Almanya Kültür Bakanı Claudia Roth, Gezi Parkı Davasında verilen cezalar nedeniyle Türkiye'ye yönelik tepkilerin sertleştirilmesi gerektiğini söyledi.
DW'nin haberine göre; Roth, Osman Kavala’nın bir demokrasi insanı olduğunu ve hayatını kültür ile sanatın desteklenmesine adadığını, ona yöneltilen suçlamaların ve davanın "tam bir saçmalık" olduğunu belirtti.
"Osman'a yönelik suçlamalar absürt" diye devam eden Roth, "Darbe amacıyla Gezi protestolarını finanse etmiş. Osman, Gezi gösterileri sırasında bir sandalye, bir masa ve pasta-börek ile oradaydı" dedi.
"Ölüm cezasına alternatif"
Osman Kavala'ya 2016'taki darbe girişimine müdahil olmak suçlamasının da yöneltildiğini belirten Roth, "Oysa darbe girişimiyle hiç alakası yoktu" diye devam etti.
"Bunlar yetmedi, Osman’ı casuslukla da suçladılar, Soros bağlantısı kuruldu, hem de antisemitik gerekçelerle. Osman Kavala'ya karşı yürütülen dava ve verilen korkunç karar, ölüm cezasına alternatif sayılacak türdendir.
"Ve bu karar Türkiye'nin içinde bulunduğu kötü durumu da gösteren bir dönüm noktasıdır. Bu karar Erdoğan’ın Kavala’ya yönelik kişisel intikamıdır."
Roth, "Türkiye'de yargının bağımsız olmadığını" ve "yargıdaki hakimler arasında ülkücü çevrelerden çok sayıda hakimin bulunduğunu" söyledi: "Onlar Erdoğan’ın işlerini yapıyorlar. Olanların adil yargılamayla alakası yok."
"Demokrasiye indirilmiş darbe"
Gezi protestoları sırasında kendisi de Taksim'de gösterilerde olan Claudia Roth, Gezi Davası’nda yargılanan ve 18’er yıl ağır hapis cezalarına çarptırılan kişilerin Türkiye'nin önde gelen mimarları, belgeselcileri, hak savunucuları olduğunu belirtti.
Roth, verilen ağır mahkumiyetin Türkiye'deki demokratlara ve onların temsil ettiği "demokratik Türkiye'ye indirilmiş ağır bir darbe" olduğunu da söyledi.
Roth, Avrupa'nın Gezi Davası’nda verilen kararlar sonrasında daha sert, açık ve net bir tutum takınması ve tepkisini göstermesi gerektiğini vurguladı.