Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, bugün (1 Kasım) Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) basın toplantısı düzenledi.
Danış Beştaş, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden'ın dün (31 Ekim) İtalya'nın başkenti Roma'da yaptığı toplantıya ilişkin "Bu görüşme, uzun zamandır gündemdeydi. Biliyorsunuz Erdoğan en son New York'a gittiğinde (Mustafa) Destici ile görüşmüştü, burada görüşemiyordu herhalde. Büyük lobilerle ve harcanan paralarla sonunda Biden ile görüşme gerçekleşti. Bir saatlik görüşme için ne kadar çaba ve efor sarf edildiğini hepimiz biliyoruz" dedi.
Ayrıca "Erdoğan ve küçük ortağı içeride yarattıkları krize karşı bu tür mizansenlerle durumlarını meşrulaştırma girişiminde bulunuyor" diyen Danış Beştaş, "Türkiye'de hukuka dönülmesi lazım, yeni bir hukuk düzeninin yaşama geçirilmesi gerekiyor. Çözüm ABD, Glasgow, New York ya da Moskova'da değil TBMM'dedir. Hukuk ve insan hakları sorunlarını, demokrasi sorunlarını çözecek merci siyasettir" ifadelerini kullandı.
"Zamlar zulme dönüştü"
Elektrik üreten santrallerin doğalgaz tarifesine yüzde 48'e yakın zam yapıldığını hatırlatan Danış Beştaş, "Ekim ayında da yüzde 15 zam yapılmıştı" dedi ve şöyle devam etti:
Zam yapılmayan tek şey emekçilerin maaşlarıdır. Elektriğe en az yüzde 15 zam gelecek. Çünkü bunlar birbirini tetikliyor. Doğalgaza yapılan zam, enflasyonu da tetikleyecek. Merkez Bankası'nın enflasyon hedefi ile zam hedefi arasında açıkça bir uçurum var. Bu zamlar her yere yansıyacak zamlar olarak not edilmeli.
"Emekçilere yapılan yüzde 3-5 zam, büyük şaşalı toplantılarla lütuf olarak sunuluyor ama Erdoğan'ın maaşı 100 bin TL'nin üstüne çıktı. Bu, yüzde 14 zam demektir. İşçiye, emekçiye ise 5,88 zam yapıldı. Onların adaletten anladığı budur!
"Bu zamlar sonucunda vatandaş çamaşır, bulaşık makinesini, televizyonunu, ütüsünü, klimasını kullanabilecek mi? Kombiler bu sene yakılmayacak, insanlar battaniyelere sarılı vaziyette gece gündüzlerini geçirmeye çalışacak. Bu daha çok hastalık ve yoksulluk demektir. Zamlar zulme dönüştü artık.
"Anketlerde yüzdeleri düşüyor, hayali ihracatla bunu yukarı çekmeye çalışıyorlar. Büyüme rakamları yükselsin sonrası Allah kerim diyorlar. İhracat büyüyecek diye vatandaşın sofrasındaki ekmek düşünülmüyor. Hep sermaye hep sermaye, akıllarına yoksul halk gelmiyor."