MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen mahkumiyet kararıyla ilgili, "Türkiye'de hukukun üstünlüğü hakim, adaletin evrensel ilkeleri havidir. Hiç kimse mahkeme önünde ayrıcalık ve imtiyaz sahibi değildir." ifadesini kullandı.
Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesinin İmamoğlu hakkında dün verdiği kararın siyasi ortamı sadece hareketlendirmekle kalmadığını belirterek, "Karar, abuk sabuk pek çok tartışmayı da körüklemiş, böylelikle fırsatçılara gün doğmuştur." değerlendirmesinde bulundu.
Mahkemenin açıkladığı kararın kesin olmadığını, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolunun açık olduğunu anımsatan Bahçeli, şunları belirtti:
"Bu somut gerçek ortadayken bir kaşık suda fırtına koparmak, adeta felaket naraları atmak, darbe iddialarından bahsetmek sahtekarlıktır. Türkiye'de hukukun üstünlüğü hakim, adaletin evrensel ilkeleri havidir. Hiç kimse mahkeme önünde ayrıcalık ve imtiyaz sahibi değildir. Bir mahkeme kararını tasvip etmemek başka, hakaret etmek başkadır. Beğenilmese de yargı kararına herkesin saygı duyması mecburiyettir. İBB Başkanı dokunulamaz, ulaşılamaz ve ayrıcalıklı bir şahıs değildir. Hakkında tesis edilen ve kesinleşmemiş bir mahkeme hükmünü fütursuzca siyasileştirip toplumsal alanda yığınak haline dönüştürmek adalet ve hukuk ilkelerine vahim bir saldırıdır. Her şeyden evvel 14 Aralık'ta İmamoğlu ile ilgili davanın görüleceği herkesçe bilinmektedir. Bu durum şapkadan çıkmış bir tavşan değildir."
'Operasyonun hedefi CHP Genel Başkanıdır'
Mahkeme kararının ardından, "senaryosu önceden yazılmış filmin Saraçhane'de gösterime sokulmasının da kategorik bir operasyon olduğunu" ifade eden Bahçeli, "Nitekim operasyonun hedefi CHP Genel Başkanıdır. Kılıçdaroğlu'nun adaylığına soğuk ve şaşı bakanların Saraçhane tantanasına can havliyle sarılması, İP Başkanı'yla İmamoğlu'nun sevinç içinde kucaklaşmaları, bu şarkı burada bitmeyecek nakaratları tam bir düzenbazlıktır." değerlendirmesini yaptı.
Karar açıklandığında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Almanya'da olduğunu anımsatan Bahçeli, şunları kaydetti:
"Kılıçdaroğlu'nun Almanya'da olduğu esnada kural dışı hamlelerle devre dışına alınma çabaları gözden kaçmayan kurnazlık ve kumpastır. Altılı masada Kılıçdaroğlu'na yönelik birikmiş ve bilenmiş itirazlar Saraçhane'de İmamoğlu ve İP Başkanı vasıtasıyla sahneye çıkmıştır. Bu yıl içinde sekiz defa toplanmalarına rağmen Cumhurbaşkanı adayı belirleyemeyen 6+1 formatlı masa artık geri dönülemez ve ertelenemez bir karar aşamasına gelmiştir. Dün akşamdan bu yana yargıyı suçlamak, hükümeti töhmet altında bırakmak ise haksızlıktır ve yanlıştır. Saraçhane'de toplanan veya altılı masaya gönül veren insanlarımızın beklentisi Cumhurbaşkanı adayının bugün ilan edilmesidir. Sekiz toplantıda sonuç alamayan partilerin, fiilen erkene alınmış 9'uncu toplantıda adaylarını açıklamaları acil ve demokratik bir ihtiyaçtır. Milletimiz artık bu orta oyununa son verilmesini, istismar kumpanyasının bitirilmesini, demokrasi ve hukuk istismarlarına kilit vurulmasını arzulamaktadır. Zillet ittifakı bu sorumluluktan kaçmamalıdır ve nihayetinde de kaçamayacaktır. Bu iş bugün sonuçlanmalıdır."
Ekrem İmamoğlu'nun durumuyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçmişte maruz kaldığı hukuksuzluk arasında bağlantı kurmayı, benzerlik oluşturmaya çalışmayı "akıl tutulması, ileri düzeyde bir tutukluk ve tuhaflık" olarak niteleyen Bahçeli, "Geldiğimiz bu aşamada altılı masa adayını netleştirmelidir. Aksi halde milli irade siyaset kalpazanlarına, sahte demokratlara, yargı kararından siyasi sonuç çıkarmak için Saraçhane nöbeti bekleyen parti başkanlarına bunun hesabını sandıkta misliyle soracaktır." ifadelerini kullandı.