30 yıl hapis cezasına çarptırılan tutuklu Kürt kadın siyasetçi Ayşe Gökkan’a Paul Grüninger Vakfı tarafından “İnsanlık ve Cesaret Ödülü” verildi.
Mülteci hakları ve mültecilerin korunması konusundaki çalışmalarıyla tanınan İsviçreli Paul Grüninger'in anısına kurulan vakıf, “her yıl tehdit ve zulüm karşısında mücadele eden aktivistlere”, “insanlık ve cesaret” ödülleri veriyor.
Bu yılki ödüller, Ankara Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Kürt kadın hakları savunucusu Ayşe Gökkan'a ve Polonyalı mülteci işçi Paula Weremiuk'a verildi.
Fırat Haber Ajansı’nın haberine göre; ödül töreni İsviçre St. Gallen Kantonu Palace gösteri salonunda düzenlendi. Ödül törenine, çok sayıda İsviçreli, yazar, akademisyen, siyasetçi, insan hakları savunucuları, Ayşe Gökkan’ın avukatı Berfin Gökkan, CDK-S eşbaşkanı Selma Sürer ve St. Demokratik Kürt Toplumu Derneği temsilcileri katıldı.
Ödül törenin açılış konuşması yapan vakıf kurucularından ve SP (Sosyalist Parti) Konsey üyesi Paul Rechtsteiner, vakfın çalışmalarına değinerek, dünya genelinde izlenen mülteci politikalarını eleştirdi.
Rechtsteiner, devletlerin kendi çıkarları için savaş çıkartarak insanları mülteciliğe zorladığını ifade etti. Mültecilerin ağır koşullar altında olduğunu belirten Rechtsteiner, Avrupa’nın buna göz yumduğunu belirtti.
Rechtsteiner, Gökkan’ın 2009-2014 yılları arasında Türkiye ile Suriye sınırında yer alan Kürt kenti Nusaybin'in belediye başkanıyken, Türkiye’nin Nusaybin ile Suriye'nin komşu kenti Kamışlo arasında mültecilere karşı sınır duvarı inşa etmeye başladığında, oturma eylemi ve açlık grevi gerçekleştirdiğine vurgu yaptı. “Gökkan, sivil topluma olan bağlılığı nedeniyle Türkiye'de seksen defadan fazla tutuklandı, iki yüzün üzerinde soruşturmaya tabi tutuldu ve hala Sincan cezaevinde tutuklu” dedi.
Vakıf yöneticisi Tina Leisch de Gökkan’ın Nusaybin Belediye Başkanı olduğu dönem ve bütün hayatı boyunca Kürt kadınları adına önemli bir mücadele verdiğini söyledi. Leisch, Gökkan’ın Türkiye’de hala haksız bir şekilde cezaevinde tutulduğu için ödül törenine katılmadığı ifade etti.
Ardından ödüller takdim edildi. Ayşe Gökkan adına ödüllü alan Berfin Gökkan, Gökkan’ın ödül törenine gönderdiği Kürtçe mektubu okudu. Gökkan mektubunda, “Sizleri güneşin sıcaklığı ve “Jin Jiyan Azadî” coşkusuyla selamlıyorum. Özgür kadın hareketinin bir üyesi olarak, bu ödüllü sadece kendi adıma değil mücadele eden binlerce Kürt kadını adına alıyorum. Türkiye devleti mücadele eden onlarca Kürt kadının tutuklayarak, cezaevine koydu. Devlet, Sincan cezaevinde yanımda bulunan ve cezalarını bitirmiş 12 kadın arkadaşımı hukuksuz bir şeklide cezaevinde tutmaya devam ediyor. Fiziki olarak aranızda bulunmasam da, tüm kalbimle sizinleyim” dedi.
Son olarak, müzik eşliğinde, Gökkan’ın mücadele hayatının anlatıldığı bir sinevizyon gösterimi yapıldı.
Ayşe Gökkan kimdir?
Kürt kadın siyasetçi, gazeteci, yazar.
Kadın ölümlerine ilişkin belgesel ve kitap çalışmalarının yanında, kadın cinayetlerine ilişkin araştırmalar yaptı. Nusaybin'de 2009 yerel seçimlerinde Demokratik Toplum Partisi Nusaybin Belediye başkan adayı oldu. 29 Mart 2009 Yerel seçimlerinde yüzde 83 gibi bir oy ile Nusaybin belediye başkanı seçildi.
HEP ve DEP dönemlerinde Urfa'da partinin değişik kollarında çalışmalarda yer aldı. HADEP, DEHAP ve DTP'de Parti meclisi, genel merkez yöneticiliği, genel merkez uluslararası basın komisyonu başta olmak üzere partinin değişik birçok kademelerinde aktif bir şekilde görev aldı.
2002 yılında yapılan genel seçimlerde Urfa milletvekili adayı oldu. DEHAP yüzde 10 seçim barajını aşamadığı için seçilemedi.
Siyasi parti çalışmalarının yanı sıra, Özgür Gündem, Özgür Politika, Azadiya Welat gazeteleri ile Özgür Kadının Sesi dergisinde köşe yazarlığı yapıp araştırma dosyaları hazırladı.
1965 yılında Urfa'nın Suruç ilçesi Kulince köyünde dünyaya geldi. İlköğrenimi doğduğu köyde okuduktan sonra liseyi Urfa merkezde tamamladı. 1998 yılında Kıbrıs Amerikan Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünden mezun oldu.
Paul Grueninger kimdir?
Gallen Emniyet Müdürü Yüzbaşı Paul Grueninger, 1938/1939 yıllarında yüzlerce Yahudi ve diğer mültecinin hayatını Nazi zulmünden kurtardı.
İsviçre sınırlarını kapatmış olmasına rağmen, mültecileri korumak için direktifleri hiçe saydı ve yasal düzenlemeleri ihlal etti. Mültecilerin St. Gallen kantonuna giriş yapmasını sağladı. Grueninger 1939 yılında ise kanton hükümeti tarafından haber verilmeksizin işten çıkarıldı.
Gallen Bölge Mahkemesi, 1940 yılında Grueninger’in “görevinin gereklerini yerine getirmemekten ve yasal belgelerde tahrifat yapmaktan” suçlu buldu. Dışlandı ve daha sonra unutuldu. Hayatının geri kalanında yoksulluk içinde yaşadı.
Grueninger 1993 yılında ise St. Gallen hükümeti tarafından haklı bulundu.
1994 yılında İsviçre Federal Hükümeti, Paul Grueninger’in adını kamuoyunda temize çıkarmak için bir bildiri yayınladı.
Gallen Bölge Mahkemesi 1995 yılında Yüzbaşı Paul Grueninger’in davasını yeniden açarak ve beraatine karar verdi ve itibarını iade etti.
Gallen Kanton Parlamentosu 1998 yılında Paul Grueninger’in haber verilmeksizin işten çıkarılması nedeniyle maaş ve emeklilik haklarında meydana gelen kayıplar için Paul Grueninger’in torunlarına tazminat ödenmesini onayladı. Torunları bu parayı Paul Grueninger Vakfı’na devretti. Paul Grueninger Ödülü bu fon tarafından finanse ediliyor.