Kılıçdaroğlu, 8 Ağustos’ta da Twitter’dan isim vermeden kendisini hedef alan yazar ve kamuoyu araştırmacılarına tepki göstermişti. Bunların daha önce ‘yandaş’ olduklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, “‘Alo Holdinglerin‘ medyası bana ders vermeyi bıraksın” demişti.
CHP liderinin açıklamaları sonrası okların yöneldiği isimlerden biri olan Habertürk yazarı Fatih Altaylı, kendisine “Kılıçdaroğlu sana çok ağır girişti” mesajları yağdığını belirtirken “Vallahi de, billahi de hiç üzerime alınmadım. Ama belli ki, birileri bu sözlerin bana yönelik olduğunu düşünüyor ya da bana yönelterek hedef saptırmak istiyordu” demişti.
Habertürk yazarı bugünkü köşesinde ‘muhalif zannedilen kimi medyanın ve kimi medya mensuplarının iktidarla, kimi bakanlarla, kimi kurumlarla çok yakın ilişkileri olduğunu’ iddia etti.
“Seçim yaklaştıkça bunların devreye girdiği ve muhalefet bloğunu nasıl bozmaya çalıştıklarını göreceğiz” diye ekleyen Altaylı, ‘muhalif blokta çatlak yaratmak için daha HDP içindeki unsurlar devreye sokulacağını’ öne sürdü.
Bunu engelleyebilecek tek kişinin tutuklu eski HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş olduğunu iddia eden Habertürk yazarı “İçeride olması boşuna değil” dedi: “Emin olun çok şaşıracağınız, çok hayal kırıklıkları yaşayacağınız çok çirkin bir süreç pek yakında başlayacak.”
Demirtaş’ın mesajları
Bir süredir hem muhalefete hem de kendi partisine iktidar karşısına ‘ortak dil’le çıkılması gerektiğini söyleyen Demirtaş, 5 Temmuz’da şunları söylemişti: “Ortak dil, medyanın ortak kullanımı, ortak sloganlar, ortak eylem ve etkinlikler, ortak çözüm projeleri ve en nihayetinde ortak adayla sahaya çıkılırsa emin olun, seçim en az 80’e 20 kazanılır.”
Eski HDP lideri, 22 Ağustos’ta Diken’deki yazısında ‘Türkiye partisi’ vurgusu üzerinden muhalefeti ‘cesur olmaya’ çağırmıştı: “İkinci yüz yılında Cumhuriyet’i demokratikleştirme iddiasında olan herkesin radikal demokrat çizgiyi içselleştirmesi, Türkiye’nin gerçek ve biricik kurtuluşunun buradan geçtiğini görüp buna göre cesur bir değişime yönelmesi şarttır. Devletin çatlaklarını sıvayla kapatıp üstüne pembe boya çekince onu depreme dayanıklı hale getirmiş olmuyorsunuz.
Biz ikinci Türkiye’yi, Cumhuriyet’in ikinci yüz yılında inşa etmeye çalışan ve bu Türkiye’nin partisi olmaya gayret eden bir siyasi hareketiz. Bizi başka Türkiye partileriyle karıştırmayın sakın.”