İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) son verilerine göre cezaevlerinde 651’i ağır olmak üzere bin 517 hasta tutuklu bulunuyor. “28 Şubat davası”nda yargılanıp müebbet hapis cezası verilen eski Korgeneral Vural Avar’ın cezaevinde yaşamını yitirmesinin ardından Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın imzasıyla 3 Ocak’ta "Sürekli Hastalık, Sakatlık ve Kocama Sebebiyle Kişilerin Cezalarının Hafifletilmesi veya Kaldırılması Hakkında İşlemler" başlıklı genelge yayımlandı.
Cumhurbaşkanı’nın af yetkisini de düzenleyen genelgenin ardından ise gözler hasta tutukluların durumuna çevrildi. Genelge sonrası “28 Şubat Davası”nda yargılanan 5 asker tahliye edilirken, politik tutuklular için herhangi bir adım atılmaması tepki çekiyor.
İHD Onursal Başkanı Akın Birdal ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi avukat Cihan Aydın, konuya dair değerlendirmede bulundu.
'ÖLÜM EVLERİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ'
Cezaevlerinin insanlık onurunun yerle bir edilerek, “ölüm evlerine” dönüştürüldüğünü belirten Birdal, “28 Şubat darbecileri tüm toplumsal saldırılarına ve yasaklarına rağmen serbest bırakılırken, örneğin hasta tutuklu Mehmet Emin Özkan diğer birçok hasta tutuklu cezaevinde tutulmakta. Cezaevlerindeki bu ayrımcılık politikası geri dönüşü olmayan sonuçlar doğuracaktır” dedi.
Cezaevlerinde yaşanan bu ayırımcılığın ancak seçimden sonra ortadan kaldırılabileceğini ifade eden Birdal, “Bugün cezaevlerinde 349 bin tutuklu var. Bunun 40 bini insanlık onuruna ve barışına karşı savaş suçu işleyen tutuklulardır. Bunların dışında kalan tutuklular için eğer toplumsal bir barış isteniyorsa genel bir affa ihtiyaç var. Umut ediyoruz ki zindanları boşaltacak bir siyasi erk iktidara gelir” diye belirtti.
İNTİKAM ALINIYOR
Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) hasta tutuklular için verdiği kararları hatırlatan Birdal, ATK’nin bir tıp kurumundan siyasi bir kuruma dönüştüğünü dile getirdi. Birdal, "ATK, siyasi iktidarın programına göre şekillenmiştir. Hasta tutuklulardan muhalif kimliklerinden dolayı intikam alınmaya çalışılıyor" diye kaydetti.
ÇİFTE STANDART
Tutukluların temel hak ve özgürlüklerinin siyasi pazarlık haline getirildiğini ifade eden avukat Cihan Aydın, “İktidar, toplumsal muhalefetin baskılarına göğüs geremediği zamanda bu tür kendini tekrarlayan, yenileyen genelge ve yönetmenliklerle sürece müdahale etme görüntüsü veriyor. Güncel politikalara cevap veren kamuoyunun baskısını hafifleten, kişiye özel düzenlemeler içeren bir takım genelgeler yürürlüğe giriyor. Cezaevlerinde çifte standart söz konusu. Tutukluların kimliğinin yargılandığı, ATK’nin objektif davranmadığı birçok örnek biliyoruz” dedi.