Cumartesi Anneleri, kayıpların akıbetini sormak ve faillerin yargılanması için her hafta düzenledikleri eylemin 937’ncisini online gerçekleştirdi.
Bu haftaki eylemde 27 Temmuz 1992’de Dersim'de kaçırılan ve 13 gün sonra Elazığ'da boş bir arazide gömülü olarak bulunan Ayten Öztürk’ün akıbeti soruldu.
Haftanın açıklamasını 1993 yılında katledilen Özgür Gündem gazetesi muhabiri Ferhat Tepe'nin kardeşi Ayşe Tepe okudu.
Tepe, geçtiğimiz hafta oynanan Amedspor-Bursaspor maçında açılan pankartlara değindi ve "'Beyaz Toros' ve 'Yeşil', bizim hafızamızda faili belli cinayetlerin, zorla kaybetmelerin simgesidir. Bursa Stadyumu’nda yaşananlar, 90’lı yılların karanlık zihniyetinin sahiplenilmesidir" dedi.
937. haftanın açıklamasını okuyan Tepe, özetle şunları söyledi:
"Bursa Stadyumu’nda yaşananlar, 90’lı yılların karanlık zihniyetinin sahiplenilmesidir. 'Bu suçları biz işledik, buradayız, yine işleriz' mesajıdır.
"İnsanlığa karşı işlenmiş suçların yargılanan, aranan sanıklarına 'korunuyorsunuz' mesajıdır. Kısacası cezalandırılması gereken bir suçtur. Suçu işleyenler ve suçun işlenmesine yol verenler yargılanarak cezalandırılmalıdır.
"Yeşil’in kim olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz: Yeşil, 1990’lı yıllarda adı faili meçhul bırakılan cinayetler, insan kaçırmalar, zorla kaybetmelerle anılan bir JİTEM ve MİT mensubudur.
"Bedeni parçalanmış gözleri oyulmuştu"
"937. haftamızda, Yeşil’in sanık olarak yer aldığı Ayten Öztürk dosyasını kamuoyu ile paylaşıyoruz. 32 yaşındaki Ayten Öztürk Mazgirt ilçesine bağlı Akpınar'daki Tunceli İl Özel İdaresi'ne ait bir fabrikada çalışıyordu.
"27 Temmuz 1992 akşamı mesai çıkışı sonrası içinde 4 kişi bulunan beyaz bir arabayla kaçırıldı. 13 gün sonra Elazığ Karşıyaka Kartaltepe mevkiindeki boş arazide gömülü olarak bulundu. Bedeni parçalanmış, gözleri oyulmuş olan Ayten'in kimlik teşhisi ancak giysilerinden yapılabildi.
"Yeşil ve ekibi kaçırdı"
"JİTEM komutanları, JİTEM elemanları Ayten Öztürk’ün, Yeşil ve ekibi tarafından OHAL Valiliği’nce kendisine tahsis edilen araç ile kaçırıldığını, sonra da Diyarbakır JİTEM’e götürüldüğünü ve burada üç gün boyunca işkence gördükten sonra infaz edildiğini açıkladı. Bu açıklamalar basında da yer aldı.
"Ayten Öztürk’ü kaçıranlar, işkence ile katledenler, bedenini kaybedenler bu insanlığa karşı suçu örtbas edenler biliniyor olmasına rağmen sorumluların tespitine ve cezalandırılmalarına imkan verecek şekilde etkili bir soruşturma ve kovuşturma yürütülmedi.
"Dava cezasızlıkla sonuçlandı"
"Dosyada tanıklar, deliller, itiraflar olmasına rağmen Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’de görülen dava, 21 Eylül 2022’de zamanaşımından düşürülerek cezasızlıkla sonuçlandı.
"937. haftamızda bir kez daha hatırlatıyoruz: Tüm bu yıldırma ve gözdağı politikaları karşısında yılmayacağız; mücadelemizde ısrar ederek yolumuza devam edeceğiz. Yolumuza devam ederken, bu suça ortak olanları da unutmayacağız.
"Kaç yıl geçerse geçsin Ayten Öztürk için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 238 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz."