeyde olmuyor'
Prof. Dr. Kara, bazı hastalıklarda hafıza hücresi ya da hücresel cevabın istenilen düzeyde olmadığını belirterek "Böyle durumlarda da aralıklı olarak o aşıyı bizim tekrar olmamız gerekiyor. Bunun en güzel örneği tetanoz, difteridir. Tetanoza ve difteriye baktığımız zaman bizim vücudumuzda bu azalma süresi kabaca 10 yıl. Önce öğrenir vücut. Nasıl öğrenir; eğer siz 1 yaşın altındaki çocuğun vücudunun tetanozu öğrenmesini istiyorsanız, en az 4 hafta ara ile 3 tane aşı yaparız. Bu dönemde tetanoz az, dünyada çok az görünüyor, diyoruz ki '4 hafta arayla yapmayayım, 8 hafta ara ile yapayım', daha yüksek cevap oluştursun. Sonra 18 aylıkken bir kere hatırlatıyoruz, diyoruz ki; 'böyle bir mikrop var unutma bunu'. Sonra 48 ayda bir kere hatırlatıyoruz, diyoruz ki; 'dikkate al'. Böylece vücut bunu öğrenip, dikkate alır hale geliyor. Ama zaman içinde yine de düşüyor, azalıyor. O nedenle de 10 yılda bir tetanoz aşısını biz tekrar yapılması gerektiğini söylüyoruz, tekrar vücuda hatırlatılması gerekiyor" dedi.
'Mutasyon gösterirse o zaman da yeni gelişen tipe bakmamız lazım'
Prof. Dr. Kara, bazı hastalıklarda aşıların ara ara tekrarlanması gerektiğini kaydederek sözlerine şöyle devam etti:
"Ama bazılarında bir kere aşı yapıldığında ömür boyu koruyucu olabiliyor. Biz, mevsimsel koronavirüslere karşı her sene tekrar hassas hale geliyoruz, her sene hastalanabiliyoruz. Aşıda bugünkü bildiğimiz antikor oluşturuyoruz, bir miktar belki hücresel cevap oluşturuyoruz; ama o azalabilir. O nedenle de bugünkü bilgi ile baktığımızda şunu görüyoruz; bizim hemen hemen 7 ila 8 ayda bir ya da yılda bir defa aşılanmamız gerekebilir, eğer virüs böyle kalırsa. Gripteki gibi değişiklik gösterirse, mutasyon gösterirse o zaman da yeni gelişen tipe bakmamız lazım; 'tamamen mi farklı, yoksa farkı küçük, benim daha önce olduğum aşının koruma ihtimali var mı' diye. Tamamen farklı ise aşının yapısının da değişip, gripte olduğu gibi yeni virüse adapte olarak yine her yıl aşılanmak gerekir. Büyük olasılıkla tek doz yetecek gibi görünüyor. Ama önümüzdeki dönemi görüp, ilk defa aşılananların ikinci defa aşı uygulandığında nasıl cevap vereceklerini görmek lazım. Bir doz yetebilir; ama yetmeme ihtimali de var.''