Her yıl dünyada yaklaşık 2 milyon 200 bin insanın akciğer kanserine yakalandığını ve 1 milyon 800 bin insanın bu nedenle hayatını kaybettiğini ifade eden Prof. Dr. Fındıkçıoğlu, ülkemizde ise yılda 30 bin üzerinde insanın akciğer kanseri teşhisi aldığını dile getirdi. Özellikle kadınlarda en sık meme kanseri, erkeklerde ise prostat kanseri görülmesine rağmen, kansere bağlı ölümlerde akciğer kanserinin birinciliğini sürdürdüğünü belirtti.
Sigara ve Diğer Risk Faktörleri
Akciğer kanserinin en büyük sebebinin tütün ve tütün mamullerinin tüketilmesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Fındıkçıoğlu, sigara içmeyenlerde de düşük oranda akciğer kanseri görüldüğünü ancak genetik ve hormonal faktörlerin de etkili olduğunu ifade etti. Sigara içmemenin ve dumanına maruz kalmamanın önemine değinen Fındıkçıoğlu, ayrıca radyasyon, asbest, radon gazı, ağır metaller ve hava kirliliği gibi faktörlere uzun süre maruz kalmanın da kanser riskini artırdığını belirtti.
Erken Teşhis ve Tedavi
Prof. Dr. Fındıkçıoğlu, akciğer kanserinin erken safhada teşhis edilirse tedavi edilebilir bir kanser türü olduğunu vurgulayarak, cerrahi tedavilerin bu noktada önemli bir rol oynadığını söyledi. Kapalı cerrahi yöntemlerin hastaların kısa sürede sağlıklarına kavuşmalarını sağladığını belirten Fındıkçıoğlu, erken evrede tespit edilen bir tümörün cerrahi müdahale ile başarılı bir şekilde temizlenebileceğini dile getirdi.
Erken Teşhis İçin Önemli İşaretler
Erken teşhis için sigara içen veya uzun süre içip bırakan kişilerin düzenli olarak takip edilmesi gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Fındıkçıoğlu, inatçı öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı ve göğüs ağrısı gibi şikayetlerin ciddiye alınması gerektiğini ifade etti. Akciğer kanserinden korunmanın ve erken teşhisin hayat kurtarabileceğini belirten Fındıkçıoğlu, sağlıklı bir yaşam için düzenli takip ve bilinçli yaşam tarzı önerdi.